İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

zaman: Türkiye, Ararat filmindeki iddialara kitapla cevap verecek

Ermeni kökenli yönetmen Atom Egoyan’ın “soykırım” iddialarını içeren Ararat filmine Türkiye bir kitapla cevap verecek. İngilizceye çevrilecek kitap, dünyanın önemli kütüphanelerinde de yer alacak.

Türkiye, Cannes Film Festivali’nde gösterilecek olan Ermeni kökenli yönetmen Atom Egoyan’ın “Ararat” filmine bilimsel bir cevap veriyor. Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı başta olmak üzere devletin çeşitli birimlerinin de desteklediği proje çerçevesinde hazırlanan kitap, Türkiye’ye yönelik “soykırım” iddialarına cevap verecek.

Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Ermeni Araştırmaları Enstitüsü’nden Yard. Doç. Dr. Sedat Laçiner ve Şenol Kantarcı tarafından yazılan, “Ermeni Propagandasının Bir Aracı Olarak Sanat: Ararat Filmi Örnek Olayı” isimli kitap, Ararat filminin gösterime gireceği pazartesi günü piyasaya çıkıyor. Kitap, daha sonra İngilizceye çevrilerek büyükelçiliklere gönderilecek ve Türkiye’ye yönelik haksız isnatlar cevaplandırılacak. Kitap, dünyanın önemli kütüphanelerinde de yerini alacak.

Laçiner ve Kantarcı’nın yazdığı kitapta, Van İsyanı’nı yaşamış kişiler, bunların yakınları ile Mehmetçik Vakfı ve asker yakınlarının oluşturduğu sivil toplum örgütlerinin Batı ülkelerinde dava açmaları öneriliyor. Ararat filminin tarihi gerçeklere uymadığını anlatan Laçiner, Ararat’ın tipik bir propaganda filmi olmasının yanı sıra ırkçı öğeler taşıdığını ortaya koyduklarını belirtti. Laçiner, filmin Türkiye ile Ermenistan arasındaki diyalog sürecine de olumsuz katkı yaptığını aktardı.

Kitapta, Ermeni kökenli yönetmen Egoyan’ın bilinmeyen yönleri de ortaya konuyor. Egoyan’ın gençliğinde Ermeni kimliğini reddettiği vurgulanan çalışmada şu ifadeler yer alıyor: “Egoyan, Kanada vatandaşı, tanınmış bir film yönetmeni ve senaryo yazarıdır. 1960 yılında Joseph ve Shushan Yeghoyan’ın ilk çocuğu olarak Mısır’ın başkenti Kahire’de dünyaya gelmiştir. Bu dönemde ailesinin geçim kaynağı mobilya işidir. Atom’un doğumundan üç yıl sonra aile Kanada’ya göç etmiştir. Ailenin Yeghoyan olan soyadını Egoyan olarak değiştirmeleri yeni bir hayat arayışında olduklarını ve geçmiş bağlarından uzaklaşma çabalarını göstermektedir. Atom Egoyan çocukluk ve gençlik yıllarında Ermeni kimliğini reddetmiş ve tipik bir Kanadalı gibi yaşamıştır. Ermeni kimliğine karşı öylesine büyük bir tepki duymuştur ki uzunca bir süre anne babasının konuştuğu dili konuşmayı dahi reddetmiştir.”

Kitapta, Egoyan’ın üniversitede bir Ermeni derneğine katıldığı anlatıldıktan sonra, kişiliğindeki dönüşümler de yansıtıldı. Kitabın bu bölümü şöyle: “Egoyan dernekte Ermeni dili ve geçmişine odaklanan yönetmen, aynı yıllarda bir Anglikan rahibin hamiliği altında Ermenicesini geliştirmeye başlamıştır. Bundan sonra genç Egoyan, Ermeni kimliğini geliştirebilmek için elinden geleni yapmış, toplantı ve diğer etkinliklerde faal olarak yer almıştır.”

Kitapta, kamuoyunda bilinenin aksine çok sayıda Türk karşıtı filmin varlığı ortaya konuluyor. Kitabın yazarlarından Sedat Laçiner, “Ararat benzeri çok film var, bunlardan Türkiye’nin haberi yok. Bu, bilgisizlikten kaynaklanıyor.” dedi. Kitapta, söz konusu filmlerin bir listesi veriliyor.

Süleyman Kurt / Ankara

Yorumlar kapatıldı.