ANAP lideri ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, açılışını yaptığı 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi’nin, “Yahudi vatandaşlar tarafından, Türk milletinin hoşgörüsü, adaleti ve hürriyetperverliği için dikilen bir anıt ve bu hasletlerini tescil eden bir onur belgesi” olduğunu söyledi.
Başbakan Yardımcısı Yılmaz, Karaköy’de, 500. Yıl Vakfı’nca Zülfaris Sinagogu’nun yeniden düzenlenmesiyle oluşturulan “500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi”’nin açılış törenine katıldı. Yılmaz, törende yaptığı konuşmada, açılışta bulunmaktan kıvanç duyduğunu belirterek, “Bizleri bugün buraya toplayan şey, müşterek tarihimizi simgeleyen hoşgörü, adalet ve inanç özgürlüğü kavramları etrafındaki muazzam miraslardır” dedi.
HOŞGÖRÜ, ADALET VE İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ
Bu mirasın herkese çok ağır sorumluluklar yüklediğini vurgulayan Yılmaz, bu değerlerin ancak sürekli taşındığı ve üzerine devamlı titrendiği sürece kıymet ifade ettiklerini vurguladı. Yılmaz, 11 Eylül sonrasında medeniyetler çatışmasını tartışan dünyanın ve Türkiye’de yaşayan herkesin en çok ihtiyaç duyduğu değerlerin hoşgörü, adalet ve inanç özgürlüğü olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Farklı din, dil, mezhep ve kültüre mensup insanları bir arada, kardeşçe, hoşgörü ve barış içinde yaşatmanın kriterlerini insanlığa armağan eden bir devlet geleneğinin müşterek sahipleriyiz. Bugün devlet olarak, her alanda çağdaş dünyanın, bu meyanda AB’nin kriterlerini yakalama gayreti içerisindeyken, bizim insanlığa armağan ettiğimiz kriterlere daha fazla sahip çıkmamız gerekiyor. Devletimizin ve toplumumuzun hoşgörü, adalet ve hürriyet anlayışına muhatap olan Türk Musevi cemaati, bunu hiçbir zaman karşılıksız bırakmamıştır.
BİR ONUR BELGESİ
Bizler de Türk Musevi cemaatinin, en zor dönemlerde, milli meselelerimizi bizlerden birileri olarak, yabancı ülkeler dahil her platformda sonuna kadar savunduklarına nice defalar şahit olduk. Bu müze, bu topraklarda müşterek bir kaderi paylaştığımız kadirşinas Yahudi vatandaşlarımız tarafından, Türk milletinin hoşgörüsü, adaleti ve hürriyetperverliği için dikilen bir anıt, bu hasletlerini tescil eden bir onur belgesidir.”
Yılmaz, 500. Yıl Vakfı ile Türk Musevi cemaatine hükümet adına teşekkür ettiğini kaydetti. Başbakan Yardımcısı Yılmaz, daha sonra açılışını gerçekleştirdiği müzeyi 500. Yıl Vakfı Başkanı Jak Kamhi ve Türk Musevileri Cemaati Başkanı Bensiyon Pinto ve öteki yetkililerle gezdi. Müzenin şeref defterini de imzalayan Yılmaz, deftere şunları yazdı:
“500. Yıl Vakfı Müzesi’nin açılışını yapmaktan onur duydum. Kültür hayatımızı zenginleştiren bu eseri kazandıran Vakıf Başkanı Kamhi’ye ve değerli yöneticilere teşekkür ediyorum. Tüm Musevi vatandaşlarımıza saygı ve sevgilerimi sunarım.”
AFGANİSTAN OPERASYONU
Törenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Yılmaz, Afganistan’daki gelişmelerle ilgili bir soru üzerine, şöyle konuştu:
“Türkiye, Afganistan’daki gelişmelere kayıtsız kalmayacağını daha önce açıklamıştı. Ondan sonraki tüm gelişmeler de bu doğrultuda cereyan etti. Önümüzdeki dönemde Afganistan’da yeni siyasi oluşumun şekillenmesinde Türkiye, belirleyici ülkelerden birisi olacak. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.”
KIBRIS SORUNU
Yılmaz, “AB nedeniyle Türkiye’nin Kıbrıs konusunda ısrarcı olmayacağı iddiaları bulunduğunun” belirtilmesi üzerine, şu karşılığı verdi:
“O iddialar sahiplerine ait. Biz her zaman AB ile ilişkilerimizin Kıbrıs’tan bağımsız bir konu olduğunu ifade ediyoruz. Bu konudaki duyarlılığımızı AB de biliyor. Dolayısıyla bu aşamada tutumunu gözden geçirmesi gereken AB’dir.”
OSMANLI, ATATÜRK VE TÜRK TOPLUMU
500. Yıl Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve işadamı Jak Kamhi, Türk Musevileri Müzesi’nin, Osmanlı ile Türkiye Cumhuriyeti’nin üstün değerlerini ve çeşitli din ve kültüre mensup insanların yüzyıllar boyu birarada yaşamasını sergilediğini bildirdi.
Karaköy’deki Zülfaris Sinagogu’nun yeniden düzenlenmesiyle oluşturulan 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi’nin açılışında konuşan Kamhi, vakıf olarak Museviler’in Türk topraklarındaki huzurlu yaşamlarının anmak ve Türk toplumuna şükranlarını ifade etmek üzere 1992 yılında tasarladıkları etkinliklerin sonuncusunun, bu müzenin oluşturulması olduğunu söyledi.
Kamhi, müzenin hacminin küçük, içeriğinin ise büyük olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Bu müzenin, 21. yüzyıla girerken karşılaşılan bunalımlı günlere rastlamasının büyük bir anlamı var. Kalıcı bir barış, istikrarlı bir uğraş veren ülkelere karşı kendi baskı ve zulüm rejimlerini sürdürmeye çalışanların, her türlü teröre başvurdukları bir dönemi yaşamaktayız. Halbuki bu müze, İslam dinine önderlik yapan Osmanlı’nın üstün değerlerini, büyük lider Atatürk’ün armağanı Türkiye Cumhuriyeti ve Türk toplumunun bunların üstüne yenilerini ilave ederek, muhtelif din ve kültüre mensup insanların yüzyıllar boyu birarada yaşamalarını sergilemektedir.”
Türk Musevi Cemaati Başkanı Bensiyon Pinto da, müze haline getirilen Zülfaris Sinagogu’nun birçok ailenin anılarında özel bir yeri bulunduğunu, bugünden itibaren de tarihe tanıklık yapma görevini bir başka şekilde sürdüreceğini anlattı.
“ONURSUZLUĞA HİÇ MARUZ KALMADIK”
Dünyada müze haline getirilen ibadethaneler içerisinde pek azının böyle zengin bir geçmişe sahip olduğunu vurgulayan Pinto, Avrupa’da bugün müze olarak kullanılan ibadethanelerin birçoğunun tarihin karanlık dönemlerinde saldırıya uğradığını, yıkılıp aşağılandıklarını söyledi. Pinto, sözlerini şöyle tamamladı:
“Ne mutlu bize ki, 700 yıllık bir geçmişe sahip cemaatimiz, bu topraklarda böyle bir onursuzluğa hiç maruz kalmadık. Bugün dünya çapında yaşanmakta olan karmaşayı göz önünde bulundurduğumuzda, ülkemizde yüzyıllardır din, ırk ayrımcılığına maruz kalmadan örnek bir şekilde hep birlikte yaşadığımız devletimizi gelecek nesillere anlatacak ve gösterecek bir abide dikilmekte.”
KATILIMCILAR
Müzenin düzenlemesini yapan 500. Yıl Vakfı Başkan Vekili Naim Güleryüz de, Türk Musevileri Müzesi’nin, çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede gerçekleştirilen Musevilere ait ilk müze olduğunu bildirdi.
Törene, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan, ANAP Genel Başkan Yardımcısı Sühan Özkan, ANAP İstanbul Milletvekili Cavit Kavak, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Robert Pearson, Fransa’nın Ankara Büyükelçisi Bernard Garcia, İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi David Logan’ın ve İsrail’in Ankara Büyükelçisi David Sultan’ın da aralarında bulunduğu birçok ülkenin diplomatik temsilcileri, Fransa, İngiltere ve İtalya Musevi cemaatleri başkanları ile çok sayıda davetli katıldı.
ZÜLFARİS SİNAGOGU VE TÜRK MUSEVİLERİ MÜZESİ
İnşa edildiği tarih kesin olarak belirlenemeyen, ancak 1671 yılında mevcut olduğu bilinen ve 19. yüzyıl başında eski temelleri üzerinde yeniden yapılan Zülfaris Sinagogu, 1890, 1904 ve 1968 yıllarında tamir ve restorasyonlardan geçirildi. 1983’ten sonra ibadethane olarak kullanılmayan sinagog, Kamhi ailesinin katkıları ve Naim Güleryüz’ün tasarımıyla müze olarak düzenlendi.
Müzenin ana sergi salonunda, Türkiye Yahudileri’nin kültürel mirasları, Müslüman toplumla beraberlik ve etkileşimi, ülkenin sosyal ve devlet yaşamına katılmaları konusundaki belge, obje ve fotoğraflar yer alıyor.
Etnografya bölümünde ise doğum, sünnet, çeyiz, düğün, giysiler gibi konular “aile yadigarı objeler” ile sergileniyor. Müzenin girişinde de, 1. Dünya Savaşı’nda Çanakkale’de ve İstiklal Savaşı’nda şehit olan Türk Musevi cemaatine mensup askerler anısına dikilen bir anıt bulunuyor.
Yorumlar kapatıldı.