Oktay Ekinci Kars’ın “Doğu’nun en batılı kenti” olduğunu söylüyor. Kars Kalesi’nin eteklerindeki eski Osmanlı döneminin izlerini taşıyan yapılaşma ile Rus işgal döneminde Kars’ın yeni mimari yapısını oluşturan görkemli binalar ve gösterişli caddelerin birlikteliğini, “Kafkas ve Anadolu kültürlerinin tarihsel buluşması” olarak adlandırıyor.
Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu, Kars’ın bütünü ile bir “SİT – koruma alanı” haline gelmesini sağlamış. Tarihi yapılar korunarak şehrin parkları, yolları yeniden düzenleniyor.
Şehir içi yapılaşması ile, kalesi, Ani Harabeleri ve 13 Havariler Kilisesi ve diğer tarihi kalıntıları ile Kars yerli ve yabancı turistlerin görünce bayılacakları bir şehir.
Dört yıldızlı Sim – Er Oteli başta olmak üzere şehirde her gelir grubundaki turiste hizmet verecek yeterli otel, lokanta var.
İstanbul’dan Ankara’dan her gün uçak gelip gidiyor. Seyahat acenteleri otobüs ile turlar düzenliyor.
Ani Harabeleri, Kars’a 50 kilometre uzaklıkta. Ermenistan sınırında, Arpaçay Vadisi’nde, milattan önce üç bin yılına kadar uzanan bir tarihi var. Milattan sonra Süryani, İran, Ermeni, Arap ve Türk kavimleri burada yaşamış. İpek Yolu tüccarları geçmiş. Burada konaklamış. 1064 yılında Alpaslan Anadolu’ya girerken Ani’yi zaptetmiş. 1124 yılında Ani, Ermenilere “tımar” olarak verilmiş… Ama burada daha sonraları çok sayıda Türk ve İslam eseri yapılmış. Kilise, cami, kümbet, şehir kalıntısı, han ve hamam ile koskoca bir şehir. Gez gez bitmiyor.
Ani izin kağıdı ile geziliyor
Ancak (1) Ani Harabeleri’ni ziyaret etmek izine bağlı. Güvenlik kuvvetlerinden, turizm teşkilatından, müzeden, üç imzalı, mühürlü “kişiye özel” izin kağıdı ile Ani Harabeleri’ne gidilebiliyor. (2) Ani Harabeleri gerçek anlamıyla “harabe”… Yolları ellenmemiş. Kalıntılara işaret konulmamış. Bir broşür, bir kitap yok… İçeriye giren kendini kaybediyor. (3) Devlet sadece bir şey ile ilgileniyor. “Aman içeride resim çekilmesin!..” Harabelerin resmi yabancı dergilerde her gün çıkıyor. Ama gezenlerin fotoğraf çekmesi yasak. Bunun için harabelerin içinde silahlı kuvvetlerimiz güvenlik önlemi almış. Ani Harabeleri’nde görevlendirilen askerlerimiz, giyimleri, kuşamları, davranışları, ilgileri ve bilgileriyle yerli ve yabancı ziyaretçilerin hayranlığını kazanıyor.
İnebolulu Mustafa Toplu ile Bingöllü Muttalip Korkut bize neyin ne olduğunu, “profesyonel rehber gibi” anlattı. Yardımcı oldu. Kars’ın yıllardır en önemli bekleyişi Kars’ı Ermenistan’a bağlayacak “Doğu hudut kapısı”nın açılması. Iğdır’daki Alican ve Kars’taki Doğu kapısı, 1993 yılından beri kapalı. Bunun nedeni Azerbaycan’a hoş görünmek için Türkiye’nin Karabağ sorununu bahane ederek Ermenistan’a uyguladığı ambargo. Kars – Erivan arası 55 kilometre. Hedef sadece Ermenistan pazarı değil. Ermenistan Türkiye’yi Orta Asya’ya bağlayan köprü. Kars – Erivan demiryolu 1993 yılından bu yana iş görmüyor. Yaklaşık 40 milyon dolar harcama ile bu demiryolu ıslah edilir ise, batıdan, boğazları geçip Gürcistan’a vapur ile taşınan mallar bu yoldan gidecek. “Doğu kapısı” kapalı olduğu için bugün Ermenistan’a ulaşım Gürcistan ve İran üzerinden gerçekleşiyor. Çok pahalıya mal oluyor.
Kaşar peyniri 3 milyon lira
Kars ekonomisinde hayvancılığın önemi büyük. Ama üretici dertli. Düzgün ve istikrarlı pazar şartları oluşmamış durumda. Besici hayvanı kime satacak, süt üreten sütü ne yapacak bilemiyor. Sütü satan da, alan da şikayet ediyor. Satan bir yıl önceden düşük fiyatla satıyor. Alan ödediği paranın bir yıl faizini taşıyor. Kars’tan Erol Keskin, baba mesleği, “mandıracılık” yapıyor. Kümbetli köyündeki imalathanede bu yıl nisan – temmuz aylarında 600 ton süt işlemiş. 50 – 60 ton kaşar yapmış. Şimdilerde kaşar peynirinin kilosu 3 milyon lira ile 3 milyon 500 bin liradan işlem görüyor. Erol Keskin modern bir süt işleme tesisinin en az 200 milyar liraya çıktığını anlatıyor. “Neden Halk Bankası’ndan KOBİ kredisi kullanmıyor musunuz?” sorusunu da, “Halk Bankası 100 milyar lira kredi veriyor, 500 milyar lira ipotek istiyor. O kadar varlığım olsa ben kredi almadan yatırım yaparım” diye cevaplıyor.
Yorumlar kapatıldı.