İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Stratejideki hata taktikle düzelmez

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya iзeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkзılık, ayrımcılık ya da nefret suзu iзerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan цnce bu uyarıları gцz цnьne alarak, iзeriği ve/veya kaynağı gьvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***

Aytunç ERKİN

Harold Rhode…

İsrail’e yakınlığıyla bilinen Gatestone Enstitüsü’nde “Seçkin Kıdemli Araştırmacı”… Osmanlı tarihinde ve daha sonra ABD Savunma Bakanlığı’nda Türkiye Büro Görevlisi olarak görev yaptı. Türkiye, İran ve Irak üçgeninde çalışmalar yaptı. Mayıs 1982’de Pentagon’da Politika Altındaki Savunma Sekreteri Ofisi’ne danışman olarak katıldı. 1982-2010 arasında Türkiye, İran, Orta Asya ve Arap ülkelerinin nasıl anlaşılacağı ve müzakere edileceği hakkında yazılar yazdı. 1990-91’de Körfez Savaşı sırasında, Savunma Sekreterliği’nde (OSD) Türk Masası subayı olarak görev yaptı. O sırada OSD yetkilileri için İran, Irak ve diğer Ortadoğu meseleleri ile ilgili yazılar yazmaya devam etti. 2003’te Irak’taydı ve Irak muhalefetiyle irtibat halindeydi.

Türk, Arap ve İran halklarının tarihi konusunda uzmandı ve Columbia Üniversitesi’nde İslam Tarihi bölümünden mezun oldu. Ayrıca İran, Mısır ve İsrail’deki üniversitelerde okudu. Arapça, Türkçe, Farsça, İbranice ve Fransızca biliyor.

Harold Rhode’ın hayata bakışı 1971’de Columbia Üniversitesi’nde yaptığı bir görüşmeyle değişti. ABD yönetimlerinde, 11 Eylül 2001’de yaşanan ‘İkiz Kuleler’ saldırısının ardından etkili olan ‘Yeni Muhafazakar’ (Neo-con) grubun ‘yol göstericisi’  yazar Bernard Lewis’in üniversitedeki odasında akşama kadar uzun bir görüşme yaptı. Osmanlıca konusunda yardım almak için gittiği odadan ‘Pentagon Masası’na uzanan bir yola çıktı. Ve Lewis’e o günden sonra ‘Baba’ demeye başladı. 14 yaşındayken ölen babasının yerine ‘şahin’ Lewis’i koymuştu.

Erdoğan-Soylu çelişkisi

28 Mayıs 2013… Harold Rhode, dünyanın İsrail’i takip etmek için okuduğu İngilizce yayım yapan Jerusalem Post Gazetesi’nde Dan Diker ile birlikte “Kürtler, Yahudiler ve yeni Ortadoğu” başlığı ile bir makale hazırladı. Bu yazıdan birkaç ay sonra PKK/YPG Suriye’de işgal ettiği bölgelerde ‘kantonlaşma’ (federasyona giden yol) süreci başlattı. Makalede şu ifadeler kullanıldı:

– Kürt ulusal projesinin meşruluğu ve başarısı bölgedeki diğer azınlıklar için de yeni bir yol açabilir. Aynı zamanda İsrail’e de yardımcı olur.

– Ortadoğu’da 30-35 milyon Kürt var. Bu Kürtlerin potansiyel dostluğu, 8 milyon nüfuslu İsrail’in güvenliğini ve bölgesel pozisyonunu güçlendirebilir. Coğrafya, tarih ve kader, Kürtler ile İsrail arasında doğal yakınlıklar ve çıkarlar yaratıyor.

– Ortadoğu’nun kalbinde, Kuzey Irak, Suriye ve Türkiye’deki milyonlarca Kürdü bir araya getirebilecek geniş bir Kürt devleti ya da özerk bölgesi, İsrail için çeşitli önemli roller oynayabilir.

– Suriye’nin parçalanması bir umut ışığını belirtebilir. Ülkenin kuzeyinde, Irak’taki gibi bir Kürt federal bölgesi ya da bağımsız devleti kurulabilir.

– Fiziksel olarak güçlü ve ekonomik olarak istikrarlı bir Suriye Kürdistanı Irak Kürdistanı ile birlikte, 1948’deki kuruluşundan bu yana İsrail’in ilk bölgesel müttefiki olabilir.

Bu sadece değerlendirmelerden biri! Binlerce makale, rapor okuyabilirsiniz böyle.

Türkiye ise hala İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “ABD taziyesini kabul etmiyoruz” açıklamasıyla Endonezya’da Biden’ın taziyesini kabul eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çelişkisini anlamaya çalışıyor! Anlamaya gerek yok; çünkü…

Shultz’un mektubu ve yalan

14 Aralık 2019…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin sözde Ermeni Soykırımı kararına tepki olarak, Adana’daki İncirlik Üssü ve Malatya’da konuşlu Kürecik Radar Üssü ile ilgili şöyle konuştu: “… Kapatılması gerekiyorsa İncirlik’i de kapatırız, Kürecik’i de kapatırız…”

Gerekti mi? Hayır! Kapatılabildi mi? Hayır!

ABD ile Türkiye’nin 1980 yılında imzaladığı Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması  (SEİA) var. ABD Dışişleri Bakanı George Shultz, 16 Mart 1987 tarihinde Türk mevkidaşı Vahit Halefoğlu’na bir mektup yazdı. Shultz mektubunda, SEİA’nın NATO kapsamında uzatıldığını teyit ettikten sonra üçüncü paragrafında şu ifadeyi kullandı:

“ABD, terörizmle ve teröre yardım ve destek sağlanması ile mücadelede Türk hükümeti ile işbirliği yapma konusundaki kararlılığını teyit eder.” Shultz’un mektubuna göre, ABD, terörle mücadelede Türkiye’nin yanında! Pratik böyle mi? Hayır!

SONUÇ: Stratejide yapılan hatayı taktik düzeltemez. Şimdi Suriye ve benzeri konularda; siyasetin, politikanın bürokrasinin yaptığı hatayı ne strateji ne taktik düzeltilebilir. Şu anda bunu yaşıyoruz. Suriye ile ilişkileri bozduktan sonra bunlar yaşanır. Çorap söküğü gibi kördüğümüne çevrilen bir politika bu!

https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/aytunc-erkin/stratejideki-hata-taktikle-duzelmez-7483945/

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın