Ermenilerin Hristiyanligi ve Resuli Kilise’yi resmen kabul edisinin 1700’uncu Yili etkinlikleri kapsaminda, Kilise takvimine gore, Kral Surp Drtad’in anisi 8 Temmuz pazar sabahi Kinaliada Surp Krikor Lusavoric Kilisesi’ndeki etkinliklerle kutlandi. Patrik Mesrob II Hazretlerinin riyaset ettigi torenlerde Surp Badarak’i Peder Dr Krikor Damadyan sundu, Rahip Zakeos Ohanyan hazir bulundu, ilahileri ise Hrant Cizmeciyan yonetimindeki Nersesyan ve Zvartnots korolarinin uyeleri birlikte seslendirdiler.
Patrik Hazretleri konustugu vaazde, ilk once gunun Incil bolumunu acikladi (Luka 11: 14-23). Rab Isa bir keresinde konusamayan bir hastanin dilini cozerek kendisine sifa verdi. Mucizeye sahit olanlardan bazilari soyle dusunduler: Her turlu hastaligin sebebi Seytan’dir. Oyleyse Isa da hastaliklari Seytan’in gucuyle yeniyordur.
Onlarin dusuncelerini okuyan Isa soyle yanitladi: Kendi icinde bolunmus her krallik yikima ugrar, kendi icinde bolunmus her ev yikilir. Seytan’a ve Seytan’la calistigimi soyluyorsunuz. Oyle bir sey mumkun mu? Seytan kendi icinde bolunmusse onun egemenligi nasil ayakta kalabilir ki? Ama, eger hastaliklara Tanri’nin gucuyle sifa veriyorsam, o zaman demek ki Tanri’nin egemenligi uzerinize gelmis demektir! Patrik Hazretleri, Rab Isa’nin insanlarin hayatina sifa, butunluk ve kurtulus getirdigini, bunu da Tanri’nin Sozu ve Kutsal Ruh’un işlemesi ile yaptigini soyledi.
Vaazinin ikinci bolumunde sozu Kral Drtad’a getiren Patrik Hazretleri onun hayatinin kesitlerinden ornekler verdi. Drtad, Arsaguni soyundandi. Babasi Buyuk Khosrov, Bartev soyundan gelen Prens Anag tarafindan bir av esnasinda suikaste kurban gitmisti. Ardavazt Mantaguni adli Ermeni soylusu yetim kalan prensi Bati’ya kacirmisti. Drtad Roma’da buyudu ve askeri egitim gordu. Kisa zamanda cesareti, zekasi ve bilgisiyle orduda unlendi. Bircok dogus turnuvasina katildi ve kazandi. 284 yilinda Roma Imparatoru tarafindan olen babasi Khosrov’un tahtina vasal olarak Drtad III adiyla oturtuldu. Alan prensesi Ashkhen ile evlendi. Ancak kisa zamanda un, iktidar, para kendisini simartti. Aziz Krikor Lusavoric her seye egemen olan Tek Allah’tan bahsettigi zaman, kendilerini putlastiran Roma Imparatorlari gibi Kral Drtad da kendisinden daha ustun birine ibadet edilmesine tahammul edemedi. Krikor’un, babasini katleden Anag Bartev’in oglu oldugunu ogrendiginde intikam duygularina hakim olamadi. Aziz Krikor’u akil almaz iskencelere tabi tuttu. Hirsini alamayarak, azizi zindana attirdi. Hristiyanlik oncesi Ermeniler’in geleneklerinde bile kutsal sayilan evlilik muessesesine hiyanet etti. Hatta Rahibe Hripsime’ye tecavuzde bulundu. Ancak Isa’yi hayati pahasina seven rahibe onu yere savurarak onun erkeklik gururunu kirinca, tum rahibeleri kilictan gecirtti.
Ancak yaklasik 15 yil (bugun Ermenistan ve Turkiye sinirinda bulunan) Khorvirap yeralti zindaninda hapiste bulunan Surp Krikor’un dualari bosa cikmadi. Drtad ve silah arkadaslari tum yaptiklarindan dolayi vicdan azabi cekmeye basladilar. Drtad cok gecmeden “lycanthrophy” denilen akil hastaligina tutuldu. Kendini vahsi hayvan sanmaga basladi ve devamli birlikte yasamak icin yabani hayvan aramaya basladi. Tanri’nin Kutsal Ruhu imdada yetisti. Bir ruyet sonucunda, Surp Krikor zindandan cikarildi. Krikor buyuk bir iman ve sevgiyle Kral’i bagisladi, onu tovbeye davet etti, onun uzerine el koyarak dua etti, kendisine Incil’in mesajini ve Rab Isa’nin Mesih oldugunu acikladi. Drtad tovbe etti, sifa buldu ve iman etti. Din tarihinde Hristiyanligi hem sahsen hem de devlet dini olarak resmen kabul eden ilk kral unvanini kazandi. Gecmis gunahlari yuzunden kendi kendisini cezalandirdi, Agri (Ararat) dagindan Vagarsabad’a kendi sirtinda tek tek tasidigi (bugun otomobille 50 dakikalik yol) buyuk taslarla bugun halen Ermeni Kilisesi’nin birincil ruhani merkezi olan Ecmiyadzin ana kilisesinin temellerini kendi elleriyle atti. Patrik Hazretleri, Surp Krikor Lusavoric’in Kral Drtad’i zorla, parayla ya da kilicla degil, dua, cile ve ruhani gucle imana davet ettigini hatirlatarak, o Kutsal Ruh’la dolu aziz bir ruhaniydi, dedi.
Patrik Hazretleri, konusmasini soyle noktaladi: “Resmen Hristiyan olarak taninmamizin 1700’uncu yildonumunu kutluyoruz, ancak harita uzerindeki en eskilerden olmakla birlikte ayni zamanda da en problemli Hristiyan halklardan ve kiliselerden biriyiz. Diger bircok kurumlarimiz gibi kilisemizin de reforma, ve ozunden bir sey kaybetmeksizin zamana ayak uydurmaya ihtiyaci vardir. Bu gibi degisimleri parayla, zorla ve didismeyle yapmak imkansizdir. Birincil gereksinimlerimiz egitimdir, inanctir, ahlaki standardlardir, ruhani ve manevi zenginliklere verilmesi gereken dikkattir. 1700’uncu yil bir tovbe yenileme, oze donme ve gunun sartlari icinde yeniden baslama firsatidir. Temelinde iman, umit ve sevgi, ozellikle de sevgi bulunan Tanri’nin eskimeyen Ebedi Sozu dikkate alindigi taktirde yolumuzu aydinlatmaya ve bize onderlik etmeye yetkindir. Tanri’nin Kutsal Ruhu’na acik olalim. Temizligin ve kutsiyetin yaratici ve yenileyici gucune inanalim!”
Yorumlar kapatıldı.