Yeni kurulmuş. Adı, ‘Birinci Dünya Harbi’nde Ermeni Çetelerin Katliamına
Uğramış Mağdurlar Derneği’. Kurulduğu yer, Van. Yönetim kurulu üyeleri, Vali
Durmuş Koç’u ziyaret ederek derneğin kuruluş amacını anlatmış. Amaç, ‘Asılsız
soykırım iddialarının yanlışlığını ve geçersizliğini kanıtlamak ve bu amaçla
katliama uğramış Türk vatandaşlarının ailelerini, çocuklarını ve torunlarını bir
araya toplamak, Ermeni katliamında mağdur olan vatandaşların öncelikle birlik,
beraberlik ve dayanışmalarını sağlayıp, haklarını aramak.’ Bu birlik beraberlik
lafını ne zaman duysam içim kalkar, 12 Eylül’ün en karanlık günlerini anarım.
Birileri birlik ve beraberlik demeyegörsün başımızda bir felaketin dolaştığını
hemen hissederim.
Muhtemeldir ki 100 yıl öncesinin olaylarında Van’daki Türk vatandaşları,
Ermenilerin baskı ve katliamına uğramıştır. Bilemiyoruz. Bu konu tabu olduğu
için nerede ne oldu, 1913’e kadar durum neydi, 1915’i farklı kılan nedir,
tehcir, soykırım, İttihat ve Terakki, hatta Osmanlı’nın Susurlukçuları konuları
hâlâ tartışılamıyor, gereğince araştırılamıyor. Tartışıldığında da,
Cumhuriyetimizin hemen her hassas konuda yaptığı gibi kafayı kuma gömerek
tartışılıyor. Yani ‘sözde soykırım’ denildi mi akan sular duruyor. Kim için?
Aslına bakarsanız hiç kimse için? Şimdi bu dernek kurulup Vali’yi ziyaret
ettiğine göre; Urfa’da, Bitlis’te Tunceli’de hatta Kayseri de birtakım dernekler
kurulsa, adları ‘Birinci Dünya Harbinde Kürt, Türk, Çerkez Çetelerin Katliamına
Uğramış Mağdurlar Derneği’ olsa. Kurucular arasında Ermeni vatandaşlarımız da
olsa. Vatandaş ayrımı olmayacağına göre onlar da valileri ziyaret etse. Tarihi
gerçeklerin ele alınışı konusunda duydukları endişeden, bugün uygulanan
ayrımcılıktan bahsetse… Olur mu? Neden olmasın Van’dakilerin canı can da,
diğerleri patlıcan mı?
Yorumlar kapatıldı.