İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kafkasya kördüğüm

SSCB’nin dağılmasının ardından Kafkasya’da mantar gibi ortaya çıkan sorunlar, çözüm yerine daha da tehlikeli boyutlara kayıyor.

Dünyanın en sorunlu bölgelerinden biri olarak nitelendirilen Kafkasya’da SSCB sonrası ortaya çıkan sorunlar çözüm beklentilerinin aksine giderek daha da potansiyel tehlike haline geliyor. Bahar ile birlikte daha sıcak bir sürece giren bölgede, kuzeydeki sıcak Çeçenistan savaşının yanı sıra son zamanlarda da Azerbaycan ile Ermenistan arasında tekrar savaş çanları çalmaya başladı.

Yukarı Karabağ savaşından kalma sorunların hiçbiri şimdiye kadar siyasi yollarla giderilemeyince her iki tarafta da sorunun ‘ancak savaş yoluyla’ çözülebileceği fikri ön plana çıktı. Son olarak Paris’te Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev ile Ermeni meslektaşı Robert Koçaryan arasında yapılan ve sonuçsuz kalan görüşmenin ardından, topraklarının yüzde 20’den fazlası halen Ermenistan’ın işgalinde bulunan Azerbaycan’da son günlerde seferberlik havası esiyor. 35 yaşından küçük erkeklerden ancak askeri mühür taşıyanların yurtdışına çıkmasına izin veriliyor.

Rusya’nın pozisyonu

Karabağ savaşında Ermenistan tarafına yoğun destek veren, ancak Devlet Başkanı Vladimir Putin ile birlikte Güney Kafkasya’da denge politikasını uygulamaya koyan Rusya’nın olası bir çatışmada nasıl bir tavır takınacağının olayların gidişatında önemli rol oynayacağı kaydediliyor. Ermenistan’da askeri üssü bulunan ve Gürcistan’daki askeri üslerinden de bu ülkeye askeri ve teknik aktarım yapan Moskova’nın genişlemesinden rahatsızlık duyduğu ancak, Kremlin’in NATO sınırındaki Ermenistan’dan vazgeçemeyeceği gibi, Gabala hava izleme istasyonunun bulunduğu ve enerji koridorunun önemli aktörlerinden olan Azerbaycan’ı da gözden çıkartmayacağı ifade ediliyor. Gürcistan’la ipleri kopma noktasına gelen Moskova’nın bu ortamda Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki bir çatışmadan ciddi şekilde rahatsız olması bekleniyor.

Bu arada konunun önümüzdeki ayın başında Erivan’da yapılacak olan Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Ortak Güvenlik Anlaşması’na üye ülke liderlerinin zirvesinde gündeme gelmesi bekleniyor. Moskova ile Tiflis arasındaki ilişkiler ise Gürcistan’ın Rusya’dan bağımsız bir politika izleyerek NATO’ya girmeye çalışması, Çeçen savaşı, Gürcistan’daki Rus askeri üsleri ile son olarak da vize gerilimi ile iyice gergin bir duruma geldi. Rusya’nın Bişkek Anlaşması’ndan çıkarak Gürcistan vatandaşlarına karşı vize uygulamasına başlaması ve Tiflis yönetiminin de misillemede bulunması tarafları birbirinden iyice uzaklaştırdı.

Gürcistan topraklarının Türkiye sınırı yakınındaki bölgede yaşayan Ermenilerin bağımsızlık talepleri nedeniyle de Tiflis ile Erivan arasındaki ilişkiler de halen gergin. Bölgedeki diğer potansiyel sorunları ise Gürcistan’daki Abhazya, Acarya, Çeçen bölgesi (Ahmetskiy), Azerbaycan–Dağıstan sınırının böldüğü Lezgi bölgesi, Nogayların toprak sorunları, Çeçen, Karaçayevo–Çerkessiya, İnguşlar, Kuzey Osetya, Kazaklar ve Çeçenler arasındaki toprak anlaşmazlığı oluşturuyor.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in 13–16 Mart’ta Türkiye’ye yapacağı ziyaret, İran Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi’nin gelecek hafta Moskova’ya düzenleyeceği ziyaret ve bölge ülkeleri arasında diğer bir anlaşmazlık konusunu oluşturan Hazar’ın statüsü konusunda gelecek ay Türkmenistan’da yapılacak olan liderler zirvesinin bölge sorunları açısından önemli olduğu kaydediliyor. (Mirza Çetinkaya / Moskova)

Yorumlar kapatıldı.