3 Ağustos— Geçici maddelerle birlikte toplam 15 maddeden oluşan Avrupa Birliği’ne Uyum Yasası; siyasal, sosyal ve kültürel alanda köklü sayılabilecek değişiklikleri kapsıyor.
TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen AB Uyum Yasa teklifiyle, savaş ve yakın savaş tehdidi halleri dışında idam cezasını kaldırıyor. Türk Ceza Yasası’nda (TCK) öngörülen değişiklikle terör suçlarında ölüm cezası kaldırılıyor ve bu ceza müebbet ağır hapis cezasına dönüştürülüyor. Ancak, savaş ve yakın savaş tehdidi hallerinde işlenmiş suçlara verilen ölüm cezaları korunuyor. İdam cezaları müebbet ağır hapse dönüştürülen terör suçluları ceza indirimlerinden ve şartla salıvermeye ilişkin hükümlerden yararlanamayacaklar. Bunlar hakkında müebbet ağır hapis cezası ölünceye kadar devam edecek. Türklüğü, Cumhuriyeti, hükümeti, TBMM’yi, bakanlıkları, güvenlik güçlerini ve adliyeyi sadece eleştirmek maksadıyla yapılan yazılı, sözlü ve görüntülü yayınlar cezayı gerektirmeyecek.
GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI
TCK’ya “göçmen kaçakçılığı” tanımı ve yaptırımları ekleniyor. Göçmen kaçakçılığı yapanlara veya bunlara yardım edenlere 2 yıldan 5 yıla kadar ağır hapis ve 1 milyar liradan az olmamak üzere ağır para cezası verilecek. Suç işlenmesinde kullanılan taşıtlar ile elde edilecek maddi menfaatlere el konulacak.
Bu suçlar “göçmenlerin yaşamlarını veya vücut bütünlüğünü veya insanlık dışı veya onur kırıcı muameleye” tabi tutulması durumunda bir kat artırılacak. Bu düzenlemeyle organ kaçakçılığına ilişkin suçlar da kapsama alınarak, ağır ceza öngörülüyor. Zorla çalıştırmak amacıyla yapılan insan kaçakçılığına da 5 yıldan 10 yıla kadar ağır hapis ve 1 milyar liradan az olmamak ağır para cezası getiriliyor.
CEMAAT VAKIFLARI
Vakıflar Kanunu’nda yapılan değişiklikle, cemaat vakıfları, Bakanlar Kurulu’nun izniyle ihtiyaçlarını karşılamak üzere taşınmaz mal edinebilecekler, bu malları üzerinde tasarrufta bulunabilecekler. Bu vakıfların tasarrufu altında bulunan taşınmaz mallar, düzenlemenin yürürlüğünden itibaren 6 ay içinde başvurulması halinde vakıf adına tescil olunacak.
Türkiye’de kurulu vakıfların Bakanlar Kurulu’nun izniyle yurt dışında kurulmuş vakıf veya kuruluşlara üye olmasına da imkan sağlanıyor. Yabancı ülkelerde kurulmuş vakıflar ise uluslararası işbirliği yapılmasında yarar görülen hallerde karşılıklı olmak koşuluyla Bakanlar Kurulu’nun izniyle Türkiye’de faaliyette bulunabilecekler.
DERNEKLER
Türkiye’de kurulan derneklerin yurtdışında faaliyette bulunmaları ve yurtdışında kurulu derneklerin Türkiye’deki faaliyetlerine ilişkin usul ve esaslar yeniden düzenleniyor. Uluslararası alanda işbirliği yapılmasında yarar görülen hallerde uluslararası faaliyette bulunma amacı güden derneklerin kurulması, bu derneklerin yurtdışında şube açması, faaliyette bulunması Dışişleri Bakanlığı’nın görüşü alınmak suretiyle İçişleri Bakanlığı’nın önerisi üzerine, Bakanlar Kurulu’nun iznine bağlı olacak.
Türkiye’deki derneklerin üye olduğu veya işbirliği yaptığı yabancı dernek veya kuruluşların kanunlara veya milli menfaatlere aykırı faaliyetlerde bulunması halinde Türkiye’de kurulu bulunan derneğin, yabancı bir dernekle olan ilişkilerine yine Bakanlar Kurulu kararıyla son verilecek. Dernekler, askerliğe, milli savunma ve kolluk hizmetlerine hazırlayıcı öğretim ve eğitim faaliyetlerinde bulunamayacak. Bu amaçları gerçekleştirmek üzere kamp veya talim yeri açamayacak.
Dernekler gerekli görülen hallerde İçişleri Bakanlığı veya bulundukları yerin en büyük mülki amiri tarafından her zaman denetlenebilecek. Dernekler, amaç ve faaliyetleri ile ilgili olarak “ilgili bakanlıklarca da” denetlenebilecek. Dernek kütüğü ve kayıt işlemleri, İçişleri Bakanlığı Dernekler Daire Başkanlığı ile valilikler tarafından denetlenecek. Derneklerce tutulacak defterler ile ilgili usul ve esaslar İçişleri ve Maliye Bakanlıklarınca birlikte çıkartılacak yönetmelikle düzenlenecek. Bu defterlerin noterden onaylı olması zorunlu olacak.
Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’ndaki değişiklikle de yabancıların Türkiye’deki bir toplantıya katılımı, afiş asma, hitap etme durumlarında izin usulü kaldırılarak, bildirim usulü getiriliyor. Yasada öngörülen 72 saatlik bildirim süresi de 48 saate indiriliyor.
YENİDEN YARGILAMA YOLU
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na (HUMK) ilave edilen bir madde ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) verdiği kararlarda, yargı kararının tazminatla giderilemeyecek sonuçlar doğurduğu anlaşılırsa kararın kesinleştiği tarihten itibaren 1 yıl içinde Yargıtay Birinci Başkanlığı’ndan yargılamanın yenilenmesinin istenmesine imkan sağlanıyor. Bu istem Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nda ele alınacak.
Buna paralel olarak Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nda (CMUK) da bazı değişiklikler öngörülüyor. AİHM kararlarına yeniden yargılama yolu açılmasına ilişkin hükümler kanunun yayımından bir yıl sonra yürürlüğe girecek. Teklifte yer alan geçici maddeyle de yeniden yargılamaya ilişkin hükümlerin geçmişe dönük uygulanması da engelleniyor. Bu hüküm, yasa yürürlüğe girdikten bir yıl sonra AİHM’e yapılacak başvurulara ilişkin kararlar için geçerli olacak.
FARKLI DİLDE YAYIN
Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikle, Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerde de yayın yapılabilmesine olanak sağlanıyor. Bu yayınlar, “Cumhuriyet’in Anayasa’da belirtilen temel niteliklerine, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı” olamayacak.
Yayınlarda özel hayatın gizliliğine saygılı olunması kuralı getiriliyor, ayrıca şiddet kullanımını özendirici veya ırkçı nefret duygularını kışkırtıcı nitelikte yayın yapılamayacağı hükme bağlanıyor.
İlgili mevzuata aykırı olmamak koşuluyla yayınların yeniden iletimine serbestlik de getiriliyor. Basın Kanunu’nda yapılan değişikliklerle de bazı durumlarda öngörülen hapis cezaları kaldırılarak, bunun yerine 10-100 milyar arasında değişen ağır para cezaları öngörülüyor.
DİL EĞİTİMİ
Yabancı Dil Eğitimi ve Öğretimi Kanunu’nun adı “Yabancı Dil Eğitimi ve Öğretimi ile Türk Vatandaşlarının Farklı Dil ve Lehçelerinin Öğrenilmesi Hakkında Kanun” şeklinde değiştiriliyor. Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerin öğrenilmesi için Özel Öğretim Kurumları Kanunu hükümlerine tabi olmak üzere özel kurslar açılabileceği hükme bağlanıyor.
Bu kurslar; Cumhuriyet’in temel niteliklerine, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı olamayacak. Bu kursların açılması ve denetimine ilişkin esas ve usuller, Milli Eğitim Bakanlığı’nca çıkarılacak yönetmenlikle düzenlenecek.
SERBEST BÖLGELERDEKİ GREV YASAĞI
Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nda yapılan değişikliklerle de ilgili mevzuat AB müktesebatına uyumlu hale getiriliyor. Polis tarafından kapatılacak umuma açık yerler yeniden düzenlenirken, internet kafeler de bu kapsama alınıyor.
Eğlence ve oyun yerleri ile içkili yerler gibi umuma açık yerlere girme ve buralarda çalıştırma yaşı 18 olarak yeniden düzenleniyor. Sözkonusu düzenlemeyle polis tarafından konutlarda yapılacak aramalarda, hakim kararı aranması koşulu getiriliyor. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde en büyük mülki amirin yazılı emri konut aramaları için yeterli olacak.
Belli bir mesleğe mensup kamu görevlilerinin dernek kurmasına ilişkin sınırlamalar da kaldırılıyor. Kamu yararına çalışan derneklerin Maliye Bakanlığınca denetlenmesine ilişkin hüküm, öğrencilere derneklerle ilgili yürürlükte olan yasaklar, serbest bölgelerin kuruluşundan itibaren 10 yıl süreyle grev ve lokavt yapılamayacağına ilişkin hükümler yürürlükten kaldırılıyor.
Yorumlar kapatıldı.