Türkiye’ye düşman olmadığı bilinen ünlü Fransız Gazetesi Le Figaro bile, Fransa’daki Ermeni diasporasından korktu. Le Figaro Gazetesi, sözde Ermeni soykırımı konusunda Türk Dernekleri Birliği’nin Fransız kamuoyunu aydınlatmayı amaçlayan paralı ilanını basmadı.
Komik bahaneler
Türkiye haberlerinde tarafsızlığa özen gösteren Le Figaro, ilanı yayınlamama gerekçesi olarak, ‘‘ilanda milletvekillerinin hür iradelerine karışıldığı’’, ‘‘ilanın siyasi mesaj içerdiği’’ ve ‘‘yayın ilkelerine aykırı olduğu’’ gibi bahaneler ileri sürdü.
ERMENİ diasporası korkusuna ünlü Fransız Gazetesi Le Figaro da boyun eğdi. Şimdiye kadar Türkiye ile ilgili haberlerinde tarafsızlığa özen gösteren gazete, Fransa Türk Dernekleri Birliği’nin sözde Ermeni soykırımı konusunda vermek istediği tam sayfalık paralı ilanı, komik gerekçelerle reddetti.
Fransa’daki Türk dernekler, Fransa Ulusal Meclisi’nin bugün görüşüp oylayacağı sözde soykırım kanun teklifiyle ilgili olarak Fransız kamuoyunu aydınlatmak amacıyla, Le Figaro’da paralı tam sayfa ilan yayınlatmak için başvurdular. İlanda, sözde soykırım iddialarının tarihçiler tarafından bile kesin olarak saptanmadığı ve milletvekillerinin konuya sağduyulu yaklaşarak kanun teklifine hayır demeleri isteniyordu.
Sudan bahaneler
Le Figaro, ‘‘siyasi mesaj içerdiğini’’ ve ‘‘milletvekillerinin hür iradelerine karışıldığını’’ iddia ederek, ilkelerine aykırı bulduğu ilanı yayınlamayacağını bildirdi. Oysa, Le Figaro ve Le Monde gazeteleri, daha önce Filistinlilerin ve Kamboçyalıların benzer ilanlarını yayınlamışlardı. Gazetenin Türk derneklerinin ilanını yayınlamayı sudan bahaneler ileri sürerek reddetmesi şaşırttı.
Fransa Türk Dernekleri Birliği Başkanı Mehmet Göker, Hürriyet’e açıklamasında, Fransa’ya, Fransızlara ya da Ermenilere hakaret unsuru bulunmayan ilanın, siyasi içerik bahane edilerek reddedildiğini söyledi. Göker, ‘‘Bizim yaptığımız bu ülkede yaşayan Türk toplumunun tepkisini ortaya koymak için başlattığımız demokratik bir girişimdi’’ dedi.
Gazetenin yayınlamayı reddettiği ilanda şöyle deniliyor: ‘‘Fransız hükümetine, parlamentosuna ve kamuoyuna çağrı. Biz Fransa’da yaşayan Türkler olarak, 1915 yılında Osmanlı İmparatorluğu döneminde Ermenilere karşı bir soykırım iddiasında bulunarak milletimizin ve tarihimizin suçlanmasından büyük üzüntü duyuyoruz. Çünkü Osmanlı’nın 1915 yılında Ermenilere karşı bir soykırım kararı aldığı ve bunu uyguladığı iddiası tarihçiler tarafından kesin bir biçimde saptanmış kabul edilmiş bir gerçek değildir. Biz Fransa’da yaşayan Türkler olarak, geçmişteki ortak acılarımızı birlikte barış ve işbirliğine dönüştürmeye çalışmak varken, tarihten düşmanlık çıkarılmasını istemiyoruz. Bu nedenle Fransa Cumhuriyeti Millet Meclisi üyelerinin konuya sağduyulu ve basiretli yaklaşmasını ve soykırım iftirasının kanun haline getirmeyi amaçlayan girişimlere hayır demelerini bekliyoruz.’’
Renault’da yaptırım korkusu
FRANSIZ Senatosu’nda geçen 8 Kasım’da kabul edilen sözde Ermeni soykırımı tasarısı, bugün Fransız Ulusal Meclisi’nin Genel Kurulu’nda görüşülüp oylamaya sunulacak. Türkiye’nin ilişkileri en iyi batı ülkelerinden biri olan ve AB adaylığımızı en fazla destekleyen Fransa’da tasarının kabul edilmesi, Renault gibi dev şirketleri yaptırım korkusu sardı.
Senato’nun teklifi aynen kabul edilirse ilk kez bir parlamento kanun çıkartarak tarihi yargılamış olacak. Hürriyet’in mecliste yaptığı sondajlara göre 577 milletvekili arasında Türkiye lehine konuşacak birçok parlamenterler var. Ancak mart ayında yapılacak yerel seçimlerde Ermeni asıllı Fransız vatandaşlarının oylarını almak kaygısıyla davranan milletvekillerinin çoğunun teklifin kabul edilmesi yönünde oy kullanacağı görülüyor.
Söz konusu yasa tasarısı ‘‘Fransa 1915’te Ermenilerin soykırıma maruz kaldığını kabul eder’’ şeklinde tek cümleden oluşuyor. Kanun teklifi eğer aynen kabul edilirse Fransa topraklarında Ermeni soykırımı olmadığını söylemek ya da yazmak suç sayılacak. Çünkü, sözde Ermeni soykırımı, Fransa’da ‘‘Gayssot Yasası’’ olarak anılan ve Yahudi Soykırımı’nı inkar etmeyi suç sayan kanun kapsamına girecek. Ulusal Meclis Ermeni raportörü François Rochebloine ‘‘Bu tasarı bugünün Türkiye’sine karşı değildir. Sadece sembolik bir karakter taşımaktadır’’ şeklinde konuşuyor. Dışişleri Komisyonu Başkanı François l’Oncle, Türkiye’nin kendi görüşünü açıkladığını ancak tatmin edici olmadığını belirtti. Bernadette Isaac-Sibille ise, Türkiye’deki Fransız şirketlerinin özelliklede Renault’nun çok rahatsız olduğunu ve kanunun geçmesi halinde ağır ekonomik yaptırımların olabileceğini belirtiyor.
Meclis onaylarsa ne olacak
TASARI kabul edilirse onaylanmak üzere Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’a gönderilecek. Ancak bu arada, buna karşı olan 60 parlamenter veya 60 senator Anayasa Konseyi’ne başvurup itiraz edebilecekler. Anayasa Konseyi teklifi ele aldıktan sonra ya Anayasa’ya aykırı bulup iptal eder ya da uygundur kararı verip Cumhurbaşkanı’nın onayına sunar. Cumhurbaşkanı’nın veto yetkisi yok, fakat iki hafta içinde teklifi ya onaylar ve kanun Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girer, ya da uygun görmez, devletin çıkarlarına ters düştüğü gerekçesini öne sürerek bu çerçevede yeniden incelenmesi tavsiyesi ile Anayasa Konseyi’ne geri gönderir.
Yorumlar kapatıldı.