İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

NTVMSNBC’nin haberine göre Amerikan silah şirketlerinde Ermeni tasarısı korkusu var

ABD’nin Maryland Eyaleti Yerel Temsilciler Meclisi ve Senatosu’na sunulan sözde “Ermeni soykırımı” tasarısı, Türkiye ile yarım milyar dolarlık iş yapan Lockheed Martin ve Northrop Grumann isimli Amerikan silah şirketlerini endişelendirdi. Şirketler, sözde soykırım tasarısının kabulü halinde Türkiye’nin vereceği tepkiden çekiniyor.

Türkiye ile toplam yarım milyar dolarlık iş yapan Amerikan silah şirketleri Lockheed Martin ve Northrop Grumman, Maryland eyaleti yerel senato ve temsilciler meclisinde görüşülen sözde “Ermeni soykırımı” tasarısının kabul edilmesi halinde Türkiye’nin göstereceği tepkiden endişe ediyor. Maryland eyaletine vergi ödeyen bu iki silah şirketinin Türkiye projelerinde yaklaşık 5 bin kişinin çalıştığı belirtiliyor. Fransa’da sözde “Ermeni soykırımının” tanınmasının ardından Türkiye’nin gösterdiği tepkiyi gören bu Amerikan şirketleri, aynı tepkinin kendilerine de yönelmesinden endişe ediyor.

Edinilen bilgiye göre, Lockheed Martin şirketi, Maryland’de sözde “Ermeni soykırımı” tasarısının gündeme gelmesinin ardından, hemen lobicilerini devreye sokmak istedi. Ancak Yunan asıllı lobici George Manas, “benim dedem Türkler tarafından öldürüldü. Kesinlikle karışmam. İsterseniz beni kovun” diyerek karşı çıktı. Şimdi Lockheed Martin ve Northrop Grumman şirketleri, tasarının çıkmaması için endişeli bir bekleyiş içinde bulunuyor.

TÜRK DERNEKLERİNDEN KARŞI TEZ

Öte yandan, Maryland Yerel Temsilciler Meclisi ve Senatosu’na sunulan sözde “Ermeni soykırımının” tanınması ve okullarda eğitim programına alınmasına ilişkin tasarının görüşüldüğü oturumlarda Marylandli Türk, Azeri ve Museviler, güçlü bir savunma ortaya koydu. ABD’nin Maryland eyaletinin başkenti Annapolis’te yapılan kongre oturumlarında, Ermeni lobisi, sözde soykırım tasarısının kabul edilmesi için Ermeni tezlerini savundu. Tasarıya karşı çıkan yaklaşık 45 kadar Türk, kongre binasında yer alırken, bu Türkler’den bir kısmı kongreye hitap etti.

Maryland’de yaşayan Serdar Manizade, Maryland eyaletinde vatandaşların verdiği vergilerin, Türk ve Ermeni toplumunu birbirine düşürecek bir tasarıya gitmesine karşı olduğunu söyledi. Manizade, “kanıtlanmamış böyle bir iddianın eğitim programına alınması ırkçılığı körüklemektir” dedi.

Kore Savaşı’nda yer alan Türk-Amerikan Veteranlar Birliği temsilcisi William Ali de konuşmasında, tasarının eşitlik ilkesine karşı olduğunu ve ırkçılık yaptığını kaydederken, ABD’nin en önemli müttefiklerinden biri olan Türkiye’ye karşı bu tür bir girişimin haksızlık olacağını belirtti. Ali, Türkiye’nin bütün komşularına insancıl davrandığını, Balkanlar, Kafkasya ve diğer bölgelerden gelen mültecilere kucak açtığını, yardım sağladığını hatırlattı. Türkiye’nin soykırımcı bir ülke olması durumunda, mültecilerin bu ülkeye gelmek istemeyeceğini ancak mültecilerin, bölge ülkeleri Yunanistan ya da Suriye’ye değil Türkiye’yi tercih ettiklerini belirten Ali, bunun nedeninin de Türkiye’nin modern, demokratik bir ülke olması olduğunu vurguladı.

Türk-Amerikan Dernekleri Asamblesi’nin (ATAA) eski başkanı Ülkü Ulgur da konuşmasında, Ermeni terörünün bütün dünyadaki Türkler için yarattığı sıkıntıları anlattı. Ulgur, “ATAA başkanı olduğum için, FBI benden her gün eve giderken yolumu değiştirmemi söyledi” dedi. Ulgur, Ermeni terörist saldırısına karşı evinin çevresinin ışıklandırıldığını, çocuklarının başına birşey gelmesinden korktuğunu, komşularının bu durumdan çok rahatsız olduğunu anlattı.

Musevi asıllı Maryland sakini, hukukçu David Salzman, 1915’te Ermeniler ile Türkler arasında geçen olayların soykırım olamayacağını ve Musevi soykırımıyla hiçbir benzerlik taşımadığını ifade etti.

Tasarı için iki hafta içinde bir karar çıkabileceği gibi, erteleyerek unutturulabileceği ya da başka bir tasarıyla yer değiştirebileceği ihtimalleri de göz önüne alınıyor. Maryland kongresi, tasarının oylanmasına ilişkin belli bir tarih vermedi.

Tasarının 47 sandalyeli Maryland senatosunda kabul edilme şansının çok yüksek olduğu belirtiliyor. Ancak 141 sandalyeli yerel temsilciler meclisinde tasarıya karşı bir şans bulunduğu yorumu yapılıyor. Tasarı, senato veya temsilciler meclisinden yalnız birinde kabul edilmediği takdirde ölmüş olacak.

Ermeni tasarısının ABD Temsilciler Meclisi’nde tekrar gündeme gelmesinin de imkan dahilinde olduğu bildiriliyor.

Yorumlar kapatıldı.