İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Sinema ve Tarih Buluşması’nın konukları Ermenistan ve Polonya filmleri

Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı’nın (TÜRSAK) düzenlediği Sinema-Tarih Buluşması, 16 Kasım’da yeniden seyirci karşısına çıkıyor. Festival daha önceki üç yılında ‘Kurtuluştan Cumhuriyet’e’,
‘Osmanlılar’ ve ‘Tarih Boyunca Göçler’ temalarını izlemişti. 23 Kasım’a kadar sürecek olan bu yılki Sinema-Tarih Buluşması’nın ana teması ise
‘Hoşgörüsüzlük/Beyazperdede İnsan Hakları’.

Konulu uzun metraj filmlerle belgeseller ve kısa filmlerin iki ayrı yarışmada jüri karşısına çıkacağı festivale Polonya ve Ermenistan sinemaları, seçkin ürünleriyle konuk olacak. ‘7 Yönetmenden Ermenistan Sineması’, bir de küçük Paradjanov alt bölümü içeriyor. Altı Hollanda (Bir Kuzey Sineması: Hollanda), dört de Kore (Bir ülkede Demokrasi Mücadelesi: Kore) belgeseli ise, iki ayrı başlık altında yer alıyor. TÜRSAK ayrıca, ‘Bin Yıllık Bir Beraberlik: Türkler ve Ermeniler’ başlıklı panel düzenleyecek. Atlas, Alkazar sinemaları
ile Atatürk Kültür Merkezi, TÜRSAK Levent Sineması, Fransız Kültür Merkezi ve Goethe Enstitüsü’nde düzenlenecek film gösterimleri bu yıl da ücretsiz izlenecek.

Perdede vurucu tablolar

Filmlerin kendisine göz atmadan bu bilgilerle yetinirsek, elimizde sadece kuru görünen bilgiler ve iddialar kalır. Oysa hoşgörüsüzlük ve insan haklarının perdeye vurmuş yansımaları, çok daha vurucu tablolar sunuyor. Yalnızca şimdiki ya da tarihte kalmış savaşlar ve başkaldırılar (Cezayir, Japon-Çin savaşı, İkinci Dünya Savaşı sırasındaki büyük Yahudi Kıyımı, Kolombiya, Doğu Timor gerilla savaşları, Bosna, Kosova, vs.) değil, savaşlara bağlı olaylar, haksızlıklar, hak ihlalleri, savaş sonrası yaşanan güçlükler (‘Savaş Sonrası’ bölümü) tanıklıklar (‘Tanıklık’ bölümü) ve insanlar arasında yeşeren hoşgörüsüzlük tohumları: ‘Yağmurdan Önce’ (ki,
o da festivalde) üslubunda komşunun komşuya dost olmasının örnekleri de var. Başka dinden kişilere, kadınlara (‘Victoire’), eşcinsellere (‘Homophobia’) karşı hoşgörüsüzlük de festival filmlerinin konuları arasında yer alıyor.

Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması’nda jüri karşısına çıkacak 13 film arasında ilk dikkat çeken aktör/yönetmen Jiang Wen’e Cannes’da ödül kazandıran, bir yandan da yedi yıl film yapamayıp ülkesini terk edememesine mal olan filmi ‘Devils on the Doorstep’ (Eşikteki Şeytanlar). Diğer ilginç filmlerse, Martin Sulik imzalı ‘Landscape’ (Ülke Manzaraları),
Olivier Assayas’ın son filmi ‘Les Destinees Sentimentales’ (Duygusal Yazgılar) ve John Berry’nin ‘Boesman ve Lena’sı olarak sayılabilir.

Dogmacılar, Jose Luis Marques’in ‘Fuckland’ (… Adası) filmiyle Festival’de boy gösterecek. Birinci Antalya Kısa-Film Festivali’nde birincilik ödülü almış Tigran Xmalian, bu kez bir uzun metrajla, ‘Lighter Than Air’la (Havadan Hafif) yarışmada. Festivalde bir belgeseli de gösterilecek olan (‘Tanıklık’ bölümündeki ‘Violata Friedman’ adlı filmi kastediyorum) Hector Faver’in uzun metrajlı yarışma filmi ‘Invocation’da (Yakarış) ise, Fred Kelemen’in de katkısı var. Yönetmen Kelemen, gene TÜRSAK’ın düzenlediği Çevre Filmleri Festivali’nde de jüri üyesi. Son yıllarda
ününü iyice artıran ve geçen yılki Uluslararası İstanbul Film Festivali’ndeki toplu gösterisiyle buralarda ne kadar sevildiğini kanıtlayan Michael Haneke’den de bir sürpriz var. Haneke’nin Cannes’dan büyük başarıyla ayrılan ‘Piyanist’i (La Pianiste), 19 Kasım’da gösterilecek.

Bir festivali, üstelik de yüzden fazla film içeren bir festivali kısıtlı bir yerde anlatmak çok güç. Ama, program direktörü sıfatıyla tarafsız sayılmasam da, 4. Uluslararası Sinema ve Tarih Buluşması’nın filmlerini gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim. Özellikle sabrı sağlam olanlar ‘La Commune’ (Paris Komünü) belgeselini kaçırmasın. Altı saatlik bir şaheser. Unutmadan söyleyeyim: Festivalin bir de ‘konuk’ bölümü var. Klaus Maria Brandauer üç filmi ‘Mefisto’, ‘Albay Redl’, ‘Hanussen’ ve kendi onur verici varlığıyla, TÜRSAK’ın 4. Uluslararası Sinema ve Tarih Buluşması’na konuk oluyor.

Yorumlar kapatıldı.