ABD’den gelen Ermeni turistler önceki gün Ani harabelerini gezerken taşocaklarından gelen patlama sesleriyle irkildi. Ermeniler taşocaklarının kapatılması gerektiğini söyledi.
SAYIL NARMANLIOĞLU
ERZURUM – Türkiye’nin Ermenistan sınırındaki Ani harabeleri’nin 150 metre uzağında iki taşocağı kurup dinamit patlatan Ermenistan, üçüncü taşocağını da açtı. Atatürk Üniversitesi, harabelerdeki hasarı saptamaya çalışırken, Prof. Dr. Enver Konukçu, “Taliban zihniyetine karşı çıkan Avrupa, aynı duyarlılığı Ani için göstermiyor” görüşünü savundu.
İki ülke arasında sınırı çizen Arpaçay Nehri’nin çok yakınlarına kurulan taşocaklarında patlatılan dinamitler, Türk kesiminde deprem etkisi yaratıyor. Sınıra yakın Türk köylüleri ‘deprem oluyor’ endişesiyle sık sık sokaklara dökülürken, tarihi eserlere zarar veren Ermenistan, dünyaya taşocaklarında çalışmayı durdurduğu ilan etmişti. Ancak önceki gün Ani harabelerini gezen ABD’li 150 Ermeni turist katedralde ayin yaparken taşocaklarında yine dinamit patlatan Ermenistan, suçüstü yakalandı. Patlamayla irkilen ABD’li Ermeniler, Ermenistan’ı durdurmak için girişimde bulunacaklarını söyledi.
‘Bunun adı vandalizm’
Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Enver Konukçu, Ermenistan’ın, Kars kent merkezine 45 kilometre uzaklıkta, sınır kesiminde bulunan Ani harabelerinin karşısında ilk taşocağını 10 yıl önce açtığını söyledi. Ermenistan’ın, hak iddia ettiği Ani harabelerini tahrip etmek için sonradan açtığı iki taşocağıyla tarih hazinesinin bombardımana tutulduğunu söyleyen Konukçu, üçüncü taşocağının bir ay önce işletmeye açıldığını saptadıklarını anlattı.
Prof. Dr. Konukçu, Ermenistan’ın ‘Benim olmayan yıkılsın’ zihniyetiyle hareket ettiğini iddia etti.
Taşocaklarındaki patlamalar nedeniyle Ani harabelerinin gelecek nesillere aktarılamayacağına dikkat çeken Prof. Dr. Konukçu, sözlerine şöyle devam etti: “Tarihi varlıklar ışıktan bile korunurken, Ermeniler tarihi değer olarak gördükleri Ani’nin hemen yanında her gün dinamit patlatıyor. Tahribatın önümüzdeki günlerde daha büyük boyutlara ulaşacağı ortada. Bunların yaptığı, güzel şeyleri yıkmak, yok etmek anlamında vandalizmdir. Ermenilerin ‘gözbebeğimiz’ dediği katedral (987) ile Tıgran Horent Kiliseleri (1215), bu sarsıntılardan en çok etkilenenler arasında. Kültür Bakanlığı’nca korumaya alınan Ani, her gün biraz daha yaralanıyor. Taliban zihniyetine karşı çıkan Avrupa’nın bu konuya gerekli hassasiyeti göstermesi gerekir.”
Hasar tespiti yapılacak
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sütbeyaz ise, Ani’de dinamitlerin yol açtığı tahribatın bilimsel olarak saptanması için çalışma başlattıklarını belirtti. Prof. Dr. Sütbeyaz, “Ayakta kalabilmek için direnen Ani’de gerekli bilimsel çalışmalar yapıldığında dinamitlenen bölgedeki hasar ortaya çıkacak. Bilim adamları, Ermenilerin tarihe yaptığı tahribatı belgelerle kamuoyuna sunacak” dedi.
Kimler geldi kimler geçti…
Kars’ın Arpaçay ilçesindeki Ani harabeleri,
özellikle ortaçağda ‘kale kent’ olarak önem kazandı. Ermenistan’la sınır oluşturan Arpaçay kenarındaki antik kent, önce Kamsarakan, sonra Bagratyan sülalesinin eline geçti. Kültür ve ticaret merkezi olarak gelişti. 10. yüzyılda eski Ermenistan’ın başkenti olan Ani, 1044’te Doğu Romalılar’a geçti. 1064’te Selçuklu Sultanı Alparslan tarafından zapt edildi. Daha sonra Gürcü ve Moğol istilasına uğradı.
Camiden katedrale
Aynı zamanda Türklerin Anadolu’daki ilk camiini barındıran kent, 1319 depreminden sonra önemini yitirdi. 9-13. yüzyıllarda en parlak dönemini yaşayan kentte, ilk arkeolojik kazılar da 1892-1893 yıllarında yapıldı. Kentin bakırçağından (MÖ 5500-3500) bu yana yerleşim yeri olduğu anlaşıldı. 1965-1967 yıllarında Prof. Kemal Balkan başkanlığında yürütülen kazılarda Selçuklu hamamları ortaya çıkarıldı.
Süryani, İran, Arap, Türk etkilerini yansıtan Ani yapılarından, özellikle kubbeli bazilika ile kapalı Yunan haçı şeklindeki büyük katedral, Bagratyan mimarlığının ilginç örneklerinden. Kentte ayrıca, ilk Selçuklu yapılarından 1195’te inşa edilmiş Ebulmuammeran Camii, 11. yüzyılda yapılmış Henuçehr Camii ve 12. yüzyıl kervansarayı da mozaik işlemeleri ve taş işçilikleriyle dikkati çekiyor.
Yorumlar kapatıldı.