Gevorg Dabaghyan’ın albümünde ortaçağdan günümüze halk şarkıları var.
ORHAN KAHYAOĞLU
İSTANBUL – Duduk, Ermeni kültürünün, kökü bin yıllık bir geçmişe yaslanan en önemli enstrümanlarından biri. Dudukun insanı derinlemesine etkileyen, melankolik bir sesi var. Hüznü ve feryadı yansıtan bir tonu. Ve birçok araştırmacı bu tonun, Ermenilerin tarihsel kederlerine yaslandığını, uzandığını söyler. Dünyanın farklı toplumlarında da bu özelliğe sahip, geleneksel birçok enstrümanın bulunduğu söylenebilir. Ama dudukun yarattığı sound’un doğurduğu yoğun hüznü, her dinleyen hissedebilir.
Türkiye’de, Ermeni azınlıklar ve Türkiyeli etnik müzik spesiyalistleri dışında, müzikseverlerin bu enstrümanla tanışması yakın bir geçmişe dayanıyor. Birkaç yıllık bir geçmişe bile denilebilir. Dudukun dünyaca ünlü virtüözü Djvan Gasparyan’ın albümleri birkaç yıldır bu ülkede ilgi görüyor. Ermeni asıllı bir Türk olan Arto Tunçboyacıyan’ın burada da yayımlanan albümlerinde duduka rastalanır. Ki Arto’nun da asıl enstrümanı değildir duduk. Ama albümü yayımlanmış ünlü dudukçu da pek yok.
Dudukun yuzlerce yıllık serüveni
Bizi böyle bir başlangıca iten nedeni sanırız kestirebilirsiniz. Son haftalarda, Türkiye’de, dudukun dünya ölçüsünde bir öneme sahip ustalarından birinin daha, nefis, içli bir albümü yayımlandı: Gevorg Dabaghyan’ın ‘Miniautures’ albümü. Dabaghyan albümdeki repertuvarında, dudukun yüzyıllara yaslanan geçmişini; derin, rafine tonlara yaslanıp yeniden yorumluyor, günışığına çıkarıyor. Seçtiği parçaların karmaşık melodileri ve doğaçlama dokusunu kendi stiliyle çağdaş bir yoruma sıçratıyor.
Sanatçı bu albümde, Ermeni geleneksel müziğinin usta işi çalışmalarını seçip yorumlamış. Albümde, ortaçağ kilise müzikleri, 18. yy’da yaşayan ünlü Ermeni âşık Sayat Nova’nın şiirsel repertuvarı, geçmiş ve bu yüzyılın folk dansları ve ninnilerinden oluşan on beş parça yer alıyor. Albümüne ‘Miniatures’, yani ‘Minyatürler’ adını vermesinin nedeni de bu. Dabaghyan, bu müziklerin köklerine sıkı sıkıya bağlı, ama enstrümanıyla tamamen kendine has bir yorum kazandırıyor bu parçalara. Bazı parçalarda, yanında iki müzisyen daha var. Bunlardan biri, silindir biçiminde küçük yerel bir davul çalan Kamo Khachaturian ve daha pes bir tonda duduk çeşidi çalan Grigor Takushian.
Yaşı henüz 37 olsa da, Ermenistan duduk geleneğinin en önemli ustalarından kabul ediliyor Dabaghyan. Onu, efsane Djvan Gasparyan’la karşılaştıranlar da çok. Ama iki usta da, özel duduk stilleriyle birbirlerinden farklılar. Son on yıl dünyanın dört bir yerinde konserler verip, kayıtlar yapan Dabaghyan’ın sayısız önemli ödülü var. Sanatçı, Ermeni Ulusal Radyosu’nun arşivine giren 50’nin üstünde kayıtta konuk sanatçı olarak yer alıyor.
1991 yılında kurduğu grubu ‘The Shoghaken Ensemble’la, ‘The Music Of Armenia’ adı taşıyan 6 CD’lik bir box-set yayımlamıştı. Ermenilerin en eski folk enstrümanları üzerine araştırmalar yapan sanatçının, bir etnomüzikolog kimliği hep dikkat çekiyor. Çağdaş Ermeni bestecilerin yeni senfonik ve koral yapıtlarına da geleneksel Ermeni enstrümanlarıyla yer yer eşlik etmişti. Dabaghyan’ın film müzikleri de var. Türkiye’de ortalığı karıştıran Atom Egoyan’ın ‘Arafat’ filminin müzikleri de Dabaghyan’a ait.
Dabaghyan stilindeki melodik anlatımcılığı ‘Miniatures’deki 15 parçaya taşımış. Ortaçağ kökenli bir şarkı olan ‘Vardani Mor Voghb’, dudukun gizemli sesini en iyi yansıtan örneklerden biri. Doğunun klasik makam müziğine dayanan ‘Shustar’da Dabaghyan’ın doğaçlamacı yanı, parçaya yoğun bir lezzet kazandırmış. ‘Spasum’ par-çasında folklorik esinti ağırlığını koymuş. Sayat Nova’nin şiirsel karakterli parçası ‘Kani Voor Jan Im’de, Dabaghyan 18. yy. Ermeni müziğini günümüze taşıyor.
Dabaghyan, artı bir çaba harcamadan, asıllarına sadık bir biçimde eski müziklere modern bir kimlik kazandırmaktan bu süreçte geri kalmıyor. Geleneksel Ermeni folk şarkı ve dansları albümde ağırlıkta. Bizce bu çizgide en başarılı iki örnek ‘Hayots Aghcheekner’ ve ‘Tsaghik Es’. Albümde, bir halk ninnisi olan ‘Knir Im Balik de yer alıyor. Bu albüm, duduka ve geleneksel Ermeni müziğine ilgi duyanları çokça etkiler mahiyette. Halkların ve kültürlerin kardeşliğine inananlar içinse daha heyecan verici bir çalışma. Hele bu kardeşliğin ve barışın Türklerle Ermeniler arasında her gün daha sıkı ve candan olmasını arzu ediyorsanız.
Miniatures/Gevorg Dabaghyan/Equinox
Yorumlar kapatıldı.