19 Eylül’de Azerbaycan’ın Artsakh’a (Dağlık Karabağ) geniş çaplı saldırısının ardından Türkiye’den 123 hak savunucusu uluslararası örgütlere çağrıda bulundu.
123 imzalı metin şöyle:
"19 Eylül Salı günü Bakü rejimi ablukanın da ötesine geçerek Artsakh'a doğrudan askeri harekât başlattı. Hem de herkesin gözü önünde ve Birleşmiş Milletler'in (BM) yıllık genel kurulu New York’ta cereyan ederken… Ve Azerbaycan bu saldırıyı, dünya kamuoyunun sessiz seyirciliği ve Türkiye ve İsrail’in açık desteği ile yapmaktadır.
Ortada açık bir etnik temizlik ve soykırım tehlikesi vardır. Soykırım suçuna duyarlı uluslararası kamuoyunun ve Uluslararası Ceza Mahkemesi eski başsavcısı Luis Moreno Ocampo’nun öngörüleri tek tek gerçekleşmektedir
Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği kurumları, Avrupa Konseyi kurumları, bazı münferit ülkeler aylardır Azerbaycan’a Karabağ’daki 120.000 insana yönelik ablukaya son vermesi çağrısında bulundu. Bugün de itidal ve ateşkes talep eden benzer çağrılar yapılıyor. Dün bu çağrılara kulak asmayan Bakü’nün bugün fikir değiştirmesini beklemek abestir. Amaç Artsakh’ı tamamen kontrol altına almak ve Ermeni halkını asırlardır yaşadıkları topraklardan sürmek, eğer direnirlerse de varlıklarını sona erdirmektir.
Cereyan eden ateşkes görüşmeleri hiçbir farklı statüye veya kültürel varlığa cevaz verecek gibi durmuyor. Azerbaycan diktatörlüğünün tek hedefi zorla tesis ettiği egemenlik sınırları içinde Ermeni varlığına son vermektir. Tıpkı, Nahcivan’daki insanlık mirası Culfa Ermeni Kabristanında tek bir taş bırakmadığı gibi, şimdi de Karabağ Artsakh’daki Ermeni varlığını ortadan kaldırmak istiyor.
Aşağıda imzası bulunan biz Türkiyeliler, uluslararası kamuoyunun, gelişmelere karşı asla yeterli duyarlılıkta davranmadığını görüyor ve durumu endişe ile izliyoruz. Ve tekrar ediyoruz: soykırımları engellemek, onların olmasını beklemek ve sonra müdahale etmek demek değildir. Soykırımı engellemek için aktif girişimde bulunmaktır.
Bizler, tüm devletlere, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası örgütlere ve uluslararası kamuoyuna aktif tavır alma çağrısında bulunuyoruz.
Bölgede mahsur kalan sivillerin güvenli yerlere tahliyesi için acil insani yardım ve hava ikmali derhal başlamalıdır.
Ateşkes sürekli hale getirilmelidir.
Karabağ halkının her ülke vatandaşının sahip olduğu özgürce yaşama koşulları garanti altına alınmalıdır”
Yorumlar kapatıldı.