İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Aras’ın Hayeren yayınlarına bir bakış (3)-Hagop Mntzuri ve Aras’daki bir eseri

Bu yaziya evvelâ ikinci makalede yaptigim
bir yanlişi duzelterek başlayim.

1922 de Hayasdan‘da
Hayeren imlâyi devrin hükumetinin 
kisa bir tamimi ile  bugünkü
kabul edilmez garip imlâya çevrilmesine adi karişan akademici ve yazar
Apeghyan’in ismi Murat degil Manug olacakti. Yani "Manug Apeghyan". Bu
hata için ôzûr diler, hatayi bana yazisi ile belirten Hayasdan‘dan okuyucu bir arkadaşa da teşekkûrlerimi sunarim. 
Bu meyanda bunu işaret eden arkadaşimizin da belirttigi gibi, Manug
Apeghyan bilhassa Hay edebiyat tarihi
üstüne 1940 senelerinde degerli ve hâlâ degerini koruyan , klâsikleşen
eserler vermiştir. Manug Apeghyan’in imlâ üstûndeki yanliş tutumu tabii ki
onun diger üstûn edebi yônlerini bize unutturmaz.

Gene asil konumuza geçmeden şunu da işaret
edelim;  Arevelahayeren
veya Arevmdahayeren, Hayerenin Ashkharaparinin
iki lehçesidir. Bazen Bolsahay dostlarimizdan
bazilarinin Arevelahayeren anlamakta
ve okumakta zorluk çektiklerini duyuyor, bu "lisani" da ögrenmeli"
gibi çok yanliş tutumlari ile karşilaşiyoruz. Aslinda Hayereni ortanin üstünde bilenlerin kisa bir kulak aliştirma döneminden
sonra ArevelaHayereni anlamakta
zorluk çekmeyeceklerini biliyoruz. Önemli olan Arevelahayeren ögrenmek degil, Hayereni hakkiyla ôgrenmek. Özetle,
Hayerene  hakkiyla vakif olan ikisine de vakif olur. Işte burada da
imlânin degeri anlaşilir. Arevelahayeren’e
kulagi alişik olmayan biri, okurken Apeghyan tarafindan yozlaştirilmayan imlâ
kullanilirsa konuyu çok daha iyi anlar zira kelime köklerine gitmekte
zorluklar çok daha azalir. Misâl olarak Arevelahayeren
ve normal imlâ kullanan Barsgahaylarin
yazilarini kolayca okuyabilmemiz fakat ayni lehçedeki Hayasdan gazetelerini
okurkan iç açici olmayan duygulara kapilmamiz gösterilebilir.

Şimdi asil konumuz olan Hokeluys
varbed
Hagop Mntzuri’nin Aras’da yayinlanan "Kügi Gabri im Meçs"
(Köy içimde yaşiyor) adli bazi
makalelerini ihtiva eden kitabina geçelim.

Gayem kitabi bu yazimda özetlemek degil.
Kitabin Bolsahay gençler tarafindan
Hayeren okunmasina biraz katkida bulunmak.

Mntzuri (Hagop Demirciyan) bilindigi gibi
bu yazar olarak kullandigi soyadi   Dersim’in
karşisindaki daglarin haygagan ismindan alir ve 
Erzincan’in Firat’in kollarindan bir irmagin 
kiyisindaki Kuruçay kazasinin Armdan (bugün degiştirilen adi ile
"Armutlu") köyünde dogar.  Köyünün
ilkokulunda hem Hayereni , hem
fransizcayi hem de osmanlicayi sonradan Istanbul’daki saray erbabindan
bazilarini şaşirtacak kadar iyi ögrenir. 1886 da dogduguna göre, daha 19
uncu asir sonuna gelmeden, 7-8 yaşlarinda Istanbul’a gelir ve Ortakôy’de aile
meslegi olan firincilarin içinde büyür. Mntzuri’nin firindaki insan ve çevre
tasvirleri pastoral bir dünyanin şehirdeki devami olarak bu eserinde yerini
alir. Firindaki hamurkârlar, pişiriciler, pasacilar, saticilar , yemek pişirme
olaylari, firinin köy atmosferi Mntzuri’nin anlatiminda bizi eski Istanbul’un
bilhassa Beşiktaş ve Üskûdar’da rastlanan ve 
artik tamamen kaybolmaya yüz tutmuş "firin" ve
"ekmek" kûltürüne doyulmaz bir zevkle götürür. Bugdayin , unun,
hamurun, pişmiş çok sicak ekmegin tadini kitabi okurken bile tadar gibiyiz…
Bu tamami Hay olan firin erbabi, ayni
yöreden yani Erzincan tarafindan "Dôrdüncü Ordu" insanlari olarak
hatiratta yer alirlar.

Kitabin başlarinda Mntzuri okuyucuya 
tasvirlerini fransizcadan aldigi fakat
Hayeren
olarak kullandigi tabirlerle
"couleurs locales" (yerel renkler) 
Ortaköy firin ve Yildiz Sarayi çevresinde tattirir. Burada büyük
romanci Kemâl Tahir’in bilhassa "Büyük Mal", "Yediçinar
Yaylasi" gibi Abdûlhamid devrinin Anadolu’daki hayat akişini anlatan
romanlarinda geçen "Dördüncü Ordu" göçmenleri ile Yildiz karakol
komutani Yedi Sekiz Hasan Paşa’nin Mntzuri açisindan o devirleri Kemal
Tahir’in dogumundan ônce  yaşayan
insan olarak aslindan görürüz.  Kemâl
Tahir romanlarindan başka yegâne hikâye kitabi olan "Göl
Insanlari"inin son hikâyesi "Fermanli Hoca"da da bu Corum’lu
Yedi Sekiz Hasan paşayi anlatir. Hay edebiyatinda
ise, Krikor Zohrab’la Masis’i çikaran büyük hay
yazar Arpiyar Arpiyaryan’in "Garmir Jamutz " adli eserinde de ayni şahsa
geniş yer verilmiştir.  Arpiyaryan
eserinde  Ortaköy’de ismi
belirtilmeyen bir Hay yegeghetzi’de
taghagan
Hayrabed efendinin bu okuma yazmasi olmayan 
Corumlu Yedi Sekiz Hasan Paşa ile olan çarpik "hükmeden – hûkmedilen" 
ilişkilerini dramatik yönleri ile anlatir. Bu Hasan paşa ve firindaki
hay "Dördüncü Ordu"lular gelecek yazimizda da görecegimiz gibi
Mntzuri tarafindan görülen ve yaşanan kahramanlar 
olarak karşimiza çikacaklar.
 

Hay = Ermeni
Hayeren = Ermenice
Hayasdan = Ermenistan
Varbed = usta
Bolsahay = Istanbul Ermenisi
Hokeluys = ruhu şad olsun veya rahmetli
Arevelahayeren = Dogu Ermeni lehçesi
Arevmdahayeren = Bati Ermeni lehçesi
Ashkharhapar = Klâsik olmayan modern Ermenice (dogu veya bati lehçesi olabilir)
Yegeghetzi = Kilise
Taghagan = Kilise mûtevelli heyeti azasi (kilisenin bôlgesinde yaşayan mûtevelli heyeti azasi)

Yorumlar kapatıldı.