İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

ERMENI PATRIGI YINE CAPRAZ ATESTE

Gerek Girit’e giderken, gerek yurda donerken Yesilkoy havaalaninda basin mensuplarinin sorularini yanitlayarak Fransiz parlamentosunun kanun tasarisini ucuncu tarafin yararsiz mudahalesi olarak gordugunu ve bugunku cikmazdan tek cikisin Turkiye ile Ermenistan arasinda diyalog surecinin baslamasinda gordugunu ifade eden Turkiye Ermenileri Patrigi 2. Mesrob’un bu
ifadeleri Turk kamuoyu tarafindan yetersiz bulunduguna dair isaretler veriliyor. Ozellikle dun, uc basin organi dolayli ya da direkt olarak Turkiye Ermenilerinin temsilcisi olarak gordukleri Patrik’i hedef aldi.

1.

Emin Colasan, Hurriyet Gazetesindeki kosesinde soyle yazdi: “Bizim Ermeni vatandaslarimiz bu topraklar üzerinde özgürce yasayan insanlar. Dinlerine, kültürlerine herhangi bir müdahale yok. Toplumdan da yok, devletten de. Patrikleri var, kiliseleri var, okullari, hastaneleri, vakiflari, gazeteleri, bizim gazetelerimizde köse yazarlari var.Ibadetlerini yapiyorlar, kendi okullarina gidiyorlar. Üzerlerinde baski uygulanmiyor. Ermeni vatandaslarimizin çogu varlikli insanlar. Istanbul’un büyük
isadamlari, esnaf ve sanatkárlari. Istanbul’un en seçkin kulüpleri,
lokalleri ve yaz aylarinda Kinaliada köskleri onlarla dolu. * * * Ben
beklerdim ki, bizim Ermeni kökenli yurttaslarimiz su son olaylarda bir ‘‘ses’’ versinler, dünyaya karsi Türkiye’yi savunsunlar. Sadece Patrik Mutafyan birkaç açiklama yapti, biraz zorlamali bile olsa birkaç söz söyledi. Ama yetmedi. Bizim Ermeni vatandaslarimiz bu ülkede esit insanlar.

Hepimiz gibi bu vatanin ekmegini yiyen, kazançlari genelde bol kimseler. Avrupa’ya bir ses veremezler miydi? Türkiye’den yana tavir koyamazlar miydi? Niçin suskun kaldilar? Örnegin, ilgili Fransiz kuruluslarini mektup, faks, e-mail bombardimanina tutamazlar miydi? Türk basininda tepki vermeleri, birlikte bir yürüyüs yapmalari mümkün olmaz miydi? Neden bu sessizlik?
Kusura bakmasinlar ama bu açidan onlari elestirmek zorundayiz. (Tam metin icin, bakiniz
http://www.hurriyet.com.tr/hur/turk/01/01/24/yazarlar/24yaz.htm
).

2.

Erol Manisali, Cumhuriyet Gazetesi’ndeki “Bicak Sirti” adli kosesinde “Fransa’dan Turkiye’ye Bakarken” basligini atmis ve soyle yazmis: “Fransa’da tasarinin meclisten geçmesi, basit bir oylama meselesi degil. Bir boyutu ile Fransa’nin Türkiye’ye bakisinin bir göstergesidir; öbür boyutu ile de “Türkiye’nin ezikligini ve zaaflarini ortaya koyan” bir sonuç. … 6)

Vatikan bile Ermeni Patrigi ile ”resmen” Türkiye’ye karsi cephe aldi.” Burada yazar, bilerek veya bilmeyerek, kasten ya da farkinda olmadan, Turkiye Ermenileri Patrigi ile Ermenistan’daki Baspatrigi karistiriyor. (Tam metini
http://garildi.cumhuriyet.com.tr/cgi-bin/sayfa.cgi? w+30+/cumhuriyet6/0101/24/t/c01.html sekizinci sayfada bulacaksiniz).

3.

Gorsel basindan tv8 kanalinda saat 23:00 sularinda yayinlanan bir acik oturum programinda ise telefonla baglanan Amerika’da yasayan bir “lobici” aynen su ifadede bulundu:

“Iki sene kadar once Ermeni Patrigi secimi vardi. Devlet, bugunku patrigin secilmesini dogru bulmuyordu, ama buna ragmen secimi kazandi ve patrik oldu. Dikkatinizi cekmek isterim: kendisi patrik olduktan sonra, dunyanin her tarafinda soykirim tasarilari gecmeye basladi.”

Yorumlar kapatıldı.