Yorumun tamamı şöyle…
“Geceyarısı Ekspresi” döneminde bu imkânımız yoktu. Sinematografik açıdan pek tatsız bir film olan “Geceyarısı” için nasıl komik durumlara düştüğümüzü hatırlayın… Filmi gören, senaryoyu okuyan olmadığı halde “Biz elin oğluna hapishanelerimize laf ettirmeyiz!” türünde az mı kampanya yapmıştık. (Hatırlayın, film eleştirmenleri dahil!) Bu “kapalı” dönemler artık geride kaldı; “küreselleştik” ve imkânı olanın canının her istediğine ulaşabildiği bir döneme girdik. Gerçi bugünlerde Egoyan’ın Ararat’ına yönelik benzer kampanyalar da eksik değil; ama nerede o eski kampanyalar! Radikal gazetesi çok aklı başında bir işe girişti. Ararat’ın senaryosunu mümkün olduğunca aktarıyor ve yorumluyor. “Medenî bir ülke” için tabii ki olağan bir tavır. Ama bizler için, yani bu çeşit soğukkanlı girişimlere hiç alışkın olmayan bizler için bu yayın o kadar olağanüstü ve değerli ki… Demek sonunda biz de, yargılamadan önce anlama, mahkûm etmeden önce sorgulama sürecine giriyoruz. Demek sonunda biz de birer yetişkin gibi davranmaya başlıyoruz. İşte bu yüzden Radikal, “Cadı kazanı”nın altına odun yetiştirmeyi pek seven refiklerinin yanında teşekkürü fazlasıyla hak ediyor.
Yorumlar kapatıldı.