Karagözyan Yetimhanesi diğer vakıflarımızın aksine gerçek bir seçim yaşıyor. Biz de ilk röportajımızı yönetime tekrar talip olan, hali hazırdaki yönetimin de başkanı Dr.Takvor Anan ile gerçekleştirdik. Aday olacağı söylenen Dikran Gülmezgil’e de sorularımız yönelttik, en kısa sürede cevaplarını alıp size duyuracağız.
Dr. Takvor Anan ile yaptığımız röportaj şöyle…
Pek yakında vakıf seçimleri var, sizin de iki dönemdir Karagözyan Vakfı’nın yönetim kurulunda olduğunuzu, yeni dönemde de adaylığınız koyduğunuzu bilmekteyiz. Yaklaşan seçimlerle ilgili söyleyecekleriniz nelerdir?
Öncelikle yeni seçimin ve sonuçlarının tüm cemaatimiz için hayırlı sonuçlar getirmesini diliyoruz. Her geçen yıl oy kullanma oranının yükselmesi bizleri sevindirmektedir. Seçimlerde oy kullanmanın bir cemaat üyesi olarak insani ve tarihi bir önem taşıdığının daha çok farkına varılması, cemaat üyelerinin cemaat yönetimlerine olan ilgisinin artması bizleri mutlu etmektedir. Arzumuz bu ilginin daha da artması ve tüm cemaate yayılması yönündedir.
Bu seçim döneminde Karagözyan yönetimine aday bir başka listenin daha olduğu, hatta bu iki listenin birleşmesi yönünde genel bir arzu olduğu gözlemleniyor, bu konuda sizin yaklaşımınız ne yöndedir?
Öncelikle şunu belirtmek isterim, ister listeler olsun, ister şahıslar olsun, bizler tüm cemaatten insanların, cemaatin yönetim işlerine aktif olarak katılmasından yanayız. Çünkü dışardan yeni katılımlarla beslenmeyen her organizmanın ister birey olsun ister toplum, gelişmesini sürdüremeyeceğine aksine gerileyeceğine inanıyoruz. Bu yıllardır maalesef öyle olmuştur. Değişime yönelik yaklaşımlar marjinal karşılanmış, onu kırmayalım, bunu darıltmayalım derken, hiç bir şey yapılamamış, bu kemikleşmiş yapı devam ede gelmiştir. Kimsenin iyi niyetinden kuşkumuz yok, ancak sadece iyi niyet yetmiyor, bilgi gerekiyor, tecrübe gerekiyor, öngörü gerekiyor, çalışmak mücadele etmek gerekiyor.
Şöyle geçmişe dönüp bir baktığımızda gerek vakıflarımız gerekse okullarımızın, ancak yardımsever insanların fedakarlıklarıyla, bağışlarıyla ayakta kalabildiği görülür. Halbuki sürekli bu yardımsever insanlara yüklenmek yerine artık yeni yaklaşımlarla kurumlarımızın kendi kendine ayakta kalabilir hale gelmelerinin çarelerine bakmak gerek. Bu çareler vardır; bu çareler en azından Karagözyan Vakfı’nda olabildiğince hayata geçirilmiştir.
Eski bir atasözünün dediği gibi “Balık vermek yerine balık tutmayı öğretmek” gerekiyor. “Artık ben yaptım oldu” dönemi ve masa başında sonuçları belirlenmiş seçimlerin dönemi bitmelidir. Cemaat yönetimimizin genç, dinamik, kültür ve vizyon sahibi, çalışacak insanlara, gençlere ihtiyacı vardır.
Sorunuzun cevabına gelince; Daha önce de belirttiğim gibi bizler çok seslilikten yanayız, her isteyenin yönetime aday olma hakkını kullanmasından yanayız, ve bunu samimiyetle destekliyoruz. Buradaki en temel arzumuz cemaate en yararlı olacak yönetimlerin işbaşına gelmesi yönündedir. Çok sesliliğin en güzel tarafı getirdiği farklı bakış açıları ve farklı programlardır. Dolayısı ile seçmen; programlar arasındaki farklılıkları görerek, karşılaştırarak seçimini bunlar arasından yapabilir. Böylece ne insanlara ne de modellere mahkum olunur.
Birleşmeler ise ancak bu programların bir uyum içerisinde olması, bir asgari ortak nokta yakalanması halinde gerçekleşebilir. Bizler şu anki yönetim olarak yaptıklarımız ve yapacaklarımızı açıkça ortaya koyduk, bizim programımız ile hemfikir olan, veya yeni yaklaşımlar getirebilecek her arkadaşla çalışmaktan da onur duyarız.
Ancak programlarda ciddi farklılıklar söz konusu ise; İşte o zaman seçmenimiz bunlardan birini, çok güvendiğimiz sağduyusu ile seçecek ve bu tarihsel sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirecektir. Herkes de istisnasız saygı duyacaktır. Bir topluluk kendi kendini yönetemiyorsa birileri onu yönetir, bu durumda da söylenme hakkı, şikayet hakkı kalmaz. Onu için tekrar ediyorum; Seçmenlerimiz gelsinler, oylarını kullansınlar, seçimlerini yapıp yöneticilerini seçsinler. Bu bizim ortak sorumluluğumuzdur.
Yeni dönem seçimleriyle ilgili olarak, geçen dönem yaptıklarınızdan ve yeni dönem için programınızdan söz ettiniz. Bunları kısaca özetleyebilir misiniz?
Tabii… geçen dönem;
1.Tüm olumsuzluklara ve bürokratik engellere rağmen, azimle çalışılarak sadece yetimhane olarak hizmet veren kurumumuzda gerçek bir reform yapılmış, önce Ana Sınıfı, ardından 6., 7., ve 8., sınıflar eğitime açılmış, Kız Öğrenci ve Gündüzlü Öğrenci okutabilme ruhsatları alınmış, sonuçta, Karagözyan Yetimhanesi çağdaş ve tam donanımlı bir İlköğretim Kurumu haline getirilmiştir.
2.Bu gelişmelerin sonucu olarak, başlangıçta 80 kişi olan öğrenci sayısı, 60’ı “erkek yatılı” 132’si “karma gündüzlü” olmak üzere 200’lere ulaşmıştır.
3.Eğitim kalitesinin ortalamanın üzerine çıkarılması ve yükseltilmesi çalışmaları yapılmış ve son derece gurur verici sonuçlar alınmıştır.
4.Öğrencilerin çağın tüm olanaklarından yararlanabilmelerini sağlamak amacıyla son derece gelişkin bir Fizik-Kimya bir de Bilgisayar Eğitim Laboratuarı kurulmuştur.
5.Öğretmen vasfına haiz belletmenler gözetiminde etüd uygulamaları hayata geçirilmiştir.
6.Mezun olan öğrencilerden uygun nitelikleri taşıyanlara imkanlar dahilinde burslar verilmiştir.
7.Okul baştan aşağı bakımdan geçirilmiş, çağdaş, iç ferahlatıcı, öğrenmeye ve yaşama pozitif bakmayı sağlayacak bir yapı olmasına azami dikkat gösterilmiştir.
8.Geleneksel hale gelmiş yılbaşı kutlamaları ve seviyeli sanat etkinlikleri ile cemaatimizin bütünleşmesine, diyaloğun gelişmesine katkıda bulunulmaya çalışılmıştır.
9.Tüm bu çalışmalar yapılırken; Şeffaf ve Dürüst Yönetimin gereklerinin yerine getirilmesine azami dikkat edilmiş, tüm hesap ve bilançolar her an, her isteyen cemaat üyesine açıkça sunulabilir hal ve düzende tutulmuştur.
10.Vakıf tüm gayrimenkul varlığından hiçbir ödün vermeksizin, gelirlerini arttırmayı ve bütçesini dengede tutmayı başarmıştır.
Tüm bu çalışmalarımızda bizi maddi, manevi katkıları ile destekleyen tüm cemaatimize teşekkürü borç biliriz.
Yeni dönemde yapılacaklar :
1.Devam etmekte olan çağdaş eğitim hamlemiz çerçevesinde özellikle yeni jenerasyon gençlerimizin anadilleri Ermenice’yi mükemmel öğrenebilmeleri için Okul Müdiremiz Sayın Armaveni Miroğlu Başkanlığı’nda Audio-Visual Learning (Görerek ve Duyarak Öğrenme) adlı başarısı kanıtlanmış yeni ve çağdaş bir eğitim projesi hayata geçirilecektir.
2.Halihazırda verilmekte olan Bilgisayar ve Internet eğitimi daha küçük sınıflarda da uygulanmaya başlanacaktır.
3.Normal müfredatta yer alan İngilizce Eğitimi’nin kalite ve yoğunluğunun arttırılmasına yönelik projelerin uygulamasına geçilecektir.
4.Okulumuzun bitişiğindeki, halihazırda otopark olarak hizmet vermek suretiyle vakfımıza gelir sağlayan kıymetli arsamızdaki eski kiracı tahliye edilerek, günün koşullarına uyan bir meblağ ile uygun nitelikleri taşıyan yeni bir kiracıya kiraya verilecektir. (Eski kiracı aleyhine açılan dava Yargıtay nezdinde de onanarak lehimize sonuçlanmıştır.
5.1936 Beyannamesi olarak bilinen, bugüne kadar birçok olumsuz etkisine şahit olduğumuz uygulama nedeni ile; sökzonusu arsa üzerinde yapılacak herhangi bir hatalı tasarrufun çok ciddi riskler taşıdığını düşünmekteyiz. Bu nedenle 1936 beyannamesine ilişkin yorum ve uygulama değişmeden risk taşıyan herhangi bir hareket yapmama kararındayız.
Karagözyan’ın arsasının değerlendirilmesi ile ilgili birçok spekülasyon olduğunu biliyoruz. Bu konuda söyleyecekleriniz nelerdir?
Evet zaman zaman bu arsa üzerinde yapılacak bir takım inşaat, bina vb. tasarruflar ile daha verimli değerlendirlendirebileceğine dair eleştiriler olmuştur. Ancak bu eleştiriler genellikle ve maalesef eksik bilgi ile yapılmaktadır. Şunu açıkça ifade etmek isterim ki biz “Hayır efendim, biz bu arsaya hiçbir şey yaptırmayız” demiyoruz. Tam aksine biz de arsamızın en verimli şekilde değerlendirilmesinden yanayız. Yani “İstemezük”çülerden değiliz.
Ancak programımızda da belirttiğimiz üzere karşımızda “Demokles’in Kılıcı” gibi duran bir 1936 Beyannamesi uygulamaları gerçeği vardır. Bu beyannameye dair uygulamalardan dolayı cemaatimiz çok önemli miktarda gayrimenkul kaybetmiştir, hala devam eden davalar vardır. Hukukçulara danıştığımızda istisnasız hepsi bu konuların yorum meselesi olduğunu, bu yorumlardan ise bugüne kadar maalesef lehimize sonuçlar alınamamış olduğunu belirtmişlerdir.
Yani kısacası o arsa ile ilgili yanlış bir hareketimizde arsayı kaybetme riskimiz olduğu göz ardı edilemez. Böyle riskler alacak kadar ne zengin, ne de sorumsuzuz. AB kapısında olan Türkiye’nin çağdaş yaklaşımlar neticesinde bu uygulamanın getirdiği haksızlıklara son vereceği inancındayız. Dolayısı ile bu değişiklikten sonra arsamızı da en verimli şekilde kullanmaya yönelik her türlü hareketi yapacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın. Kaldı ki şu anda da arsamız sıfır risk ile gayet iyi değerlendirilme yolundadır. Günün koşullarına uymayan eski kiracıya karşı açılan tahliye davası Yargıtay düzeyinde kazanılmıştır. Yeni dönemde günün koşullarına uygun yeni kiracımız ise hazırdır.
Daha yakın geçmişte, Gülay Atığ yönetiminde olan Şişli Belediyesi’nin istimlak adı altında arsayı ele geçirme operasyonu herkesin hatırındadır. Oturanın, oturduğu yeri işgal etmesine sıkça rastladığımız ülkemizde nereye kimi oturtacağınız da, kimlerle yatırıma ve işbirliğine gireceğiniz de çok önemlidir. Sonuç olarak bu arsa bizim babamızın malı değil, cemaatimizin malıdır, onun için de üç kuruş fazla kazanma uğruna maceraya atılacak bir meta değildir.
Okuyucularımızı bilgilendirdiğiniz için teşekkür ederiz.
Ben teşekkür ederim.
2001-2005 DÖNEMİ KARÖGZYAN YETİMHANESİ VE VAKFI
YÖNETİM KURULU ADAYLARI (Pembe Liste)
Dr. Takvor Anan
1949 İstanbul doğumlu , Çapa Yıp Fakültesi mezunu doktor. Evli 2 çocuk sahibi.
Ara Elagöz
1931 İstanbul doğumlu, Pangaltı Lisesi mezunu sanayici. Evli 3 çocuk sahibi.
Asadur Çağlı
1948 Kayseri doğumlu Karagözyanlı. Tekstilci. Evli bir çocuk sahibi.
Ari Akmercan
1970 İstanbul doğumlu. Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümü mezunu. İnşaat mühendisi. Evli 1 çocuk sahibi.
Dr. Onnik Budak
1957 İstanbul doğumlu, çapa tıp fakültesi mezunu. Doktor. Evli 2 çocuk sahibi.
Hilda Volkan
1942 İstanbul doğumlu, Saint Pulcherie Lisesi ve Lyon Ecole Technique mezunu. Eski Karagözyan Kadınlar Kolu Başkanı.
Alber Gülbenk
1948 İstanbul doğumlu, Pangaltı lisesi mezunu tüccar
Melik Melkon Çelikoğulları
1965 İstanbul doğumlu. İstanbul Şişli Koleji mezunu. Reklamcı, Bilgisayar uzmanı. Bekar.
Arman Ekmekçi
1959 İstanbul doğumlu. Bankacı, California Eyalet Üniversitesi İşletme mezunu . Evli 2 çocuk sahibi.
YEDEK ADAYLAR
Hayko Parsih Kahvecioğlu
Yetvart Sepetçi
Sevan Hallacyan
Diş Tab. Alen Ergun
Yorumlar kapatıldı.