İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Radikal: İnsaniyetten üç adım geri

RADİKAL – ANKARA – Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) 2002 raporuna göre, Türkiye 173 ülke arasında bir yılda üç sıra gerileyerek 85’inci oldu. UNDP’nin yıllık raporu, tüm dünya ülkeleriyle aynı anda Ankara’da UNDP Türkiye Temsilcisi Alfredo Witschi Cestari tarafından açıklandı.

Yaşam standardı, politik-sosyal koşullar, okuryazar oranı ve eğitim durumu, yaşam beklentileri ile kişi başına gelir ve gelir dağılımı kriterlerinin esas alındığı insani gelişmişlik düzeyi sıralamasında Türkiye,
‘Orta gelişmişlik düzeyi’ grubu içinde yer aldı. Geçen yıl 82’nci olan Türkiye, bu yıl üç sıra birden gerileyerek, 85’inciliğe düştü. Türkiye, orta gelişmişlik düzeyi içindeki 84 ülke arasında 32’nci sırada yer aldı.

Kat edecek çok yol var

Türkiye’nin ağır ekonomik kriz yaşadığı 2001 verileri ise 2002 raporuna yansımadı. Türkiye raporunu hazırlayan Prof.Halis Aktaş, hesaplamalarda eğitim, yaşam beklentisi ve kişi başına gelirin aynı ağırlıkta değerlendirildiğini, krizin kısa vadede yalnız geliri etkileyeceğini ve gelecek yıl endekste düşüş olsa bile bunun çok büyük rakamlara ulaşmayacağını söyledi.

UNDP raporuna göre, Türkiye’nin insani gelişme endeksinde elde ettiği değer 0.742. Üst gelişmişlik endeks değeri ise 0.800. Türkiye’nin sınıf atlayabilmesi için 0.058’lik bir gelişme kaydetmesi gerekiyor. 1975-2000 yılları arasında ilerleme değeri 0.407’ydi.

İnsani gelişme değerlendirmesinde baz alınan temel kritere göre, Türkiye’nin yansıması şöyle:

Demokratik işleyiş: 1999 seçimlerinde yüzde 87 katılım oldu. Meclis’te temsil oranı yüzde 4.2. Sivil toplum örgütü sayısı bin 420 ve sendikalaşma yüzde 22 oranında gerçekleşti.

Yaşam kalitesi: 2000 yılı itibarıyla ortalama yaşam süresi 69.8 yıl. 15 yaş ve üstü yetişkinlerde okuma yazma oranı yüzde 85.1, 15-24 yaşları arasında okuma yazma oranı 96.5 oldu. 40 yaşına kadar ölüm ihtimali yüzde 9.6. Okur yazar olmayan nüfus yüzde 14.9. Sağlıklı içme suyuna ulaşamayanlar yüzde 17. Beş yaşın altında yeterli beslenemeyenlerin oranı yüzde 8. Türkiye bu rakamlarla tüm AB ülkelerinin çok altında bir performans çiziyor.

Yoksulluk göstergeleri: Milli gelir 2000’de 199.9 milyar dolar, satın alma gücü paritesine göre milli geliri 455.3 milyar dolar. 40 yaşına kadar yaşama olasılığı yüzde 9.6, okuryazar olmayan nüfus yüzde 14.9, sağlıklı içme suyuna ulaşamayanlar yüzde 17, 5 yaşın altında yeterli beslenemeyenlerin oranı yüzde 8, günde 1 dolar ile geçinen nüfus yüzde 2.4, günde 2 dolar ile geçinen nüfusun oranı yüzde 18.

Kamu harcamalarında öncelik borç: Kamu harcamalarının yüzde 2.2’si eğitime, yüzde 3.3’ü sağlığa, yüzde 4.9’u askeri harcamalara ve yüzde 10.6’sı ise borç ödemelerine ayrılıyor.

Türkiye, GSMH’nin yüzde 2.2’siyle, Birleşik Arap Emirlikleri ve Ermenistan’dan sonra eğitime en az pay ayıran ülke. Askeri harcamalarla, Suudi Arabistan, Ürdün, Suriye, Yemen ve Umman’ın arkasından altıncı sırada.

Gelir uçurumu: Türkiye’de en fakir yüzde 10’luk kesim gelirden yüzde 2.3, yüzde 20’lik kesim ise yüzde 5.8’lik pay alıyor. En zengin yüzde 10 gelirin yüzde 32.3’ünü, yüzde 20’lik kesim ise yüzde 47.7’sini alıyor. Günde 1 dolara geçinen nüfus yüzde 2.4, günde 2 dolara geçinen nüfusun oranı yüzde 18.

Eğitim teknolojisi: Okur-yazar
oranı yüzde 85.1, AR-GE (Araştırma-geliştirme) payı yüzde 0.5, bin kişi başına 303 telefon, 246 cep telefonu var. Bin kişiden 1.1’i internet abonesi.

Araştırma neymiş: Her 1 milyon Türkiyeliye 303 araştırma düşüyor. Ermenistan’da bu rakam 1308.

Kadına önemde 71’incilik

Kadının toplumsal konumu ve gelişmişliği endeksine göre de Türkiye 71’inci sırada yer alıyor. Türk kadını için beklenen yaşam süresi 72.4 olarak öngörülürken, okuryazarlık oranı yüzde 76.5 olarak belirlendi. Harcama gücüne göre kişi başı gelir düzeyi kadınlarda 4 bin 379 dolar, erkeklerde 9 bin 516 dolar olarak hesaplanırken, üst düzey yöneticiler alanında kadın oranı yüzde 9, profesyonel ve teknik çalışanlarda ise yüzde 36 oldu. Kadının,

Türkiye’deki eğitim ve ekonomik
olanaklardan erkeklerle eşit olarak yararlanamadığı ifade edilen rapora göre, kadınların 14.6’sı ise okumayazma bilmiyor. Kadınlar Türkiye’de aynı işi yapan erkeğin yüzde 46’sı kadar ücret alıyor. Bu düzey, gelişmiş ülkelerin hiçbirinde yok. 2000’de Türk kadınının yüzde 72’si tarlada çalışıyordu. BM üyeleri içinde bu yükseklikte bir oran yok.

Yorumlar kapatıldı.