Balat.Net sitesinde verilen haberde UNESCO ve AB desteğiyle başlatılan Balat – Fener Rehabilitasyon Projesinin son birkaç aydır tamamen durduğu ve bölgeye Rum, Yahudi ve Ermeni azınlığın yeniden gelme olasılığına karşı çıkan kimi çevrelerin projenin yürümesini istemedikleri belirtiliyor. Haber şöyle…
İstanbul’un 1985 yılında, UNESCO tarafından Dünya Kültür ve Doğa Mirasını Koruma Sözleşmesi’ne dahil edilmesinin ardından, bu kentte gerçekleştirilen ilk çalışma olan Balat – Fener Rehabilitasyon Pojesi, ırkçılığa kurban ediliyor. 1997 yılında gündeme gelen ve 1999 yılında ilk etap çalışması başlatılan proje kapsamında yürütülen çalışmalar, son birkaç aydır tamamen durdu. Balat ve Fener’in rehabilite edilmesiyle, bölgeye Rum, Yahudi ve Ermeni azınlığın yeniden gelme olasılığına karşı çıkan kimi çevrelerin, projenin yürümesinden rahatsız oldukları belirtiliyor.
UNESCO’nun katkısı ve AB’nin finansman desteğiyle 1997’de başlayan projenin kaderi, daha önce Sadettin Tantan’ın başkanlığını yaptığı Fatih Belediyesi’nin son yerel seçimlerle FP’ye geçmesinin ardından değişmişti. Bir süre eskisi gibi devam eden proje çalışmaları son birkaç aydır tamamen durdu. FP’li Fatih Belediyesi her ne kadar projenin devam ettiğini savunuyorsa da, çalışmalar fiilen bitmiş durumda.
AB’nin parasal desteği ile
Balat – Fener Rehabilitasyon Projesi’nin ilk etap çalışması için belirlenen 17 milyon Euro’nun büyük bölümü AB tarafından üstlenilmiş ve ilk etapta 6 milyon dolar sağlanmıştı. Ancak UNESCO desteğindeki bu projenin ırkçı duygularla durdurulduğu konusunda Balat ve Fenerliler arasında yaygın görüş var. Semt sakinleri, FP’li belediyenin bu iki semtte Rum, Ermeni ve Yahudilerin yeniden mülk sahibi olmalarından rahatsızlık duyduğunu belirtiyorlar. Proje ile bölgenin yeniden bir çekim merkezi haline gelmesinin azınlıkların bölgede mülk satın almasını hızlandıracağını düşünen kimi çevrelerin, çalışmaların engellenmesi için belediyeye baskı yaptığı belirtiliyor.
Semt halkı projeyi destekliyor
Balat’ın tanınmış isimlerinden serbest gazeteci Hüseyin Movit, Balat – Fener Projesi’nin dinsel düşüncelerin etkisiyle durdurulduğunu söylüyor. Movit, bu konudaki düşüncelerini şöyle açıklıyor: “Balat, tarihi özellikleriyle oldukça zengin bir semt iken azınlıkların bölgeden ayrılmasıyla çok şey değişti. Bölgenin gelir düzeyi oldukça düşük. Eğitim de halkın ekonomik güçsüzlüğüyle koşut gidiyor. Balat – Fener Projesi ise her iki semtin canlanmasına önemli katkı sağlayacaktı. Ancak proje ne yazık ki durdu. Bunda en büyük etken, ayrımcı dinsel ve etnik düşüncelerin öncelik kazanmasıdır. Fatih Belediyesi’nin FP’li olması projeyi olumsuz etkiledi. Balat Güzelleştirme Derneği’nin çalışmalarında da benzer engellemeler vadı. Öyle ki, bazı çevreler, bölgedeki kilise ve sinagogların restorasyonunu kesinlikle istemiyordu.”
Sadettin Tantan’dan sonra projenin tamamen durduğunu hatırlatan Movit, “İş olsun diye birkaç sokağın kaldırımlarını yenilediler, o kadar” diyor.
Aman azınlıklar gelmesin!
Balat Güzelleştirme Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ateş de, özellikle Fener’deki birkaç eski Rum evinin Rumlar tarafından satın alınmasının bazı çevreleri rahatsız ettiğini anımsatıyor ve bu duygularla projenin engellendiğini savunuyor. ‘Balat ve Fener’in azınlıkların istilasına uğrayacağı’ yönünde bir düşüncenin oluştuğunu belirten Ateş, “FP’li belediye bu düşüncelerden doğan baskıyla projeye ilgisiz kaldı. Rumlar, Ermeniler gelecek, buraları hep satın alacaklar denildi. Oysa ben bir Balatlı olarak azınlıkların burada bulunmasından hiçbir rahatsızlık duymam” diye açıklıyor görüşlerini. Ancak projenin tamamıyla terkedilmediğini de savunan Ateş, “Öğrendiğimiz kadarıyla projenin yeniden canlandırılması için çalışmalar başlatılacakmış. Mart sonunda proje için yeniden ihale açılacağını duyduk. Ben bu projenin semtlerimiz için son derece yararlı olacağına inanıyorum” diyor.
Dernek içinde farklı düşünceler de var. Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Güçlü, çalışmaların durmasının mali yetersizliklerden kaynaklandığını savunuyor. Dernek olarak projenin yeniden canlanmasını istediklerini ve kendilerinin de bu konuda çalışmalara destek olduklarını söyleyen Güçlü, kuracakları kooperatifle çalışmaların daha da kapsamlı olacağını kaydediyor.
Adlarının açıklanmasını istemeyen bazı Balatlı azınlıklar ise, bu projeden, başından beri umutsuz olduklarını söylüyor ve gerek FP’li belediyenin, gerekse dernek yönetiminin azınlıklara ve azınlık yapılarına karşı tahammülsüz olduğunu ileri sürüyorlar.
UNESCO’dan yarım kalan projelere destek
Öte yandan, geçen ocak ayında İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile UNESCO arasında, kentte çalışmaları duran projelerin yeniden canlandırılması konusunda işbirliği yapılması kararlaştırılmıştı. Bu konudaki detaylandırmalar ise mart ayı sonunda yapılması planlanan ikinci toplantıda ele alınacak. Balat – Fener Projesi’nin de yapılacak bu toplantıda ele alınması bekleniyor. Her iki semtin esnafı da bu toplantıdan çıkacak sonucu bekliyor. Eğer olumlu sonuç alınırsa, önümüzdeki aylarda çalışmaların yeniden başlaması gündeme gelecek ve ihale açılabilecek. İhale kararının çıkması durumunda çalışmaların Haziran veya Temmuz aylarında yeniden başlayabileceği kaydediliyor.
Yorumlar kapatıldı.