İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Lraper: Ruhaniler Bayramı Coşkuyla Kutlandı

SURP ĞEVONT YORTUSU KUTLANDI

ISTANBUL, 6 Şubat 2002 (“Lraper” Kilise Bülteni) –
Her yıl Büyük Paskalya Orucu’ndan (Medz Bahk) önceki Salı günü kutlanan Srpots Ğevontyants (Surp Ğevont ve arkadaşları) yortusu 5 Şubat Salı sabahı Surp Astvadzadzin Patriklik Kilisesi’ndeki geleneksel törenlerle kutlandı. Ruhani Kurul Başkanı Episkopos Aram Ateşyan, Patrikliğimiz rahipleri, iki üç kişi dışında Patrikliğe bağlı tüm papazlar törende hazır bulundu. Patriklik Kilisesi İstanbul’un değişik semtlerinden gelen imanlılarla tamamen dolmuştu.

Sabah dualarını Patrik Vekili Başepiskopos Şahan Sıvacıyan yönetti. Saat 10:00’da Patrik Mesrob II Hazretlerinin riyasetinde başlayan Surp Badarak’ı ise Yesilköy Surp Stepanos Kilisesi din görevlisi Peder Yeğya Kervancıyan sundu. Rab’bin Sofrası’na Peder Kevork Çınaryan, Peder Sarkis Kuyumcuyan ve Sargavak Vartkes Pestilciyan hizmet ettiler. İlahileri ise din görevlileri “May Yeğanag” denilen ana makamla ve Kıdemli Peder Krikor Damatyan’ın yönetiminde seslendirdiler.

Rab’bin Duası’ndan önce Surp Ğevont’un tarihi söylevini okuyan Patrik Hazretleri, hemen sonra “Kim beni insanlar önünde inkar ederse, kendisi de Allah’ın melekleri önünde inkar edilecek” (Lk. 12:9) ayetiyle söze başlayarak vaaz etti, Surp Ğevont’un hayatını kısaca özetledi.

Aziz Çevirmenler Surp Sahag ve Surp Mesrob’un öğrencilerinden olan Ğevont, Beşinci yüzyıldaki Ermeni Kilisesi tarihine damgasını vuran bir kişiydi. Zamanının aydınlarındandı. Surp Mesrob’un diğer öğrencileriyle birlikte 415 tarihlerinde o zaman Bizans İmparatorluğu’nun başkenti olan İstanbul’a gelmiş, belli bir süre bu kentte yaşamış, birçok ünlü felsefi ve teolojik eserin Grekçe’den Ermenice’ye çevirilmesine kendisinin de katkısı olmuştu. Tarihçiler ve edebiyatçılar tarafından Altın Dönem diye adlandırılan Ermeni Krallığı’ndaki aydınlanma hareketine bizzat katılan Surp Ğevont, krallığın Persler tarafından ortadan kaldırılmasından sonra da Kilise’deki görevini özveriyle sürdürmüştü.

Yeni Pers İmparatoru 2. Hazgerd’in (Yazdegerd) Hristiyan Ermeniler’i zorla Zerdüştlüğe (Zoroastrianism, ateşperestlik) döndürme girişimine karşı çıkan din ve vicdan özgürlüğünü savunan din adamları arasında etkin girişimleriyle dikkat çekti. 26 Mayıs 451 günü seher vakti, Pers ordusu Avarayr ovasında Ermeni direnişçilerine karşı saldırıya geçti. Surp Vartan ve 1036 mücahit şehit oldular. Ülke Zerdüştler tarafından işgal edildi. Kiliseler yağmalandı. İnciller yakıldı. Tüm yerleşim birimlerinde ateşperestlik tapınakları inşa edilmeye başlandı. Hristiyan din adamları kılıçtan geçirildiler, aralarında Hovsep Gatoğigos’un ve Surp Ğevont’un da bulunduğu dini önderler Ermeni halkını kışkırtmakla suçlandılar ve zindana atıldılar. Halkın tepkisinden ve yeni bir ayaklanmadan çekinen 2. Hazgerd, Ermeni Kilise önderlerini idam ettirmeden hapiste tutarken, sivil Ermeni beylerini de çeşitli yöntemlerle Pers İmparatorluğuna bağlamayı denedi.

454 yılında Persler Hunlar’la savaşa girişti. Savaşı Hunlar kazanınca, Pers Komutanı Mihır Nerseh suçu İmparator 2. Hazgerd’in üzerine atarak, “Yenildik, çünkü Ermeni papazlarının başlarını vurdurmadığın için Ateş tanrısının öfkesi parladı, üzerimize uğursuzluk çöktü” dedi. Batıl itikatlı Hazgerd, komutanın sözlerine inandı, dehşet içinde Ermeni Kilise önderlerinin idamını emretti. Nevşabuh kentinin kalesindeki zindandan çıkarılan aziz mahkumlar, 31 Temmuz 454 günü, kendilerine hunharca işkence edildikten sonra idam edildiler ve şehitlik tacına nayil oldular. İdam edilen Kilise önderlerinin adları şöyleydi: Hovsep Gatoğigos, Rıştuni Sahag Episkopos, Peder Ğevont, Peder Arşen, Peder Muş, Peder Samuel, Sargavak Kaçaç ve Sargavak Apraham. 451 yılındaki direnişin öncüleri sayılan bu din adamlarının yanısıra, Hristiyanlığı kabul eden Nevşabuh’un eski Zerdüşt lideri de idam edildi.

Surp Ğevont, Ermeni Kilisesi ve imanlılar için artık bir simge olmuştu. Din ve vicdan özgürlüğü için, İncil aşkına yaşamını yitiren tüm ruhaniler artık Surp Ğevont yortusunda onunla birlikte anılır oldular. Bu gelenek, Beşinci yüzyıldan bugüne kadar yaşatılıyor.

Patrik Hazretleri vaazini şu sözlerle bitirdi: “Artık dünyada bu gibi olaylar yaşanmıyor. Ülkemizde olduğu gibi, bir çok yerde artık insanların din ve vicdan özgürlüğü saygıyla karşılanıyor. Ancak bugünkü kimliğimizi ve değerlerimizi bize aktaran bu gibi aziz büyüklerimizi de unutmak mümkün değil. Onların şefaatiyle, Allah’ın merhametine ve sevgisine sığınıyoruz. Çünkü onlar çok zor şartlarda iman yolunda yürüdüler. Bugünkü insanlık ise nispeten bolluk ve lüks içersinde yaşarken, para, şehvet ve benzeri hırslarla yozlaşıyor, dini ve kültürel değerlerinden hızla uzaklaşıyor. İşte bugün karşısında direnişe geçilmesi gereken da bu yaşam tarzıdır. Surp Ğevont yortusu, kahramanlıkların anıldığı bir gün olmaktan çok, vaftiz andımızın, “İman, Ümit ve Sevgi” andının yenilenmesi gereken bir gündür.”

Surp Badarak’tan sonra ebediyete intikal eden tüm din adamları Hokehankisd töreniyle anıldı. Patriklik Kilisesi Vakfı ile Kadınlar Kolu, Surp Ğevont yortusuna katılan tüm din adamlarını bir sevgi sofrasıyla ağırladı. Sofrada, sırasıyla Kıdemli Peder Hovhan Istanbulluyan, Rahip Sahag Maşalıyan, Başepiskopos Şahan Sıvacıayn ve Patrik hazretleri tek tek söz alarak tüm papazların ve rahiplerin bayramı sayılan Surp Ğevont yortusunu kutladılar.

Yorumlar kapatıldı.