4. Uluslararası Sinema ve Tarih Buluşması kapsamında düzenlenen panelde Türk, Ermeni, isveç, Fransız bilimadamları tartıştı.
Panele Prof. Dr. İlber Ortaylı, İsveç’ten Prof. Dr. Klas-Gören Karsson, Ermeni Türkolog Alexander Safaryan, Fransız tarihçi Alexander Jevakoff katıldı. Konuşmacılar tarihin gerçeklerin politik değil, bilimsel olarak öğrenilmesi gerektiğini vurguladılar.
Fransız tarihçi Alexander Jevakoff, tarihi gerçeklerin politik değil, bilimsel olarak öğrenilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Tarihi, ideolojik olarak kullanmak, çok tehlikeli” dedi. Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) tarafından düzenlenen 4. Uluslararası Sinema ve Tarih Buluşması kapsamında, Pera Palas Oteli’nde, “Bin Yıllık Beraberlik: Türkler ve Ermeniler” konulu panel gerçekleştirildi.
Yakın tarih üzerine çalışmaları bulunan ve “Kemal Atatürk Batının Yolu” adlı kitabı Türkçe’ye de çevrilen yazar Jevakoff, panelde yaptığı konuşmada, Fransa devletini temsil etmediğini belirterek, Fransızların Türkiye gerçeğini ve Ulusunu çok iyi tanımadığını söyledi. Atatürk’ün biyografisini yazdığını da hatırlatan Jevakoff, “Fransızların, Türkiye gerçeğini ve Ulusunu tanıması çok iyi olurdu” diye konuştu. Türkiye ile Yunanistan’ın, Kurtuluş Savaşı’ndan 10 yıl sonra iyi birer komşu ve dost olduğunu ifade eden ve bunu Atatürk ile Venizelos’un başardığını belirten Jevakoff, şunları kaydetti: “Ne kadar zor olsa da ülkeler arasında ilişkilere devam edilmeli. Türkiye ile Ermenistan da böyle yapmalı. Tarihte gerçekler vardır, tarihi gerçekleri öğrenmek lazım. Politik olarak değil, bilimsel olarak öğrenmek gerekir. Tarihi ideolojik olarak kullanmak çok tehlikeli. Halklar arasında problem olduğu zaman, açık açık her şeyi konuşmak gerekir. Türk halkı çok misafirperver. Ermeniler de öyle. Bu halklar birbiri ile konuşup diyalog sürdürebilir. Tabii zor olur ama, yavaş yavaş bir yerden başlamak gerekir. Bu toplantı bir başlangıç olabilir.”
“İŞBİRLİĞİNE HAZIRIZ”
Ermeni Türkolog Alexander Safaryan da Türkiye’nin, Ermenistan’ın bağımsızlığını tanıdığını, ancak iki ülke arasında henüz diplomatik ilişki kurulmadığını belirterek, “İki halk arasında diyalog gelişmesi şarttır. Yalnız halklar arasında değil, devletler arasında da diyalog kurulması çok önemli” dedi. Safaryan, iki ülke arasında Karadeniz Ekonomik İşbirliği gibi platformlarda kurulan ilişkinin geliştirilmesi gerektiğini söyledi. İstanbul’daki Ermeni cemaatinin de problemlerin çözümü için önemli bir rol oynayabileceğine işaret eden Safaryan, “Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerde Azerbaycan’ın bu kadar ağırlıklı olarak rol oynamasını, anlayamıyorum. Niçin Azerbaycan bu kadar ağırlıklı olarak rol oynuyor?” diye konuştu. Kıbrıs sorununun, Türkiye ile Yunanistan arasındaki diplomatik ilişkileri engellemediğini dile getiren Safaryan, “Biz neden bu ilişkiye giremedik, kayıtsız şartsız diplomatik ilişki kuramadık?” dedi. Safaryan, iki ülke arasında kültürel, bilimsel ve spor alanlarında ilişkilerin geliştirilebileceğine işaret ederek, “Eşit koşullarda işbirliğine her zaman hazırız” diye konuştu.
DİĞER KONUŞMALAR
İsveç Lund Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Klas-Gören Karsson ise insanların sadece resmi değil, başka tarihlere de ihtiyacı bulunduğunu belirterek, tarihin; ideolojik, ticari, politik amaçlarla da kullanılabildiğini anlattı. “Tarihin en tehlikeli kullanılış biçimi ideolojik kullanımı” diyen Prof. Dr. Karsson, bundan kaçınılarak, Türk-Ermeni ilişkilerine zarar verecek girişimlerden uzak durulabileceğini söyledi. Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. İlber Ortaylı, ilk defa bir panelde Türk ve Ermenilerin biraraya geldiğine işaret ederek, “Şu anda tarihi bir mesuliyetimiz var. Tanışmamız ve birbirimizi dinlememiz gerekir. Biz, birbirimizi dinlemek zorundayız. Bundan sonra üçüncü şahıslar aracılığıyla değil, konuşarak anlaşacağız” dedi. Tarihi sorunları halletmek için toplanmadıklarını da ifade eden Prof. Dr. Ortaylı, “Tarihteki bilançoyu muhasebeciler gibi sıfırlayacak da değiliz. Ancak konuşarak, diyalogla sorunlarımızı çözeceğiz” diye konuştu. Ermeni Yönetmen Tigran Khzmalyan, tarihçilerin anlaşmalarının zor olduğunu dile getirerek, iki halk arasında kurulacak kültürel ilişkilerin, sorunların çözümüne önemli katkılar sağlayacağını söyledi.
Yorumlar kapatıldı.