azg gazetesinin TABDC Başkanı Kaan Soyak ile yapmış olduğu reportajı aktarıyoruz
Türk-Ermeni İş Geliştirme Birliği Başkanı Kaan Soyak çok sık Ermenistan’da bulunuyor.
Ziyaretlerin sıklığı onun aktif faaliyetinin bir göstergesi. Bu günlerde o kendi olağan bir ziyaretini daha gerçekleştiriyor. Bu fırsattan yararlanarak ona başvurduk ve o da içtenlikle “AZG”ın sorularını cevaplandırdı.
– Hangi misyonla Ermenistan’dasınız ve ziyaretinizin amacı ne?
– Biz önümüze iki amaç koymuştuk. Ne yazık ki ancak birini gerçekleştirebiliyoruz. İlki, doğrudan Anadolu şehirlerinin ticaret odaları ile Ermenistan’lı meslektaşları arasında iş bağlantıları sağlamak. taraflar arasında bağlar kurmaktayız ki bu olumlu bir gelişmedir.
Ziyaretimizin ikinci amacı, “Avrasya Staratejik Araştırmalar Merkezi” ve “Ermeni Araştırmaları Enstitüsü” müdürlerinden oluşan 4 kişilik heyeti ki içerisinde ayrıca anılan ilgili kuruluşlardan birer bölüm başkanlarını Ermenistan’a getirmek idi. Bu proje sekteye uğradı.
– Size göre, Türk araştırmacıların ziyareti ertelendi mi? yoksa bir daha gerçekleşmeyecek mi?
– Ermeni basınında, grubun Ermeni Soykırımı-Enstitüsünü de ziyaret edeceği şeklinde yanlış anlaşılmadan kaynaklanan bir haber yer alması üzerine ziyeret ertelendi. Ziyaret programında bu yer almıyordu. Bu haberin yayınlanmasından sonra Türk araştırmacıların ziyareti sadece ertelendi.
– Türk araştırmacıların Ermenistan ziyaretini Arsen Ğazaryan’ın organize ettiği yönünde düşünce hakim. Bu ne kadarla doğru?
– Türk-Ermeni İş Geliştirme Birliği olanakları içerisinde tarafların görüşmelerini örgütlemektedir. Bu grubun ziyareti de Birliğin bir işiydi. “Avrasya Staratejik Araştırmalar Merkezi” ve “Ermeni Araştırmalar Enstitüsü” Türkiye’de büyük öneme sahipler ve Ermeni sorunuyla ilgili faaliyetleri büyük çoğunlukla onlar organize ediyor. Keşke grubun Ermenistan ziyareti gerçekleşseydi.
– Size göre onların Ermenistan ziyareti Ermeni-Türk ilişkilerinde olumlu bir etkide bulunabilecek miydi?
– En azından onlar Ermeni meslektaşlarıyla tanışır ve diyalog içerisinde bulunurlardı.
– Bunlar bilindiği üzere Ermeni sorununda gereğinden fazla kaba bir tutum içerisinde bulunuyorlar.
– Bunların tutumları ne kadar da öyle adlandırılsa en azından benim kanaatime göre, görüşmeler hiç kimseye zarar vermez.
Biz Ermeni tarafıyla ortaklaşa çalışmalar gidermekteyiz. “Avrasya Araştırmaları Merkezi” ile “Ermeni Araştırmaları Enstitüsü”nden karşılıklı diyalog için olumlu doneler almıştık. Onlar ziyarete olumlu yaklaşıyorlardı. Bunun gerçekleşeceğine inanmaktayım. Türkiye’ye döndüğümde Türk araştırmacıların ziyaret takvimi için çalışacağım.
– Ermeni-Türk İş Geliştirme Birliğinin faaliyetleri hakkında neler dersiniz?
– Onlar olasılık dahilinde kendi yararlılıklarını getirmektedirler. Fakat sanırım biz ortak daha iyi işler becerebiliriz. Özellikle Ermenistan’lı işadamlarının Anadolu’nun Konya, Kayseri, Erzurum, Antep gibi ticaretin geliştiği şehirlerine ziyaretini organize edebiliriz. Ziyaretler için Türkiye’de atmosfer iyileşmeye başladı.
– Biraz açarmısınız?
– Anadolulu işadamları Ermenistan’a açılarak kendi Ermeni meslektaşlarıyla Rusya’da, Orta-Asya Cumhuriyet’lerinde ve İran’da ekonomik işbirliğinde bulunmak istemektedirler. Bu açıdan onlar özellikle Rusya’ya büyük önem vermektedirler. Bu işte ayrıca Ermenistan’daki Amerikan Ticaret Sarayı kullanılabilinir. Bugün ben sarayın başkanı Andranik Hovhannisyan ile görüştüm. İşbirliğinde bulunacağımızı umut etmekteyim. Onunla birlikte Anadolu’daki ticaret Odalarını ziyaret edecek ortak projeler üzerinde çalışmaktayız.
– Çalışmalarınız sizi memnun ediyor mu? Bir hareketlilikten söz edilebilinir mi?
– 1997 yılından itibaren Türk-Ermeni görüşmelerine katılmaktayız. Geçen yıllar içerisinde iki ülke arasında ticaret ve diyalog açılarından bir gelişme gözlenmektedir. Elbette bu iki ülkenin yönetimlerinin kuruluşumuza olan güveninden kaynaklanmaktadır. Bizler Robert Koçaryan zamanında Türk-Ermeni işbirliğinde önemli adımlar kaydettik. Bunlar arasında Bilim ve toplumsal kuruluşlar arasında kurduğumuz köprüler de bulunmaktadır. Bu açıdan iki ülke arasındaki ilişkilerde bir gerileme yaşanmamıştır. Ben bunun geleceğine inanmaktayım.
Hakob Çakıryan
Yorumlar kapatıldı.