İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Yerasimos Neler diyor?

Tarih Vakfı tarafından yayınlanan Toplumsal Tarih dergisinin Eylül 2002
sayısının kapak konusu “Ermeni Sorunu”.

Belge Yayınları’ndan yayınlanmış olan Az Gelişmişlik Sürecinde Türkiye adlı
serinin yazarı, tarihçi Prof. Stefanos Yerasimos’un 20 Mayıs 2002’de Türkiye
Bilimler Akademisi’nin (TÜBA) İstanbul ofisinde Akademi Konferansları programı
çerçevesinde gerçekleştirdiği “Birinci Dünya Savaşı ve Ermeni Sorunu” başlıklı
konferansı dergiye kapak konusu olarak seçilmiş.

Dergide yer alan diğer yazılar bu konu ile alakalı olmasalar da sadece bu
konferans metni üzerinden diğer dosyaların pas geçilip bu yazının kapağa en
büyük puntolarla taşınmasının ardında bir anlam aramalımıyız emin değilim. Diğer
yandan 70li yıllarda “Birinci Dünya Savaşı ve İstiklal Savaşı” konusunda
çalışmaya başladığını söyleyen Yerasimos sonradan “uzlaşmanın imkansızlığı”na
kanaat getirip, çalışmayı yarım bırakmışsa da (ki kendisi öyle söylüyor) bu
tarihsel olayı kendince detaylı bir şekilde anlatmanın yanı sıra, yeniden
yazılması gerektiğini söylediği bu tarih için bir metod da öneriyor.

Hukuk tarih karşı karşıya, soykırım “anakronizm”midir?, tartışmalı olaylar,
dönüm noktası: Birinci Dünya Savaşı’nda Ermeni Soruınu, Beckett Sendromu, kaç
kişi öldü ve bundan sonra neler yapılmalı isimli alt başlıklara sahip yazıda,
bahsedilen tarihin özel bir girişim tarafından Türkiyeli tarihçilere hukuksal
kaygılardan uzak bir şekilde yeniden  yazdırılması öneriliyor. Tarih
yazımında hukuksal kaygılar taşınmamasını önemle vurgulayan Yerasimos,
“soykırım” kavramının nasıl bir hukuksal platforma oturtulduğu ve hangi
şartlarda kullanıldığı konusunda da bilgi veriyor. Ayrıca böyle bir yeniden
yazımın dilinin Türkçe olması gerektiği ve öncelikli hedefinin dünya kamuoyunu
etkilemek değil, Türk toplumunu geçmişi ile barıştırmak olduğu belirtiliyor.

Çok fazla tartışılan “tehcir sırasında ölen Ermeni sayısı” konusunda da fikir
bildiren Yerasimos, kendi tahminince ölü sayısının 600-800bin arası olduğunu
söylüyor. Bu rakamları da 1914 Osmanlı nüfus sayımında 1,5 milyon Ermeni
sayılmasına dayandırıyor. Ermeni tarafının ölen Ermeni miktarını 2,5milyonlu
rakamlara kadar abarttığını söyleyen Yerasimos, Osmanlı Ermeni nüfusunun da
düşük gösterilme ihtimali bulunduğunu da göz ardı etmiyor.

Yerasimos’un bu konferansının TÜBA gibi bir kamu kurumu tarafından
yayınlanması, aslında Türkiye Cumhuriyeti’nin bu konudaki politikasının yakın
gelecekte nasıl evrileceği konusunda fikir verebilir. Yaptığı analizler hoşunuza
gitsin gitmesin, ilgi ile okunabilecek bir konferans gerçekleştirmiş Stefanos
Yerasimos. Yazımın sonuna TÜBA tarafından geçtiğimiz aylarda kitap olarak da
yayınlanan bu konuşmaya Prof. Dr.Engin Bermek’in yazdığı önsözü de ekledim.
Kitaba ya da derginin ilgili sayısına ulaşamayanlar şimdilik TÜBA’nın konuya
yaklaşımını gösteren ve
TÜBA’nın web sitesinden
aldığım bu önsözle idare etsinler…

Prof. Dr. Stefanos Yerasimos 20 Mayıs 2002 günü Türkiye Bilimler
Akademisi’nin İtanbul ofisinde Akademi Konferansları programı çerçevesinde
“Birinci Dünya Savaşı ve Ermeni Sorunu” başlıklı bir konuşma yapmıştır.

Prof. Yerasimos konuşmasında hukuk va tarih kavramlarının kısa tanımını
yaparak başlamış, bu düşünce sistemlerinin farklılıklarının, hukukun
yargılayıcı, tarihin nesnel betimleyici özelliklerinin altını çizmiştir. Sn.
Yerasimos soykırım teriminin farklı kullanımlarına da işaret etmiştir. Hiç
kuşkusuz bu kavram ve terimlerin özensiz kullanımı sorunların çözümüne hizmet
etmemektedir.

Prof. Yerasimos’a göre, Ermeni sorununun, çok uluslu bir devletin (bir
imparatorluğun) çözülme sürecinde ulus devlet oluşturmayı hedefleyen milliyetçi
akımlardan farklı özellikleri bulunmaktadır. Ermenilerin belirli bir yörede
nüfus çoğunluğunu oluşturacak yoğunlukta yerleşik olmamaları, böylece ulus
devlete dönüşme sürecinin önemli bir koşulunu yerine getirmekten uzak oluşları;
ayaklanmanın bir halkın imparatorluk yönetimine başkaldırısından çıkıp, aynı
toprakları paylaşan halklar arası bir çatışmaya dönüşmesi; olayların Osmanlı
İmparatorluğunun dış güçlerle savaştığı bir dönemde (I. Dünya Savaşı döneminde)
cereyan etmiş olması bu özelliklerin başlıcaları olarak sayılabilir.

Konuşmacı bu açıklamalardan sonra olayları ana hatlarıyla kronolojik bir
sıra içinde, öncesiyle ve ayaklanmalarla başlayarak tehcire değin uzanan süreçte
özetlemiş ve Ermeni sorununun Türkiye’de sivil girişim kapsamında oluşturulacak
bir ekip tarafından araştırılması önerisiyle sözlerini bitirmiştir.

Prof. Yerasimos’a, Akademi Forumunun bu sayısında yayımladığımız karmaşık
bir soruna nesnel bir bakış açısı getiren konuşması nedeniyle teşekkür ederim.

Saygılarımla,
 

Prof. Dr. Engin BERMEK
Akademi Başkanı

Not: Bu kitabın şimdilik online olarak temin edemiyoruz, ancak
TÜBA’nın web sitesinde
“TÜBA Yayınlarını TÜBİTAK-Kitap Satış Bürosundan temin edebilirsiniz.” notu var
ve bunun için “0(312) 468 53 00/1105 ” nolu telefona başvurmamız söyleniyor.

Yorumlar kapatıldı.