Baspatrik Karekin II Gatogigos tarafindan yeni atanan Yuksek Ruhani Kurul uyeleri 6 ve 7 Kasim tarihlerinde Ecmiyadzin’de toplandi. Oturuma Baspatrik Karekin II riaset etti.
Istanbul Patrigi Mesrob II ile Kudus Patrigi Torkom II, patriklik sifatiyla YRK’nin esbaskanlari olmalarina ragmen toplantilara katilmadilar. Ermenistan basini patriklerin Ecmiyadzin’e gitmemesini Turkiye ve Israil’deki yerel politikalara baglamak istediler, bu anlamda da basin aciklamalarinda bulundular.
Patrik Mesrob II Hazretleri bugunlerde Turkiye ile Ermenistan arasinda yasanan gerginligin seyahati zorlastirdigini dogruladiysa da, bazi sorunlari dile getirmekten de sakinmadi.
Yeni bir YRK olusturulmasi hakkinda, Baspatrik Karekin II, “Jamanak” Gazetesinin 4 Kasim’da yayimladigi bir soyleside, Baspatrik’in YRK uyelerini atama hakkina sahip oldugunu soylemisti. Baspatrik’in dayanaginin 1991 tarihli gecici nizamnamenin 25’inci maddesi oldugu belli. Ancak 1991 Gecici Nizamnamesi sadece eski Sovyetler Birligi ulkelerindeki Ermeni kiliselerini kapsiyor. Gecici Nizamname’nin 29’uncu Maddesi ise YRK’a Diaspora’dan sadece 2 episkopos atanabilecegini hukme baglamıs: halbuki Baspatrik Diaspora’dan 12 episkopos atamis bulunuyor.
Bu gibi sorunlara atfen, Patrik Mesrob II, Baspatrik’e ve kidemli
episkoposlara yazdigi mektupta YRK’nin atamayla olusturulmasi prosedurunu kaygiyla karsiladigini belirtti. Patrik Hazretleri, bu durumun YRK’nin Ermeni Kilisesi’nin yapisindaki yerini ve rolunu tartismaya actigini soyluyor. Sovyetler doneminde, Erivan Hukumeti’nin Ecmiyadzin’deki Baspatriklige acikca baski uyguladigi yillarda, Baspatrik Vazgen I’in YRK uyelerini ister istemez atamayla goreve davet ettigini dogrulayan Mesrob II,
o donemde Kudus ve Istanbul Patriklerinin YRK’a esbaskanlik yapmadiklarini animsatti. Yine de, 1945 tarihli Kilise Nizamnamesi’nin 7/b maddesinde, Kilise’nin en yuksek yurutme organi olan YRK’nun, Kilise’nin en yuksek yasama organi olan Ulusal Kilise Asamblesi tarafindan secilmesini hukme
baglamis. Ermeni Kilisesi’nin genel yapisini ve yonetimini duzenleyen 1945 Nizamnamesi, bir yenisi kabul edilmedigi icin halen gecerli. Son Baspatrik secimi de zaten 1945 Nizamnamesi’ne gore yapildi.
1991 tarihli Gecici Nizamname (eski SS Cumhuriyetleri icin)ile 1945 Nizamnaesi (genel) arasindaki celiskileri dikkate alarak, Mesrob II YRK’un Baspatrik’in ATANMIS bir Danisma Kurulu mu, yoksa Ulusal Kilise Asamblesi’nin SECILMIS bir Yurutme Kurulu mu oldugunun belirsiz oldugunu animsatti ve secilmis bir kurulun atanmistan daha cok gecerlilik ve dirayet sahibi olacagini vurguladi.
Kudus ve Istanbul Patrikleri’nin YRK’ye “atanmalari” konusunda sorulan bir soruyu yanitlayan Patrik Mesrob soyle dedi: “Yeni, tuhaf ve emsali bulunmayan bir davranis. Boyle bir atamayi ben kabul edemem. Kendi bolgelerinde ozerk secimlerle goreve gelen patrikler baska bir goreve atanmaz, atanamazlar. Kendilerine davet verilir, ya da oneri goturulur, kabul ederlerse degisik kurullara makamlari sebebiyle baskanlik ederler. Kudus ve Istanbul Patrikleri Ermeni Kilisesi’nin en yuksek kurullarinda makamlari sebebiyle hep baskanlik etmislerdir. Nizamname aciktir. Bu ayni zamanda, tarihten gelen nedenlerle dort ruhani merkezi olan Ermeni Kilisesi’nin birliginin ve beraberliginin bir gostergesidir. Ermeni Kilisesinde papalik yoktur, olmamistir. Bizde baspatriklik vardir. Ama patrikler de vardir.”
Patrik Hazretleri, Ermeni Arakelagan (Apostolik) Kilisesi’nin Ermeni Kralligi tarafindan resmen taninmasinin 1700’uncu kutlamalarinin esiginde, asil sorunun YRK’un olusturulma yontemi degil, Ucuncu Binyil’in basinda artik Ermeni Kilisesi’nin tum uyelerince kabul edilebilir bir tuzellige, yonetim bicimine ve guncel yasam tarzinda Kilisenin toplumdaki yerinin ve gorevinin bilincine kavusmasi oldugunu vurguladi.
Ermeni Kilisesi Tuzuk Komisyonu Baskani ve ABD’nin Bati Eyaletleri Ruhani Onderi Basepiskopos Vace Hovsepyan, AIM Gazetesinde yayimlanan bir soyleside bu konuda su aciklamada bulundu: “Ic tuzuge sahip olmayan her kurum muhakkak
zorluklarla karsilasir”. Hovsepyan, Ermeni Kilisesi’nin cok uzun zamandir acik, anlasilir ve tum bolgelerini kapsayici bir tuzugu olmadigini animsatti. Basepiskopos Hovsepyan, gecmisteki deneyimlere dayanarak soyle dedi: “Bir kurumun basini secimle basa getirir, ancak onun sorumluluklarini ve yetki alanini belirlemezseniz, cok gecmeden kendinizi bir diktatorle
karsi karsiya bulursunuz. O zaman, basinizdaki kendi dediginde inat edecek ve herhangi baska bir kural kabul etmeyecektir. Kilise onderlerimizin de hak ve yetkilerini belirleyici yasalara ihtiyacimiz var.”(AIM, Kasim 1999, s. 25).
Yeni bir Nizamname’nin halen hazirlik asamasinda oldugunu animsatan Patrik Mesrob II, yeni bir Ulusal Kilise Asamblesi olusturulana dek, Ermeni Kilisesi’nin genel yonunun tayinini hic olmazsa Episkoposlar Genel Konsey’ine birakilmasinin dogru olacagini dusundugunu belirtti.
Yorumlar kapatıldı.