Diyarbakır’daki temasları biten Patrik Mesrob II Hazretleri, 14 Eylül 2002 Cumartesi sabahı maiyetiyle birlikte Mardin ilinin Derik kazasına doğru yola çıktı. Mazıdağı’nı geçtikten sonra ilçe sınırında Derikliler tarafından coşkuyla karşılanan Ruhani Reisimiz, yedi arabadan oluşan küçük konvoyla saat 10:30’da Derik’e girdi.
Ruhani Kurul Başkanımız Episkopos Aram Ateşyan ile birlikte doğru Surp Kevork Kilisesi’ne (Kızıl Kilise) giden Patriğimiz, burada Derik’e daha önce varan Diyarbakırlı ve İstanbullu ziyaretçiler tarafından karşılandı. Sabah dualarından hemen sonra, Peder Kevork Çınaryan tarafından Surp Badarak sunuldu. Törenin sonunda kısa bir vaaz konuşan Patrik Hazretleri, Haçverats yortusundan söz ederek, Haç’ın Hristiyanlar için artık ölümü değil, Tanrı sevgisini ve yeni yaşamı simgelediğini söyledi. Bu gibi büyük yortular vesilesiyle yapılan toplu ibadetlerin, inanç ziyaretlerinin, bayram öncesi tutulan perhiz ve oruçların, ve benzeri ruhani alıştırmaların gerek bireyin, gerekse cemaatin ruhani yaşamına büyük katkısı olduğunu söyleyen Patriğimiz, ülkemizin istikrarı ve insanlarımızın mutluluğu için dua etti.
Kilisedeki törenden sonra, Patrik Hazretleri bahçedeki büyük zeytin ağaçlarının altında açılan sevgi sofrasına riyaset etti. Geleneğe göre, yerel yemeklerin yanısıra ayran, kuzu eti ve pilav ikram edildi. Patrik Hazretlerine “hoş geldiniz!” demek için gelen Derik’in ileri gelenleri ile Edirne’de bulunan Derik Belediye Başkanı’nın Vekili de sevgi sofrasında yer aldılar.
Patrik Hazretleri daha sonra kilisenin arka bahçesinde hala ayakta duran eski okulu gezdi, bahçedeki zengin bitki örtüsünü ve ağaçları inceledi. Derikli çocuklarla da ilgilenen ve onların hal hatırlarını soran Ruhani Reisimiz, kiliseden saat 14:00 cıvarında ayrıldı.
Çok kötü durumda görünen Derik Ermeni Mezarlığı’nda gömülü cemaat üyeleri için Hokehankist duaları sunan Patrik Hazretleri, Derikliler’e mezarlığın daha temiz tutulması için uyarıda bulunarak, “Mezarlıklar açık hava mabedleri sayılırlar, onların içi kadar temiz tutulmalılar” dedi.
Patrik Hazretleri saat 14:30’da Hükümet Binası’na geçti, ve Derik Kaymakamı Mustafa Ünaldı’nın makamına çıkarak nezaket ziyaretinde bulundu. Çağdaş, aydın ve yenilikçi bir kişilik sergileyen ve aslen Kayserili olan Kaymakam, Patrik Hazretlerini ve beraberindekileri çok sevecen bir şekilde karşıladı ve ağırladı. Derik hakkında konuklarına bilgi aktaran genç Kaymakam, birkaç aileden ibaret olan Derik Ermenilerinin her türlü sorunları için çekinmeden Kaymakamlığa başvurmalarını istedi. Kaymakam Bey, Patrik Hazretlerini uğurlarken kendisine yöredeki kadınların elişi olan çok güzel bir kilim armağan etti.
Ruhani Reisimiz ve beraberindekiler Derik’tn Diyarbakır’a geçerek, akşam uçağı ile İstanbul’a döndüler. İstanbul’dan Derik’e kiliseyi ziyaret etmek için gelenler ise otobüsle Mardin’e doğru yola çıkarak, oradaki Süryani kilise ve manastırlarını gezdikten sonra kara yoluyla İstanbul’a hareket ettiler.
Celal Başlangıç 1999 yılında Radikal Gazetesi’nde yazdığı bir makalede Derik’ten söz ederken şöyle demiş: “Biraz büyükçe bir köye benziyor Derik. Eski bir Ermeni yerleşimi. Adının da Ermenice ‘kilise’ anlamındaki ‘der’ sözcüğünden geldiği sanılıyor. Şimdi bir iki tane Ermeni ailesi kalmış Derik’te. Ama açık olan kilise hiç yok. Çok yoksul bir yerleşim birimi Derik. İnsanları işsizlikten kırılıyor. Nüfus 20 bin görünüyor ama, bu mevsim saysan 10 bin kişi çıkmaz. İş bulma umuduyla Türkiye’nin dört bir yanına dağılıyorlar. Kimi Çukurova’ya pamuğa, kimi Ceylanpınar’a karpuza, kimileri de Ankara’ya, İstanbul’a, İzmir’e inşaat işçiliğine, seyyar satıcılığa gidiyor.” Bu yazının tümü http://www.radikal.com.tr/1999/05/11/insan/erk.html sitesinde bulunabilir.
Dileyenler Derik hakkındaki güncel bilgilere www.derik.gov.tr sitesinden erişebilirler.
Yorumlar kapatıldı.