Ermeni Patriği Mesrob II, Ermenistan’ın toprak talebinin, birkaç sivri insanın talebi olduğunu belirterek, “Türkiye’nin, Misak-ı Milli hudutları dahilinde verebilecek hiçbir toprağı yoktur.” dedi.
Yurt genelinden gelen yaklaşık 700 Türkiye Ermenisi, Kayseri Surp Krikor Lusaroviç Kilisesi’nde bir araya gelerek, Ermeni Patriği Mesrob II yönetimindeki dua ve ayine katıldı.
Mesrob II, ayinden önce Ermenistan’ın toprak talebiyle ilgili soruya, “Toprak talebi, sanıyorum resmi bir talep değil, birkaç sivri insanın talebi. Ancak Türkiye’nin Misak-ı Milli hudutları dahilinde verebilecek hiçbir toprağı yoktur.” karşılığını verdi.
Mesrob II, Türkiye’de yepyeni bir nesil yetiştiğini, Türkiye’nin geleceğinden umutlu olduğunu da söyledi.
Anadolu’da Ermeni Kilisesi’nin Roma İmparatorluğu tarafından 301 yılında yani 1700 yıl önce resmen tanındığını kaydeden Mesrob II, 1700 yıl önce Aziz Gregor’un Kayseri’de önce piskopos ve ardından patrik ilan edildiğini belirtti. Mesrob II “Aziz Gregor, böylelikle dünyadaki Ermeni Kilisesi’nin de ilk patriği ilan edilmiş oldu.” dedi.
Aziz Gregor anısına yılda 3 kez yortu yaptıklarını ifade eden Mesrob II, şunları söyledi: “Yılda iki kere Paskalya’dan birkaç hafta önce ve haziran ayında burayı ziyaret ediyoruz. Bugünkü ziyaretimiz, Paskalya öncesi ziyaret oluyor. Ancak bu ziyaret, 1700. yıla denk gelmesi nedeniyle daha fazla anlam kazanıyor.”
Mesrob II, AB’ye sunulmak üzere hazırlanan Ulusal Program ile ilgili görüşlerini şu şekilde aktardı: “Ulusal Program’da aslında azınlıklar yok. Bireysel, kültürel haklardan bahsediliyor. Türkiye’deki Ermenilerin bireysel hakları, zaten Lozan Antlaşması ile sağlanmıştı ve devam eden bir şey. Ulusal Program’da daha çok yabancı olan gayrimüslimler hakkında hükümler var. Biz yabancı değiliz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Bizim de kültürel, bireysel veya cemaat olarak dil, din gibi haklarımız da devletin güvencesi altında ve Cumhuriyet’ten bugüne kadar da devam ediyor. Bununla ilgili bir sıkıntımız yok.”
Yorumlar kapatıldı.