Star gazetesi yazası Murat Çelik, Amerikan Türk Konseyi’nin (ATC)Washington’daki toplantısından izlenimlerini aktarıyor.
Washington- ‘Türkiye’nin Ermeniler’e bir soykırım uyguladığını iddia etmek, ‘soykırım’ kelimesinin anlamını bilmemektir.’ Bu cümlenin sahibi, Amerikan Türk Konseyi’nin yıllık toplantılarının 21’incisinin en popüler katılımcılarından biri…
ABD’nin başkenti Washington’da, Ritz Carlton Otel’in küçük bir salonundayız. Amerikan Türk Konseyi (ATC) toplantısının önemli oturumlarından biri başlıyor. ‘Dış politika ve güvenlik konuları’ başlıklı bölümde Türkiye adına kürsüye çıkan konuk, Korgeneral Reşat Turgut. Genelkurmay Plan Prensipler (J5) Başkanı Korgeneral Turgut’un konuşması, programda, Türk Genelkurmayı’nın sunuşu olarak yer alıyor.
İlk başlık ‘Ermeni Soykırımı iddiaları’
Avrupa Parlamentosu’nun kabul ettiği son Ermeni soykırımı raporundan sonra, Genelkurmay Karargahı’ndan herhangi bir görüş ya da tepki gelmemişti. İşte o açıklama, Washington’da yapıldı.
Korgeneral Reşat Turgut’un konuşmasında en büyük bölümü Ermeni soykırımı iddiaları oluşturdu. Turgut, Genelkurmay’ın konuya bakışını gayet net özetledi. Sözlerinin hedefinde Avrupa vardı. Reşat Turgut, Avrupa Parlamentosu’na bilimsel bir çağrı da yaptı.
‘Böyle bir raporu kabul etmeden önce, Avrupa Parlamentosu, Ermeni soykırım iddialarını araştıracak, uzmanlardan oluşan bir komisyon kurmalıÖ Biz Türkiye olarak, Ermeni terörüne, 150 ayrı saldırıda, 34 diplomatımızı şehit verdikÖ Böyle bir konuda şüphe altında bırakılacağımıza, gerçekler araştırılmalı. Bu hikayeler derinliğine araştırılırsa, tamamen asılsız olduğu görülecektir. Söz konusu olanın, soykırım olduğunu iddia etmek, ‘soykırım’ kelimesinin anlamını bilmemektir.’
Korgeneral Turgut’un bu cümlelerini dinlerken, ne düşündük biliyor musunuz? ‘Türkiye, işte yine, olan olduktan sonra tepki veriyor. Yine geç kalmış bir reaksiyon…’ diye geçiriyorduk içimizden.
Erken uyarı sistemi devrede
Korgeneral Turgut’un konuşmasının, gecikmeli bir uyarı olduğunu düşünmemiz pek uzun sürmedi. Toplantı sonrası yaptığımız küçük bir araştırma, bakın ortaya nasıl bir tablo koydu.
Bu ay başında, ABD Başkanı Bush’un Başdanışmanı ve Beyaz Saray Genel Sekreteri Karl Rove bir toplantı düzenledi. ABD’deki Ermeni Lobisi’nin en önde gelen ve aynı zamanda en radikal isimleri Beyaz Saray’da buluştu. Bu toplantı sonrası yapılan açıklamalar çok yüzeyseldi. İçerde konuşulan, ancak dışarıya tam da yansıtılmayan bir şeyler olduğu düşünülüyordu. Ermeni Lobisi temsilcilerinin, Başkan Bush’un ortaokuldan bu yana en yakın arkadaşlarından Teksaslı Petrolcü Başdanışmanı Rove’dan 24 Nisan için bir ricaları vardı. ‘Başkan Bush’un, Sözde Soykırım Günü’nde (24 Nisan) yapacağı konuşmada ‘soykırım’ sözcüğünü kullanmasını istiyorlardı.
Bu girişimin hemen ardından, ABD’deki Ermeni Ulusal Dernekleri, Amerikan Kongresi’nde, bir imza kampanyası başlattı. Bush’un 2000 yılında, seçim kampanyasında verdiği sözü tutması ve 24 Nisan Anma Günü’nde ‘soykırım’ sözcüğünü kullanması için kısa sürede 67 imzaya ulaşıldı bile.
İşte bu gelişmeleri öğrenince, Korgeneral Turgut’un konuşmasının, gecikmiş değil erken bir uyarı olduğunu anladık. Sözlerin hedefi sadece Avrupa değildi elbette. Türkiye, Ermeni soykırımı iddilarıyla ilgili olarak, ABD’ye mesajını da yerinden veriyordu. Yani Asker’in erken uyarı sistemi devredeydi.
AB, terör, ABD
ABD’nin, içinde bulunulan hassas dönemde, Türkiye ile olan ilişkilerinde bir gerginliğe izin vermesi pek mümkün değil. Zaten Washington öncelikle Ortadoğu’daki alevi söndürmeyi hedefliyor. Irak ile ilgili yapılacak planlar için bu kesin bir şart. Dolayısıyla 24 Nisan’ın bir krize dönüşmesi bizce pek olası değil.
Ama bitmeyecek gerginliğin adresi AB. Bu net görülüyor. Korgeneral Turgut’un konuşmasındaki önemli diğer bölümden sadece bir cümle örnek verelim, siz durumu anlayın:
‘Avrupa terörden desteğini çekmeli. Eğer bu desteğe devam eder ve gerçekleri görmemekte ısrar ederse, bireysel terörist eylem olasılığı, 11 Eylül saldırıları gibi gerçek olmaya devam eder !’
‘Avrupa terörden desteğini çekmeli. Eğer bu desteğe devam eder ve gerçekleri görmemekte ısrar ederse, bireysel terörist eylem olasılığı, 11 Eylül saldırıları gibi gerçek olmaya devam eder !’
Yorumlar kapatıldı.