Milli Eğitim Bakanlığı’nın tarih kitaplarında değişikliğe gideceği ve başta Ermeniler olmak üzere Rum, Suryani ve Türkiye’de yaşayan diğer Hristiyanlar hakkında karşı propaganda içeren yeni bölümlerin ekleneceği haberi hakkında görüşlerini soran gazeteci Ömer Erbil’in (Milliyet) sorularını yanıtlayan Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II Hazretleri şöyle konuştu:
“İkinci Dünya Savaşı sonrası farklılıkları aşarak tek Avrupa kurma yolunda ilerleyen ülkeler aşama kaydederken, bölgemizde hala karşıt inatlaşmalarla mevcut gerginliklerin daha da körüklenmesi gayet son derece kaygı vericidir. Bugün dünya giderek küçülüyor. Bütün dünyada, özellikle genç kuşaklarda barış, hoşgörü ve anlayış içinde bir arada yaşam, diyalog ve ilişkilerin normalleşmesi arzusu öne çıkıyor ve bu çerçevede sevindirici adımlar atılıyor. Bu olumlu ortamda aşırı unsurların çabalarına prim tanımak çok yanlış olur. Siyasetin özellikle eğitime ve dine sirayet etmesi diğer din ve kültürlerle olan diyaloga, uluslarararası ilişkilere, tanıtım ve turizme yarar değil aksine hem kısa hem uzun dönemde zarar getirecek, derin yaralar açacaktır. Eğer samimi şekilde dinler ve kültürlerarası diyalog ve hoşgörüden bahsetmek istiyorsak bunu ilk önce kendi içimizde gerçekleştirmeliyiz. Bunun için de gelecek kuşakları hoşgörü ve karşılıklı anlayış ortamı içerisinde yetiştirmeliyiz.
Bugün ne yazık ki yurdun her köşesinde “Ermeni” kelimesi yerici bir tonla kullanılmakta, hatta “Ermeni dölü!” gibi küfürler sadece çocukların değil, bazen siyasetçilerin ağzından duyulabilmektedir. Bugünkü okul kitaplarından Ermeniler’e ve diğer Hristiyanlar’a karşı mevcut aşağılayıcı ve yanlış bilgilerin bir an önce temizlenmesi gerekirken, bazı aşırı unsurların karşıt propagandalarına yenik düşmek, onların tezlerine yeni bölümler eklemek her şeyden önce marjinal gruplara prim vermektir. Böyle bir girişim yeni yetişen kuşakları yanlış yönlendirmek ve gençlerimizi haketmedikleri bir geleceğe mahkum etmek olacaktır. Bu nedenle, bu tür siyasete okul kitaplarının ve çocuklarımızın taze beyinlerinin alet edilmesi yanlış olacaktır. Türkiye’ye karşı bazı gruplarca üretilen menfi propagandaya başka bir platformda başka yöntemlerle cevap vermek gerekirken, bu çirkin kavgayı okul sıralarına taşımamak gerekir. Bizler, zor da olsa, yavaş da gelişse, barış ve dostluk köprülerini muhakkak inşa etmeliyiz. Çıkar çevreleri ve aşırı unsurlar köprüleri sabote ettiklerinde, köprünün kalan ayaklarını da biz aşağı almayalım, tam aksine en kısa zamanda yeniden inşa edelim. Lütfen çocuklarımızın beyinlerine zehirlemeyelim. Bırakalım birbirlerini sevsinler. Sevgi ilahidir. Sevgi ve dostluk her sorunu çözer.”
Yorumlar kapatıldı.