ABD Temsilciler Meclisi’nin 24 Nisan gününü “Ermeni Soykırım Günü” ilan etmesi ve alınan kararın gerekçesinde, sözde soykırımın 20’nci yüzyılın ilk soykırımı olduğu ve Hitler’e de yol gözterdiğinin ileri sürülmesi, Amerikalıların bize ne kadar dost olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır. … Peki bu Amerikalılar, Kızılderililerin kafataslarını oyarlarken İttihatçı liderlerden mi esinlenmişlerdi? … Amerika’nın 20’nci yüzyıl uygarlık tarihi, tıpkı bol yıldızlı Amerikan bayrağı gibi, Ulusal Kurtuluş Savaşı veren mazlum ulusların kanları ile kirlenmiştir. (Cumhuriyet, 13 Eylül 1984, Ermeni Mandacılar…) Atatürk, Ermeni sorununun “dünya kapitalistlerinin ekonomik çıkarlarına göre çözülmek istendiğini…” 1922 yılında açıkça belirtmişti. … Batı’nın Ermeni terörüne sağladığı cömert desteğin ardında elbette çok değişik güçler bulunmaktadır. … Türkiye bu koşullarda bütün dünyanın karşısında yapayalnızdır. … Türkiye böyle bir yalnızlığa “bağımsız” bir politika nedeniyle sürüklenmiş değildir. Tek yönlü bir diplomasinin bir ülkeyi sürükleyipgetireceği nokta budur; hiç şaşırmayalım işte tohum işte toprak. Ne ekildi ne biçilecek.
… Atatürk’ün “tam bağımsızlık” inancı bile kimilerinin gözünde bağışlanmaz bir suç sayılmaktadır. Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın onurlu lideri Mustafa Kemal Atatürk’ü, hem de adını sık sık yineleyerek unutturmak, günümüz Türkiyesi’nin neredeyse egemen ideolojisi olmuştur.
(Cumhuriyet, 22 Eylül 1984, Bağımsızlık Günü)
Uğur Mumcu
16 Haziran –25 Aralık 1984 yazıları…
İlk yorum yapan siz olun