İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Zaman: AB yasalarıyla devletin radyosu da kurtulacak

Diclenin Sesi Radyosu, 5 yıldır Güneydoğu’da Kürtçe ‘korsan’ bir biçimde Kürtçe yayın yapıyor. PKK terörüne karşı devletin mesajını Güneydoğu halkına TRT frekansı ile Türksat uydusu üzerinden ulaştırdığı belirtilen radyo, AB yasaları ile artık yasal zemine kavuşmuş oldu.

Bireysel hak ve özgürlüklerin önünü açacak AB yasaları, şu ana kadar illegal bir şekilde Kürtçe yayın yapan radyo ve televizyonları da yasal bir zemine çekecek. Terör örgütünün yayın organı MED Tv dışında da Kürtçe televizyon veya radyo yayını yasal hale gelecek.

Bugüne kadar yaşanan süreçte bu tür radyolardan bir kısmı devlet aleyhine yayınlara yer verirken, bazı radyolar ise Kürtçe yayınlar yoluyla devletin mesajını halka ulaştırıyordu. Fakat sözkonusu radyoların Anayasa’nın getirdiği sınırlamalar sebebiyle kime ait olduğu ve nereden yayın yaptıkları bilinemiyordu. Örneğin Diyarbakır’da 5 yıldır Kürtçe ve Zazaca müziklere yer veren ve yayın aralarında terör örgütü PKK’ya karşı halkı uyaran anonslarda bulunan Diclenin Sesi Radyosu yasal zemin olmadığı için korsan yayın yapıyordu. Radyonun yayınlarının TRT frekansı ve Türksat uydusu üzerinden sadece Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne değil Azerbaycan’a kadar geniş bir coğrafyayı kapsıyor. Yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kürtçe yayınlara izin vermesi durumunda doğabilecek ‘bölücülük’ tehdidi sebebiyle kendi propagandasını yasal zeminde gerçekleştiremiyordu. Bu yüzden de TRT frekansı ve Türksat uydusunu kullanarak Diclenin Sesi Radyosu vasıtasıyla bir anlamda ‘korsan yayın’ yapmış oluyordu.

Dicle’nin Sesi radyosu orta dalga üzerinde yayın yapıyor. Diyarbakır dışındaki illerden Suriye sınırındaki Mardin’e kadar bütün illerde net olarak dinlenebiliyor. Her gün saat 13.00’te başlayan müzik yayını akşam saat 18.00’e kadar devam ediyor. Radyo, Türkçe, Zazaca ve Kürtçenin Kurmanci lehçesinde yayın yapıyor. Türkçe şarkılarda ağırlıklı olarak Türk müziğinden örneklerle beraber Mahsun Kırmızıgül’ün parçalarına, Kürtçe şarkılarda ise, Şivan Perver ve Şehriban adındaki Kürt sanatçıların eserlerine yer veriliyor. Kürtçe seslendirilen şarkılarda daha çok düğün ve halay şarkıları tercih ediliyor. Radyo ilk kurulduğu yıllarda PKK itirafçılarının itiraflarını yayınlayarak halkı bilgilendiriyordu. AB Yasaları’nın geçmesinin ardından Dicle’nin Sesi ve benzeri radyolar legal hale gelmiş oldu.

Türkçe dışında ana dilde yayına izin çıktığı için bundan böyle yayın kuruluşlarına ‘Kürtçe’ dil kullanmaları nedeniyle verilen cezalar da son bulacak. Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Türkçe yayınlarda olduğu gibi yayınların içeriğine bakarak karar verecek. RTÜK Başkanı Fatih Karaca, Zaman’a yaptığı açıklamada, yeni düzenlemeden sonra altyapı çalışmalarına başladıklarını söyledi. Daha önce Kürtçe yayınları, Milli İstihbarat Teşkilatı ve Emniyet’e tercüme ettiren RTÜK, kadrosuna Kürtçe bilen bir uzman alacak.

RTÜK Başkanı Karaca, kanunun altyapı hazırlıkları için bir yıllık süre tanıdığını belirterek, “Konu bize tevdi edildiğinde çalışmaya hemen başlayacağız. Ancak biz, bize düşen görevleri daha kısa bir sürede tamamlamayacağız.” dedi.

Diyarbakır’da yayın yapan Aktüel Radyo ve Televizyonu’nun (ART) işletme sahibi Nezahat Dağtekin, bugüne kadar bölgede Kürtçe yayın yaptıkları gerekçesiyle haklarında Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde 3 ayrı davanın açıldığını söyledi. Bu davalardan Şivan Perver’in söylediği ‘Mehemedo’ isimli parçanın yayınından dolayı 5 yıllık hapis cezası aldığını anlatan Dağtekin, “Bu ceza daha sonra para cezasına çevrildi. Diğer iki dava sürüyor. Son olarak RTÜK’ten bir uyarı cezası aldık.” diye konuştu.

Dağtekin, yasanın mutlaka çıkacağına inandığı için 3 yıl önceden Kürtçe CD ve kasetleri arşivlediklerinin altını çizerek, şunları söyledi: “Kürtçe yayın için 3 yıllık bir eğitim ve arşiv çalışması yaptım. Şu anda yasa yürürlüğe girerse biz de yasaklı olmayan Kürtçe şarkıların yayınına başlayacağız.”.

Devlet kendi önünü açtı

Diyarbakır’da devlet adına korsan Kürtçe yayın yapan Dicle’nin Sesi radyosunu, Meclis’ten geçen ve anadilde yayın yapılmasını serbest bırakan AB paketi çerçevesinde değerlendiren akademisyenlere göre son düzenlemelerle devlet kendi önünü de açtı. Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Niyazi Öktem, Kürtçe yayınların yasal hale gelmesinin devletin kendini Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde daha rahat ifade edebilmesine imkan hazırlayacağı tespitini yaptı. Meclis’in bu anlamda ülkemizin iç barışına katkı sağlayan bir karara imza attığının altını çizen Öktem, “İnsanlar Kürtçeden başka dil bilmeyince devlet onlara sesini duyuramıyordu. Aslında Kürt vatandaşların büyük bir bölümünün devletle veya devletin bütünlüğü ile sorunları yok. Ancak bu insanlara PKK’nın Med Tv’si ulaşırken devletin sesi ulaşmıyordu. Son düzenleme ile devlet kendi önündeki engelleri de kaldırmış oldu.” yorumunu yaptı.

Fatih Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ömer Çaha ise yasakların devletin hareket alanı da daralttığına işaret ederek, “Devlet kendi önünü de kapattığı için illegal yöntemlere ihtiyaç oluyordu. Diyarbakır’daki radyo olayı buna somut bir örnektir.” dedi. Yasaklı bir ortamda Kürtçenin Türkçenin bir alternatifi gibi görülüp cazibe oluşturduğu tespitini yapan Çaha, “Şimdi bu rekabet büyük ölçüde bitecek. Reel düşünen bir Kürt vatandaşı zaten çocuğunun öncelikle Türkçeyi öğrenmesini isteyecektir. Son düzenlemelerle Türkiye zincirlerini kırmış oldu.” ifadesini kullandı.

Diyarbakır, İstanbul / Zaman

Yorumlar kapatıldı.