“AGOS” adlı iki sayfası Ermenice olan Türkçe haftalık gazetesi 7 yıldır İstanbul’da yayınlanmaya devam ediyor.
İstanbul’da yayınlanan “Jamanak” ve “Marmara” adlı Ermenice gazetelerin aksine “AGOS” Ermenice bilmeyen İstanbul Ermenilerine hitap etme amacı gütmektedir. Redaktör Hrant Dink ile “AGOS”un redaktörlüğünde bir görüşmede bulunduk.
Azg: Sayın Hrant, “AGOS” hangi amaçlarla kuruldu?
HD: Şöyle diyelim. “AGOS” ekonomik kar amaçlamayan, ilkesi olan bir gazetedir. Türk basını İstanbul Ermenilerini (Polsahay) eğri ayna içerisinden yansıtıyor. Örnek verecek olursak, sözde Ermeniler PKK’lilerdir, her türlü suçun arkasında Ermeniler bulunmaktadır, Ermeniler kötü insanlardır, bu ülkenin düşmanlarıdır v.s. Bu zamana kadar Ermeniler böyle değildi. Ermenilerin PKK ile bağlarının bulunmadığını, kötü insanlar ve bu ülkenin düşmanı olmadıklarını Türk toplumuna Türklerin anlayacağı dilde yayın yapmaktan başka çaremiz yoktu. “AGOS”un çıkma sebeplerinden bir bu. İkincisi İstanbul Ermenileri dilde, kültürde ve ilkede gerileme yaşamaktaydı. Gerçek şudur ki, İstanbul Ermenilerinin bir bölümü özellikle de son zamanlarda Anadolunun derinliklerinden göç edenler Ermenice anlamamaktadır. Ermenice bilmedikleri doğrudur fakat ruhen Ermenidirler. Ermenilerin bu bölümünün avuç iöerisinde saklanması gerekir. “AGOS” Ermenice bilmeyen tüm Ermenilere hitap etmektedir. 7 yıl önce kurulduğunda gazetenin üçüncü bir amacı da ortaya çıktı: Türkiye ve Ermenistan arasında köprü vazifesi görmek, Ermeni- Türk diyaloğuna katkıda bulunmak.
Azg : Biraz önce redaktörlükte çalışanlardan öğrendim soykırım konusunda ilk defa “AGOS” yazmış, bu doğru mu?
HD : Şöyle diyeyim. Ne oldu 1915 yılında Anadolu’da, Ermenilere ne yapıldı. Türk toplumu için Ermeni sorunu var. “AGOS” bu konularda biraz kahramanca, biraz cesurca kendi köşesinde kalem oynattı. 1915 ‘de gerçekleşenler hakkında yazarken elbette çok dikkat etmek gerekir. 24 Nisan’da “AGOS”ta tüm dünya Ermenileri atalarının anısını hatırlıyor, sokaklara dökülüyor, mezarlıkları ziyaret ediyor. Bir tek Türkiye’deki Ermeniler bundan mahrum kalıyor. Niye? diye yazdım. Bu biraz aşırıya kaçtı ve gazetemiz toplatıldı beni de mahkemeye çıkarttılar biraz sonra ise yargılayamadan serbest bıraktılar. Bizim bu adımımız iki halkı birbirinden ayırma amacı gütmüyor, Ermeni ve Türk arasında diyaloğa başlanmasını deniyordu.
Azg : Sayın Hrant, bizim gazetede “AGOS” Soykırım hakkında yazıyor diye belirtebilirmiyim? Belki bu kelime biraz ağır olabilir?
HD : Her insan serbesttir ve hangi kelimeyi kullanmak istiyorsa kullanabilir. Biz Soykırım kelimesini kullanmıyoruz, ben kullanmıyorum. Kullanırsam da parantez içerisinde. Eğer ben Soykırım kelimesini kullanırsam ertesi gün “AGOS” yayınlanmaz. İkincisi, ben Soykırım kelimesini kullanmadan Türk toplumuna olanları anlatıyorum. Benim için önemli olan Türk toplumunun gerçekleri bilmesidir. Benim sorunum Türk’le, Türkün gerçekleri bilmesinde.Bir Türkün dahi bu Ermeni halkına 1915’de neler olmuş demesi önemlidir. Benim doktorum Türktür, çünkü aldığım yaralardan iyileşmeliyim. Türk’de Ermeni’de hastadırlar, bizim yaralarımız var, bu hastalıktan iyileşmeden sağlıklı yolu bulamayız. Bizim doktorumuz ne ABD, ne de Fransa Senatosudur. Onlar kendi çıkarlarını düşünüyor. Benim doktorum Türk’tür, Türk’ün doktoru da Ermeni’dir. Tek ilaç diyalogdur. Bu nedenle de Ermeni-Türk ilişkilerine önem vermekteyim.
Azg : Ermenistan’da Türkiyeyle ilişkiler kurmaya gerek olmadığı düşüncesi ağırlık taşımaktadır. Doğrusu bu düşünceye ben de inanmaktayım.
HD : Türkiye’de de Ermenilerle ilişkilerin kurulmasını istemeyen aynı ağırlıkta düşünceler var. Hatta gavurları niye sonuna kadar temizlemedik diyenler dahi var. Fakat ben bu düşüncelerin kölesi olmak zorunda değilim. Bizim bir rüyamız vardı o gerçekleşti. Bağımsız Ermenistan dedelerimizin rüyasıydı. Eğer biz daha 1915 metre derinliğindeki kuyuda kalacak ve dünyaya bu derinlikten bakacaksak, ileriye gidemeyiz. O Türk ki Ermeni tarihine saygısı var. O Türk benim için Ermeniden daha önemlidir. Vatanseverliği şovenizme dönüştürenler benden uzak dursunlar. Ben diyalog isteyen bir adamım, benim çocukalrıma ve torunlarıma bu mirası bırakacağım.
Azg : Sayın Hrant, gazetenizin Ankara’nın görüşlerini dile getirdiğini söylüyorlar.
HD : Öyle değil. Türkiye’de yaşayan ve yurtdışı için pasaport verilmeyen tek Ermeni benim. Beni tehlikeli bir kişi olarak görüyorlar. Hatta Ermenistan’a dahi gidemiyorum.
Azg : Sayın Hrant, Türkiye’nin kültürel Soykırımda bulunduğunu da söylüyorlar. Türkiye’deki Ermeni kültürüne ait yüzlerce değerler yıkılmış. Bu konuda “AGOS” yazıyor mu?
HD : İşte gazetemizin son sayfası, Ermenistan’da maden yatakları için yapılan dinamitlemede Ani şehri surlarının yıkılmakta olduğu şeklinde Türk basınında haberler çıktı. Ben de, acaba Türklerin bu konuda yazmaya hakkı var mıydı, sizler herhangi bir Ermeni Kilisesinin onarımı için ne gibi çaba sarfettiniz. O Kiliselerin yıkılmasına gözlerinizi yummadınız mı? diye yazdım
Yorumlar kapatıldı.