ORUC VE KIRK GUN
ISTANBUL, 12 Subat 2002 (“Lraper” Kilise Bulteni)–
Ruhani Kurul uyesi Rahip Sahag Masaliyan’in “Oruc ve Kirk Gunu” konulu yazisini yayimliyoruz:
* * *
Insan zaman ve mekan icinde varligini surdurur. Bu dunyadaki varolusumuz hicbir zaman bu iki ogeden bagimsiz varolamaz. Kutsal Kitap bize gunlerin, mevsimlerin ve zamanlarin kozmik varolus icinde ruhsal bir anlami oldugunu anlatiyor. ‘Gunesin altinda her seyin bir zamani var’. Yasamin da zaten bize pratik olarak ogrettigi gibi, bazi guzel seylerin olusabilmesi icin belli bir surenin gecmesi gerekir. Ekme, bekleme ve bicme evreleri her eylemin olus sartidir. Bunu tek bir sozle ifade etmek istersek bu evrensel BIRIKIM yasasidir. ‘Damlaya damlaya gol olur’ atasozuyle dile getirilmek istenen iste budur. Su anda mevcut olan hicbir sey birdenbire olmamistir. Her cisim, her dusunce, her eylem ve karakter zaman icinde bir birikimin sonucudur. Bu yaziyi okuyabilmenizin bile kac yillik bir birikimin urunu oldugunu hic dusundunuz mu? Basarili bir konferanstan sonra konusmaciya bunu hazirlamanin ne kadar zamanini aldigini sorarlar. ‘Yirmi yilimi aldi’ diye yanitlar konusmaci.
Iste boyle bir giristen sonra Kilisemizin Buyuk Oruc doneminde neyi amacladigini daha iyi kavrayabiliriz. Hepimiz yasantimizda, iliskilerimizde, karakterimizde ve irademizde bir takim sorunlar oldugunu zaman zaman fark ederiz. Bu sorunlari gidermeye kalktigimizda cogunlukla buyuk bir direncle karsilasiriz. Bu direnc icten, kendi benligimizin derinliklerinden yukselir. Birkac gunluk bir duzelmeden sonra sorunun tekrarlandigini aciyla fark ederiz. Degisme arzumuz ve kendimizi duzeltme cabamiz basarisizlikla sonuclanmistir. Ozellikle zararli aliskanliklardan kurtulma cabalarimiz, gururumuzu kirarcasina irademizin ne denli zayif oldugunu bize gosterir. Bunun nedeni yukarda sozunu ettigimiz Birikim Yasasidir. Cocuklugumuzdan beri tekrarladigimiz eylemler birikerek karakterimizde derin izler birakan aliskanliklara donusmustur. Artik normal, gundelik ve alisageldigimiz turden bir IRADE gucu onlari yok etmek ve yerlerine yeni bir karakter gelistirmek icin yeterli olamaz. Yeni bir atilim ve motivasyonla bizi icten destekleyecek arti bir gucu yardima cagirmaliyiz. Bu bizi yaradan ve hep bizimle birlikte olan Goksel Babamizin Kutsal Ruhudur. Onunla iliskiye gecmek zor degildir. Incil’in yazdigi gibi: ‘O hic birimizden uzak degil. Cunku biz Onda yasiyoruz, hareket ediyoruz ve variz.’ (Res Is 17:27). Samimi bir istek onun bizde calismasi ve bizi yenilemesi icin yeterlidir.
Ancak burada da Birikim Yasasi islemektedir. Degisim istegi tek basina yeterli degildir. Olumlu aliskanligin belli bir yogunlukla belli bir sure, mesela kirk gun, birikmesi gerekmektedir. Yillarin tortusunu bir gunde temizlemek mumkun degildir. Eger Tanri bir mucizeyle bunu yapsa bile, bu yeniligi iyice benimsememis bilincaltimiz tekrar ayni sorunlari uretecektir. Oyleyse insanin bilincli bir cabasi ve Tanriyla isbirligi gerekmektedir. Insanligin binlerce yillik dinsel deneyimi efendimiz Isa Mesih’in su
oguduyle ozetlenebilir. Insan karakterinde yer etmis bir takim koklu ruhsal sorunlar ancak ORUC VE DUA ile duzeltilebilir (Matta 17:21). Oruc bize zayiflamis irademizin tekrar dizginleri eline alip icgudu ve duygulari kontrol etme olanagini saglar. Dua ise gereksindigimiz ekstra gucu ve yardimi bize iletir.
Hepimiz iyi biliriz. Suyun kaynamasi icin altmis, yetmis ya da doksan derece degil ama yuz derecelik bir isi gereklidir. Kutsal Kitap bize bir takim sayilarin henuz bizim tam olarak bilmedigimiz ruhsal prensipler icerdigini soyler. Uc, yedi, on iki, kirk vs… Bunlardan KIRK sayisi ruhsal arinmanin ve Tanriyla yuzlesebilmenin ve onun hosnut oldugu bir yasam surdurmenin bir on hazirligini dile getirir. Kirk gun surer Nuh Tufani ve sonunda dunya gunahtan temizlenir. Musa peygamber Sina daginda kirk gunluk oruc ve duadan sonra Tanriyla konusur ve Kutsal yasayi alir. Kirk yil isyankar Israil halki colde kaldiktan sonra vaat edilen ulkeye girer. Ilya peygamber Tanriyla yuz yuze gorusmeden once kirk gun oruc tutar ve colde yurur. Cocuk doguran kadin kirkinci gun temizlenmis sayilir ve Mabede girme hakkina kavusur. Rabbimiz Isa Mesih de, kirk gun oruc tutup tum denemelerden basariyla gectikten sonra insanligi kurtarma isine girisir. Sevdiklerimizin vefatindan kirk gun sonra onlari ozel torenlerle anariz.
O zaman bizler de bu kirk gunluk oruc donemini yenilenmek ve olgunlasmak icin kullanabiliriz. Eger kirk gunluk bu zamani oruc ve dua ile gecirebilirsek bizde yerlesmis kotu huylardan ve aliskanliklardan kurtulabiliriz. Yillarca dusledigimiz karakter ozelliklerini kazanmak ve daha dolu bir yasam edinmek icin Buyuk Oruc donemi bize Tanrinin bir lutfudur. Yoksa eger, pek cok arzumuz olene dek bir dus olarak kalacak ve gerceklesme olanagi bulmadan yok olacaktir. Yasamimizda bizi rahatsiz eden dikenleri temizlememiz icin kirk gun cok uzun bir sure degil. Kilisemizin iki bin yillik bilgeligine kulak verelim ve hakkimiz olan mutluluk payini biz de alalim. Ama ‘hayata goturen kapi dar ve yol dikenlidir; ondan girenler azdir.’
Yorumlar kapatıldı.