MADDE 4. – A) 5.6.1935 tarihli ve 2762 sayılı Vakıflar Kanununun 1 inci
maddesinin sonuna aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Cemaat vakıfları, vakfiyeleri olup olmadığına bakılmaksızın, Bakanlar
Kurulunun izniyle dinî, hayrî, sosyal, eğitsel, sıhhî ve kültürel alanlardaki
ihtiyaçlarını karşılamak üzere taşınmaz mal edinebilirler ve taşınmaz malları
üzerinde tasarrufta bulunabilirler.
Bu vakıfların dinî, hayrî, sosyal, eğitsel, sıhhî ve kültürel alanlardaki
ihtiyaçlarını karşılamak üzere, her ne suretle olursa olsun, tasarrufları
altında bulunduğu, vergi kayıtları, kira sözleşmeleri ve diğer belgelerle
belirlenen taşınmaz mallar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı
ay içinde başvurulması halinde vakıf adına tescil olunur. Cemaat vakıfları adına
bağışlanan veya vasiyet olunan taşınmaz mallar da bu madde hükümlerine tâbidir.”
B) 8.6.1984 tarihli ve 227 sayılı Vakıflar Genel Müdürlüğünün Teşkilât ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki Ek Madde eklenmiştir.
“Ek Madde 3. – Türkiye’de kurulan vakıflar, amaçları doğrultusunda
uluslararası alanda işbirliği yapılmasında yarar görülen hallerde, İçişleri ve
Dışişleri Bakanlıklarının görüşleri alınmak suretiyle, Vakıflar Genel
Müdürlüğünün bağlı bulunduğu Bakanlığın önerisi üzerine Bakanlar Kurulunun
izniyle yurt dışında kurulmuş vakıf veya kuruluşlara üye olabilirler.
Türkiye’de kurulan vakıfların vakıf senedinde belirtilen amaçları
gerçekleştirmek üzere uluslararası faaliyette bulunması ve yurt dışında şube
açması ile yurt dışındaki benzer amaçlı vakıf veya kuruluşlarla işbirliği
yapması, İçişleri ve Dışişleri Bakanlıklarının görüşleri alınmak suretiyle,
Vakıflar Genel Müdürlüğünün bağlı bulunduğu Bakanlığın önerisi üzerine Bakanlar
Kurulunun iznine bağlıdır.
Yabancı ülkelerde kurulmuş vakıflar, uluslararası alanda işbirliği
yapılmasında yarar görülen hallerde, karşılıklı olmak koşuluyla, İçişleri ve
Dışişleri Bakanlıklarının görüşleri alınmak suretiyle, Vakıflar Genel
Müdürlüğünün bağlı bulunduğu Bakanlığın önerisi üzerine Bakanlar Kurulunun
izniyle Türkiye’de faaliyette bulunabilirler, şube açabilirler, üst kuruluşlar
kurabilirler, kurulmuş üst kuruluşlara katılabilirler veya kurulmuş vakıflarla
işbirliği yapabilirler.
Bu vakıflar, Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre kurulan vakıflar hakkında
uygulanan mevzuata tâbidir.”
Yorumlar kapatıldı.