Geçen yazımızda, HDP-DEM denilen “parti”nin CHP’den ısrarla Adalar Belediye Başkanlığı’nı istemesinin sebebini masaya yatırmıştık.
HDP-DEM, bir sayfiye yerini niçin ısrarla ister?
Mesele, Heybeliada Ruhban Okulu meselesi olmasın, sakın!
Okul, Fener Ortodoks Rum Patrikhanesi’ne bağlı.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Heybeliada Ruhban Okulu’nun “lisans eğitimi” veren kısmının bir Türk üniversitesine bağlı olmasını şart koşmuştu.
Patrikhane bunu kabul etmeyince, Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmıştı, okulun “lisans eğitimi” veren bölümü.
Patrikhane, “Okul yeniden açılmalı!” diyor.
Bunun için çok yoğun kulis faaliyetleri yürütüyor.
Ben yürütmesin demiyorum, “dışarıda” yürütmesin diyorum!
Ne isteyecekse, sadece Türkiye Cumhuriyeti Devleti yetkililerinden istesin!
PATRİKHANE VE DİPLOMASİ
Batılı devlet ve hükümet başkanları, dışişleri bakanları, diğer bakanlar, sivil toplum örgütlerinin ağır topları, Sayın Patrik’i ziyaret etmeyi çok önemsiyorlar,
Bu ziyaretlerin en dikkat çekicilerinden birini de, Rusya ile savaş halindeki Ukrayna’nın komedyen Devlet Başkanı Zelenski yapmıştı, Temmuz 2023’te.
Bu ziyaret ne anlama geliyordu?
O günlerde biraz tartışılmıştı bu mesele;
“Zelenski’nin Patrikhane ziyareti ne anlama geliyor?” başlığı altında haberler yayımlanmıştı, Merkez Medya denilen yerlerde de!
Rusya Ortodoks Patrikhanesi ile bizdeki Fener Patrikhanesi arasında büyük bir çekişme hatta güç çatışması var.
Ruslar, Fener Patrikhanesi’nin “ekümenikliğini” yani evrenselliğini asla kabul etmiyor.
Fener Patrikhanesi ise, “ekümeniklik” iddiasında.
Patrik Bartholemous, Ukrayna Ortodoks Kilisesi’ne, “otosefali” (özerklik) belgesi vererek, Rus Kilisesi’ne, hem prestij, hem de gelir bakımından büyük “darbe” indirdiklerini söylüyor. (İstDergi.Com’da yer verilen, Elçin Macar’ın 25 Mayıs 2022 tarihli röportajı)
Ortada, sadece savaşan iki Devlet yok yani, çatışan “kiliseler” ya da “patrikhaneler” de var!
Rusya-Ukrayna Savaşı, “ruhbanlar” arasındaki çekişme ve çatışmaları iyice ayyuka çıkarttı.
Hollanda Ortodoks Kilisesi, Rusya Kilisesi’nden kopup Fener Ortodoks Rum Kilisesi’ne bağlanma kararını açıkladı mesela… Bizim ruhbanlar arasındaki çekişmelerden uzak durmamız… Karışmamamız ve karıştırılmamamız çok önemli.
Bunun için de böyle hassas meseleleri kendi içimizde ele almalı, kimseyi karıştırmamalıyız. Bunu diyorum özetle.. Sayın Patrik, bizim vatandaşımız, Patrikhane bizdeki bir müesssese… Başkasına ne!
Bir de…
İşleri görüyorsunuz, laiklik dedikleri bu gelir, gider, nüfuz çatışmalarının neresine denk geliyor acaba?
İşte, CHP’lik bir soru!
Karmakarışık bir dünya, beni çok ilgilendirmiyor.
Efendim, Patrikhane bizim iç meselemizdir.
Kaymakamlığa bağlı bir yerdir, ekümenik/evrensel değildir.
İstanbul’un Balat taraflarında bir kilisedir.
Herkesin ibadetine saygı gösteririz.
Türkiye’de gayrimüslimlerin ibadetlerini yerine getirebilmeleri noktasında hiçbir engel de, baskı da yoktur.
Bütün imkânlar sonuna kadar açıktır.
Kiliselerden birine saldırı olduğunda hepimiz en net ifadelerle lânetledik, lanetliyoruz.
Batı’da nice camimiz kundaklanır, nice cami görevlimiz saldırıya uğrar, ülkelerin kamuoylarından doğru dürüst tepki görmeyiz ama biz öyle değiliz, biz barbar Batılılar- batıcılar gibi olamayız!
Farklı inançlara mensup insanlara, sahip çıktık, çıkarız.
Onun için doğru adres biziz, Türkiyemiz.
Fener Ortodoks Rum Patrikhanesi’nin…
Bizdeki Fatih (ya da Eyüp) Kaymakamlığı’na bağlı olan Sayın Patrik’in, Heybeliada Ruhban Okulu için yabancı devlet adamlarından filan destek istemesi normal midir?
Kıyaslamak elbette doğru olmaz, elbette tam olarak aynı şey değil ama, tefekküre yol açsın diye misal vereyim:
Diyanet İşleri Başkanı, bir sıkıntısıyla ilgili olarak ABD’ye gidip, oranın Devlet Başkanı ile Dışişleri Bakanı’ndan destek isteyebilir mi?
Böyle bir şey tasavvur edilebilir mi?
Bizdeki kaymakamlığa bağlı Fener Patrikhanesi’nin başındaki Sayın Ruhban’ın ABD’den destek istemesi normal mi?
ABD de kim oluyor?
Ona ne!
ABD’de temas ve incelemelerde bulunan Sayın Patrik, 2021- Ekim sonunda, ABD Devlet Başkanı Biden ve Dışişleri Bakanı Blinken ile bir araya gelmişti, biliyorsunuz.
Göreve gelişinin 30.’ncu yıl dönümünü ABD’de kutlamayı uygun gören Sayın Patrik’in Biden ve Blinken ile görüşmelerinde üç önemli başlık öne çıkıyordu:
1-Aşı kampanyası (?)
2-İklim değişikliği (?)
3-Dini özgürlükler bağlamında Heybeli Ada Ruhban Okulu’nun açılması.
X
Aşı kampanyası ve iklim değişikliği meseleleri! (???)
Ve esasında, Ruhban Okulu’nun açılması.
Bizdeki Ruhban Okulu’nun açılmasından ya da açılmamasından ABD’ye ne?
Yok, onlara göre öyle değil!
Hem Biden, hem de Blinken, bu meselenin “öncelikleri” arasında olduğunu belirtiyor o görüşmede.
Niçin öncelikleri arasında?
Onlara ne?
Bizim içişlerimizle ilgili bir mesele bu.
Patrikhane’nin bağlı olduğu yer de bizim Kaymakamlık.
x
Ruhban Okulu’ndaki “lisans bölümü”nün açılması ya da açılmaması tamamen Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin vereceği karara kalmış.
ABD ne karışıyor, İngiltere ne karışıyor, kime ne!..
X
Bu yazıyı “tefekküre” pas atarak bitirelim:
Niyeti malûm HDP-DEM, evet, Adalar için çok ısrarlı.
Bu ısrarın sebebi üzerinde iyice bir düşünün bakalım.
Siz düşünürken, biz, “devamı, kısmetse bir sonraki yazımızda” diyerek bitirelim.
https://www.milatgazetesi.com/yazarlar/abd-ve-ortaklari-ruhban-okulu-icin-bastiracak-4503/
İlk yorum yapan siz olun