Cumhuriyet yazarı Ali Sirmen, yazısında Patrik MesrobII’ye “bizim yabancı” denmesini eleştiriyor.
Ali Sirmen’in yazısının ilgili kısmı şöyle
……
Ertuğrul Özkök ‘ün belirttiğine göre, Deniz Bey Türkiye’de yaşayan, ”Bizim yabancılarımız” dediği, içlerinde Türkiye’de görev yapan yabancı uyruklu öğretmen, dış gazete ve ajans muhabirlerinin de bulunduğu kişilerin görüşlerini dinlemek üzere Pera Palas’ta bir toplantı düzenleyecek. Bunların arasında, Siemens’in Türkiye temsilcisi olan, ülkemizi, dilimizi,
ekonomimizi yakından tanıyan Arnold Honfeild gibi çok ilginç, söylediklerine kulak verilmesinde yarar olan kişiler de var.
Deniz Bey’in konuşmaktan çok dinlemeyi yeğleyeceği anlaşılan bu toplantı, yeni politikası doğrultusundaki girişimlerinin tipik örneklerinden biri. Doğrusu, yararsız olduğu da söylenemez.
Yalnız davetliler listesinde bir gariplik de yok değil. Türkiye’deki
Ermenilerin patriği Mesrob Mutafyan ne arıyor orada?
Yanlış anlaşılmasın! Mutafyan Hazretleri, Osmanlı’da da Cumhuriyet döneminde de örneklerine çok rastladığımız aydın yapılı, bilgili son derece değerli biri. Keşke birçok politikacımız, Sayın Mutafyan ile baş başa görüşüp düşüncelerini öğrense ve kendisinden yararlansa.
Ama Türkiye’de Ermenilerin patriği, yani bir bölüm vatandaşımızın ruhani liderini, ”Bizim yabancılarımızdan biri” olarak tanımlamak, fevkalade ayıp kaçan bir niteleme.
Sayın Mutafyan da, lideri olduğu cemaatin insanları da bizim
yabancılarımızdan biri değil, bizlerden biridirler.
Yorumlar kapatıldı.