Prof.Dr.Talat Tekin’in yazısından özetlenmiştir.
Türkçe’yi Ermeni yazısıyla yazanlar Ukrayna- Polonya Ermenileri ve Türkiye , Kafkas ve İran Ermenileridir.
Doğu Anadolu ve Güney Kafkasya’daki Bagratid Ermeni Devleti 11.yüzyıl ortalarında yıkıldıktan sonra Ermenilerin önemli bölümü Gürcistan, Kilikya ve Kırım’a göçmüşlerdir. 13 ve 14. yüzyılda Kırım’da Kefe, Salgat ve Sudak belli başlı Ermeni yerleşim merkezleriydi. Sudak Kıpçak Devleti’nin de en önemli ticaret merkezidir. Kırım’da yaşayan Ermeniler Kıpçaklarla sıkı ticari ilişkiler içindeydiler ve belki de bu nedenle zamanla burada yaşayan Ermeniler dinlerini, yazılarını ve pek çok Ermenice terimi korumakla birlikte, dillerini bırakıp Kıpçak Türkçe’si (Kumanca ya da Eski Tatarca) kullanmaya başlamışlardır. Bu Ermeni’lerin bir kısmı Kral I.Leos’un davetiyle Batı Ukrayna’ya ve Galiçya’ya yerleşmişlerdir. Daha sonra Polonya Ermenileri olarak anılan Ermeniler bunların torunlarıdır. Ukranya Ermeni’lerinin merkezi 1496 tarihinden itibaren Kamenets-Podolsk şehri idi. 1883 yılında Kamenets’e giden Kuşneryan isimli bir Ermeni, dönüşünde yazdığı yazıda, Bu Ermeniler kendi ince ve nazik dillerini bırakmış, ülkelerini talan edenlerin dillerini benimsemiştir, demektedir.
Ermeni alfabesi ile yazılmış pek çok Din kitapları, vaaz , dualar , Ermeni Cemaati Mahkeme kararları, evlilik kayıtları gibi eser ve belgeler ile vakayinameler vardır.Bunların bir kısmı Ukrayna Devlet Arşivi’ndedir. Ne yazık ki önemli bir bölümü 1944 yıllarında savaş sırsında yanarak yok olmuştur. Bulunan eserler arasında bir Ermenice- Kıpçakça- Fransızca sözlükte bulunmuştur.
Bu konu bir çok Türkolog’un dikkatini çekmiş, Jean Deny ,Tadeusz Kowalski,Omelyan Pritsak, Edward Tryjarski ve Schültz gibi uzmanlar bu konuda çalışmıştır. Tryjarski Ermeni Kıpçakça’sının mükemmel bir sözlüğünü de hazırlamıştır.1968-70 yıllarında bu konuda E.Schütz geniş araştırmalar yapmıştır. Bu konuda en önemli eserlerinden biri ünlü “Kamenets Vekayinamesi”dir. Schültz tarafından yayımlanan nüsha Venedik’te (Mıhitayan Kitaplığı No.1700) bulunmaktadır.
Ermeni Türkçe’si ile yazılan eserler ise Türkiye, Kafkasya ve İran Ermenileri tarafından kullanılmıştır. Ermenice alfabeyle yazılan Türkçe eserleri beş grupta toplayabiliriz.
1.- Ermeni Aşıklarının (Aşuğların) eserleri.
2.- Yazılı edebiyat ürünleri.
3.- Çeviriler.
4.- Gazete ve Dergiler.
5.-Mezar Kitabeleri.
Ermeni aşuğlar İran,Türkiye ve Gürcü-Kafkas olmak üzere üç ekole mensupturlar. İran ekolünde olanlar Ermenice, Farsça ve Azeri Türkçe’sini kullanırlar.Gürcü ve Kafkas ekolüne mensup olanlar Ermenice , Gürcüce ve Azeri Türkçe’si ile , Türkiye ekolüne mensup olanlar ise Ermenice ve Türkçe söylemişlerdir.
17.Yüzyılda İstanbul’da yaşayan ünlü Eremya Çelebi Kömürcüyan (1648-1704) yüzyılının en büyük simalarındandır. Ermenice ve Türkçe pek çok eser bırakmıştır. Türkçe telif eseri olan 1000 küsur mısradan oluşan Yahudi Gelini isimli eseri manzum bir aşk hikayesidir.21 Bölüm olan eserin , her bölümünün başında Ermenice bir özet vardır. Bu eserin New York nüshası (New York Public Library, Spencer Collection, Armenian Manuscripts No.5) Kaliforniya Üniversitesi Profesörlerinden Avedis Sanjian ile Viyan Üniversitesi profesörlerinden Andreas Tietze tarafından yayımlanmıştır.Eremya Chelebi Kömürjian’s Armeno-Turkish Poem “The Jewish Bride” , edited by Ave-Akadémiai Kiado Budapest 1981.
Tanzimat döneminden başlayarak İstanbul’da Ermeni yazısıyla Türkçe pek çok gazete ve dergi yayımlanmıştır. Bunların başlıcaları Ahabir-i Kostantiniyye (1855), Ararad (1869-1871), Ceride-i Havadis (1840), Zohal (1855-1857) Manzume-i Efkar (1866-1896), Mecmua-i Havadis ( 1852-1869), Okkabaz (1908), Ruzname_i Muasır (1876), Takvim-i Vekayi (1840-1841 aynı addaki resmi gazetenin ermeni harfleriyle Türkçe edisyonudur.
Tarih Ve Toplum Dergisi – 4 Nisan 1984, Prof.Dr. Talat Tekin’den özetleyen Murat Bebiroğlu
Yorumlar kapatıldı.