Şu an İstanbul’da herkesin birbirine en çok yönelttiği ve yanıtı en çok merak edilen soru şu olsa gerek:
DEM Parti aday çıkaracak mı?
Yanıt veriyorum:
Başak Demirtaş’ın aday olabileceğini açıklamasından sonra, eğer bir son dakika değişikliği yaşanmazsa seçime girmeyi tasarlıyorlar.
Demirtaş, resmi başvuru yapmadı.
Ancak DEM Parti kurulları cezaevi önünde yaptığı açıklamayı başvuru kabul ediyor.
Demirtaş ile eski HDP Milletvekili Ali Kenanoğlu’nu eşbaşkan adayı olarak İstanbul’a düşünüyorlar. Demirtaş ile Kürtler ve kadınları, Kenanoğlu ile Türkler, Aleviler ve küskün CHP’lileri hedefliyorlar.
SOYER, KARAR DEĞİŞTİRTTİ
Ankara’da DEM Parti Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Antalya’da Kemal Bülbül ve Bolu’da Veli Saçılık isimleri netleşti.
Bülbül, Pir Sultan Abdal Derneği’nin eski başkanıydı.
Saçılık ise sosyalist kimliğiyle biliniyor.
Tunç Soyer yerine Cemil Tugay’ın tercih edilmesi, DEM’in İzmir’de aday çıkarmama kararını değiştirdi.
Bir DEM Partili yetkili “İzmir’de aday çıkarmayı tartışmıyorduk. Tugay’a bir tepkimiz olmamakla beraber örgütümüzde Soyer’in gösterilmemesine eleştiriler var” diyor.
Aynı şekilde, seçime girme kararı alınan Adana, Balıkesir ve Bursa’da da adaylar belirleniyor. DEM Parti, yalnızca Mersin’de CHP’li Vahap Seçer’i destekleyecek.
YÜZDE 65-35 DENGESİ
DEM Parti aday çıkarırsa karardan en çok etkilenen İmamoğlu olacak.
Bu ihtimali DEM Parti görüyor.
DEM Partili yetkili, o takdirde seçmenlerinin yüzde 65-70’inin kendi adaylarına, yüzde 30-35’inin ise İmamoğlu’na yöneleceğini söylüyor.
Neden İstanbul’da aday çıkarmayı düşündüklerini sordum.
Şöyle diyor:
“Temel sebep, toplumsal dinamiklerimizin ve tabanımızın bize yönelik basıncı ve ihtiyacıdır. Bu konuda çok istekliler.”
“Niçin?” diye sordum.
Şu karşılığı veriyor:
“Toplumsal zeminimiz iki seçimdir CHP’ye yönlendiriliyor ve bu, tabanımızda rahatsızlık yaratıyor. Bir partinin tabanının başka partiye yönlendirilmesinin sınırı var. Bir defa olur, o da taktik olur. Bir parti başka partinin kazanmasına yüzde 100 angaje bir siyasi yaşamı sürdüremez. O zaman parti olmaktan çıkar. Bir de İstanbul’da aday çıkarmamak Şırnak’ı da Hakkari’yi de psikolojik olarak etkiliyor.”
Sordum:
“Başak Demirtaş’ın çıkışı süreci nasıl etkiledi?”
“Bu kararlılık, genel seçimden beri kartopu gibi büyüyerek geldi. Başak Hanım’ın tavrı pekiştirdi” diye konuşuyor.
DEM Parti’nin İmamoğlu’na bir tepkisi var mı?
Hayır, hiçbir tepkileri yok.
Aksine sempati var.
Özel ya da İmamoğlu’nun DEM Parti’den “Aday çıkarmayın” isteği olmuş mu?
Olmamış.
“Bizlere saygıyla yaklaşıyorlar. Ama son tahlilde kazanmak da istiyorlar” diyor.
Aday çıkarmalarının, İmamoğlu’nun lehine de olabileceğini ifade ederek, “Adları bizimle anıldığı için seçmen iktidarın birçok defa manipülasyonuna geldi” diyor. Aday çıkaracakları için bu manipülasyonun işlemeyeceğini vurguluyor.
DEM Parti, bu hafta sonuna kadar adaylarını açıklayacak.
Kurum, beş yılda 650 bin konutu nasıl yapacak?
AK Parti’nin İstanbul adayı Murat Kurum, göreve gelirse beş yılda İBB’ye bağlı KİPTAŞ eliyle 650 bin konut inşa edeceğini söylemişti.
KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt’u aradım.
Kurt, İmamoğlu seçildikten sonra TOKİ’den İBB’ye transfer oldu. Hem Kurum’la hem de İmamoğlu’yla çalışmış bir bürokrat.
Şu soruyu sordum:
KİPTAŞ, kurulduğu 1995’ten beri İstanbul’da kaç ev ve iş yeri yaptı?
Kurt’un verdiği bilgiye göre…
KİPTAŞ, 1995’ten Ağustos 2019’a kadar 73.404 ev ve iş yeri inşa etti.
İmamoğlu döneminde 10.039 ev ve iş yeri eklendi.
Halen 8795 birimin inşası devam ediyor.
100 metrekarelik konutun maliyeti 2.5 milyon TL’yi buluyor.
Bu rakamı 650.000 ile çarparsak…
Eder 1 trilyon 625 milyar TL!
Yaklaşık 55 milyar dolar.
Bu hesaba arsa ve finans maliyeti dahil değil.
İBB’nin yıllık bütçesi ne kadar?
Yalnızca 7 milyar dolar.
Kurum, İBB’nin beş yıllık bütçesinin tamamını inşaata harcasa bile bu vaadini gerçekleştiremez.
TOKİ ve Emlak Konut destek verirse, bir ihtimal.
Ki bu destek de yetmez.
Çünkü TOKİ, 1984’ten beri İstanbul’da toplam 252 bin ev inşa edebildi.
TOKİ 40 yılda 252 bin…
KİPTAŞ 24 yılda 73.404 ev inşa ederken…
Kurum, beş yılda 650 bin evi nasıl ve hangi bütçeyle yapacak?
Erdoğan’ın akrabası Güneysu’da CHP’nin adayı
Rize’nin Çayeli ilçesine bağlı Büyükköy beldesinde CHP’nin belediye başkan adayı olarak açıklanan Mevlüt Çağıran, haberi olmadan listeye konduğunu ileri sürerek çekildi.
Çağıran, yaptığı açıklamada, “Biz AK Partiliyiz” dedi.
Haberi görünce bir tuhaflık olduğunu sezmiştim.
Meğer işin aslı böyle değilmiş.
Dün beni arayan CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz’in verdiği bilgiye göre Çağıran’ın aday olabileceği söyleniyor.
Görüşme yapılıyor ve Çağıran, “Evet” diyor.
Çağıran, babadan CHP’li.
Kendisi 2012’de AK Parti’den CHP’ye geçmiş.
2015-2018 arasında CHP’nin Çayeli İlçe Yönetim Kurulu’nda görev yapmış.
2020’de CHP’den istifa ederek, AK Parti’ye dönmüş.
Bu yıl CHP’ye geri gelmek istemiş.
Burada hata, CHP ile AK Parti arasında gidip gelmekten başı dönmüş Çağıran’ı partiye kabul edilerek aday yapılmasında.
Çağıran’ın CHP adayı olduğu açıklanınca Büyükköy karışmış. Amcasının oğlu AK Parti’den aday adayı olan Çağıran, akrabalarından baskı görünce telaşa kapılmış ve bu açıklamayı yapmış.Deniz, şöyle diyor:
“Bu kişi eskiden CHP’liydi. Kendisiyle yüz yüze görüşüldü ve genel merkeze bildirildi. Adı açıklanınca ailesinden gördüğü baskı üzerine çekildi.”
Bu arada CHP, Rize’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilçesi olan Güneysu’da 42 yaşındaki Hüseyin Yanık’ı aday gösterdi.
Erdoğan, Yanık’ın anneannesinin teyzesinin oğlu.
Şimdi bu yazımdan sonra Yanık’ın “Adaylıktan haberim yoktu. Biz ailece AK Partiliyiz” diye açıklama yaparak çekilmek zorunda bırakılmasından endişe etmiyorum değil.
İyi Parti, Yavaş’ı savunan eski il başkanını ihraç ediyor
Rize demişken…
Eski İyi Parti Rize İl Başkanı Ayşegül Özyanık, geçen partisini sosyal medyada eleştirince ihraç istemiyle disipline verildi.
Niçin mi?
İyi Parti’nin hesabında, Cengiz Topel Yıldırım’ın Ankara adayı olduğu duyurulurken, Mansur Yavaş da kastedilerek, “Neredeyse 30 yıldır Ankaramızda hüküm süren vizyonsuzluk ve vasatlık” ifadesi kullanıldı.
Özyanık, bu tweeti alıntılayarak, şöyle yazdı: “İyi Partimizin ABB adayı olan, cumhurbaşkanı adayı olarak önerdiği, 4.5 yıl belediyeciliğiyle övündüğümüz Mansur Yavaş başkanın dönemi ile dinazorcu parselci Gökçek dönemini aynı kefede değerlendirmenin ciddi bir kurumsal iletişim hatası olduğunu düşünüyorum. Başta İyi Parti seçmenleri olmak üzere tüm seçmenler yönünden partimizin güvenirliliğine ve inandırıcılığına zarar veriyor.”
Özyanık, bu tweeti üzerine Rize İyi Parti İl Başkanlığı tarafından disipline sevk edildi.
Beş yıl il başkanı olduğu partiden ihracı isteniyor.
İl Başkanı Kürşat Hacısüleymanoğlu, başka iddialar olduğunu ifade ediyor.
Ancak hiçbiri disiplini gerektirmiyor.
Burada disipline verilecek bir eylem varsa, Yavaş’ı Gökçek’le bir tutup vizyonsuz ve vasat ilan etmektir. Ve zaten asıl vizyonsuzluk ve vasatlık budur.
Özyanık, 32 yaşında genç bir avukat.
AK Partili bir ailenin kızı.
Eşi memur.
Çocuğuna hamile olduğu günlerde Rize’de dağ bayır dolaşarak seçim çalışması yaptı.
Bu muameleyi hak ediyor mu?
Özyanık, “Gökçek ile Yavaş’ı aynı kefeye koymadım diye savunma yapıp ‘Beni ihraç etmeyin’ diyecek değilim. İki ismi aynı tutmak bana adil ve vicdani gelmiyor. Gerekirse istifa ederim” diyor.
Saint Antuan’a tehdit mektubu
Sarıyer’deki Santa Maria İtalyan Kilisesi’ne yapılan saldırıdan sonra dün yine Vatikan’a bağlı Saint Antuan Katolik Kilisesi’ne tehdit mektubu gönderildi.
İstanbul Esenyurt’tan Ş.D. adlı tarafından gönderilen mektupta Kabe’nin ve Türk bayrağının karakalem çizimi var. Kilise avukatı Afşin Hatipoğlu, şikayetçi oldu.
https://www.sozcu.com.tr/istanbul-a-demirtas-ankara-ya-bestas-p19430
İlk yorum yapan siz olun