Üç ayda bir yayınlanan “İSTANBUL” dergisinin İstanbul Sesi köşesinde yayınlanan bu yazıda restorasyonu düşünülen Beyoğlu Narmanlı Han hakkında açıklamalar veriliyor. Yazının tamamı şöyle..
Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescillenmiş, Beyoğlu İstiklal Caddesi üzerinde bulunan Narmanlı Han’ın ön cephesi korunarak diğer kısımlarının yıkılmasını ve üzerine beton katlar çıkılmasını öngören projenin, İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat varlıklarını Koruma Kurulu tarafından kabul edilmesi üzerine bir tartışma başladı. Restorasyon projesini yapan Yüksek Mimar Dr.Halil Onur’a göre eklemelerin ritmi Beyoğlu estetiğini bozmayacak, dış cepheye sadık kalınacak, iç avludaki açık bahçenin üstüne yazın açılabilecek nitelikte cam bir çatı yapılacak, sadece ön cephenin üstüne, kademeli olarak geri çekilmiş kat eklemesi inşaa edilecek (Ersin Kalkan, Hürriyet, 12 Aralık 2000) Habere göre binanın alt katı kazılarak kazanılacak alanda iki katlı bir otopark inşa edilece, binanın üstüne çıkılan katlarda “studio flat” tipi küçük daireler yapılacak. Ancak proje, keybedilecek değerler düşünüldüğünde kuşkuları da beraberinde getiriyor. Mimarlar Odası, çeşitli semt dernekleri, akademisyenler ve çeşitli sivil girişimler, ortak ya da bireysel çabalarla projenin durdurulmasını talep ediyor.
18.yy başlarındaki mimari anlayışını yansıtan ve günümüze kadar kalmayı başarabilmiş Narmanlı Han, Beyoğlu silüeti içinde özelliğini koruyabilen ender yapılardan biri. Narmanlı Han ve Fransız Kültür Merkezi binası, İstiklal Caddesi’nde yer alan binalar arasında, inşa edildiği zamanki biçimini korumayı başarmış iki yapı. Bu han, Rusya Büyükelçiliği ve ticaret ofisi olarak kullanılmış. Rusya Büyükelçiliğinin şimdiki konsolosluk binasına taşınmasıyla handaki hareketlilik azalmış ve Birinci Dünya Savaşı yılarında Rusya ile diplomatik ilişkilerin kesilmesi nedeniyle de bir süre boş kalmış. 1917 devriminden sonra İstanbul’a gelen Rus mültecilerle birlikte, yeniden hareketlenmeye başlamış.
Han 1933’te tüccar Narmanlı kardeşlerce satın alınır. Sanatsever bir aile olan Narmanlılar yüksek kira tekliflerine rağmen, hanın odalarını taşralı tüccarlara vermek yerine ucuz bedellerle sanatçılara ve yayınevlerine kiralamayı tercih etmiştir. Heykeltraş Dr.Firsek Karol, ressam-şair Bedri Rahmi Eyüboğlu, yazar Ahmet Hamdi Tanpınar, ressam Aliye Berger, Ulus gazetesi temsilcisi Neş’et Atay, Andrea kitabevi, Ermeni gazetesi Jamanak, hanın ev sahipliği yaptığı isimlerdendir.
Mimarlar Odası adına H.Besim Çeçener’in hazırladığı Narmanlı Han’la ilgili rapora göre, hanın Kanuni Sulran Süleyman döneminde inşa edilmiş olma olasılığı var. Raporda binanın mimarisinde buna ilişkin kanıtların gözlemlenebileceği, ancak yapının tarihini saptayacak literatür ve sondaj araştırmalarının yeterince yapılmadığı, binanın Rusya Büyükelçiliği olarak kullanılmak üzere inşa edildiği yıllara ve sonraki tadilat dönemlerine ilişkin belgelerin Rus Konsolosluğu’nda bulunabileceğini belirtmektedir.
Beyoğlu’nda 1850 sonrasında yapılan ticari amaçlı binaların Batıda olduğu gibi pasaj mimarisine göre planlanmasına karşın, Narmanlı Han’da tek girişli klasik han planlamasının kullanılmasının binayı, klasik dönem han planı çözümünü içeren özgün bir örnek kullandığı da belirtilmektedir.
Bu ölçüde önemli bir yapının monografik araştırması yapılmadan, bu araştırmaların ışığında restitüsyon projesi istenmeden, binanın yüzde 95’inin yıkılmasına izin vermenin ilke kararlarına da aykırı olduğu vurgulanmaktadır.
Beyoğlu ve Galata’da çok sayıda klasik han örneklerinden biri olabilecek Narmanlı Han için önerilen İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Vakıflarını Koruma Kurulu tarafından kabul edilen projenin tipik bir pasaj planı içerdiği ve ayrıca, avluyu bugünkü katından bir alt kata indirerek orta avlu imajını yok edeceği bildirilmektedir. Buna göre Koruma Kurulu, binaya II. Grup koruma derecesi verip III.Grup projeyi onaylayarak ilke kararlarına aykırı hareket etmektedir.
Cihangir Güzelleştirme Derneği, Galata Derneği, Ayaspaşa Çevre Koruma ve Güzelleştirme, ÇEKÜL, İYD gibi kuruluşların ortak kaleme aldığı ve 1 No’lu Koruma Kurulu’na sunduğu metinde Narmanlı Han ve çevresinin özellikle Sofyalı Sokak otantik görünümünü halen koruduğundan, sanatçı atölyeleri, konutlar ve düzeyli kafelerin açıldığı bir mahalle görünümüne bürünmeye başladığı ve bu gelişime paralel olarak, bölgede Narmanlı Han gibi mekanlara şiddetle ihtiyaç olacağı belirtilmekte, bu projenin, çevrenin ve Narmanlı Han’ın özgün karakterini bozarak değerini düşüreceği söylenmektedir.
Yeterli literatür ve sondaj araştırması yapılması sonucunda, Narmanlı Han’ın literatüre yansıyan inşa tarihinden çok daha eski bir tarihte inşa edilmiş olma olasılığının yüksek olduğu, Beyoğlu tarihine ışık tutabilecek nitelikte, önemli bir tarihi yapının mutlaka korunması gerektiği vurgulanmaktadır.
Yorumlar kapatıldı.