Bravo Ayşe Arman’a.. Tek başına nasıl aslanlar gibi savaşıyor, biz geri kalanlar, üzerimize ölü toprağı serpilmiş gibi susup otururken..
Hayır canım.. Süleyman Demirel ile söyleşi yaparken, dekoltesinin derin olmasından söz etmiyorum.. Düzeyimize bakın.. Söyleşiyi değil, yakasının fazla açık olduğunu tartışıyoruz.. Sonra da Tele vole kültürü diye dalga geçiyoruz.. Tele vole kültürü bizim beynimizde olmasa, bu program bu kadar tutulur muydu?..
Yüz karası, ama tam bir yüz karası olay var..
Sevan Nişanyan olayı.. Bu ülke kültürüne, sanatına, turizmine ve tarihine belki de en çok sahip çıkanlardan birisi Sevan Nişanyan, dünya hukuk tarihine kapkara geçecek bir yargılama sonunda 2 yıl hapse mahkum oldu ve şimdi içerde..
Bu utanç verici ayıpla savaşan tek yazar Ayşe.. Tek başına didiniyor, çırpınıyor, Türkiye’nin alnından bu kara lekeyi silmeye çalışıyor..
Orijinal adı Çirkince olan köyü, Şirince’ye çeviren çift, Nişanyanlar.. Hani o müthiş “Türkiye’nin Küçük Otelleri” kitabının yazarları..
Şirince’nin dünyada kimsenin haberinin olmadığı evlerini almışlar.. Aslının aynisi yenilemişler ve dünya turizmine açmışlar.. Suçları bu.. Dünyanın her yerinde ödül verilecek eylemleri, bizim yasalara göre suç..
Niye suç?..
Adları Nişanyan diye mi?..
Şile de SİT bölgesi.. Kilyos da.. Gidin bakın bakalım, ne mafya babaları SİT alanlarını nasıl parselleyip, nasıl betonlamışlar.. Birisi hakkında açılmış dava var mı?.. Birisi mahkum olmuş mu?. Onlar dokunulmaz.. Polis tutsa bile ilk celsede tahliye olurlar.. Ama adın Nişanyan’sa, bu ülkenin güzelliklerine sahip çıksan, onlara güzellikler eklesen de, seni derhal içeri tıkarlar ve o ülkenin medyası, bu yüz karası olayı görmezden gelir..
Bir araya gelsek, Ayşe’ye destek olsak, Nişanyan’ı mahkum eden hukuk düzeni içinde, onu serbest bırakacak bir yol da buldururuz mutlak.. Ama aldırmayız. Vatan Kurtaran Aslan rolüne soyunup, hiç sonuç vermeyecek ahkamlarla köşe doldururuz da, sonuç alacağımız, almamız gereken bir konuya katılmak, destek olmak işimize gelmez.. Hatta korkarız..
Yuh bize.. Yuh hepimize..
Sevan Nişanyan’ın içerde geçireceği her gün, sadece Türk Hukuk düzeninin değil, Türk medyasının ve biz köşe yazarlarının yüz karası ve utancı olacaktır..
Ben yanındayım Ayşe.. Bakalım, ikimiz, Cumhurbaşkanını, Başbakanı, Adalet, Kültür ve Turizm Bakanlarını harekete geçirmeye muvaffak olacak mıyız?.
Bakalım bu ayıbı temizlemeyi başaracak mıyız?.
Yorumlar kapatıldı.