CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 9-13 Ekim tarihleri arasında ABD’ye yaptığı zamansız ve anlamsız ziyaret hâlâ tartışılıyor.
Bu ziyaretle ilgili üzerinde durulan konulardan birisi, Washington Büyükelçiliği’mize gidip gitmediği oldu.
Bizzat Erdoğan, “CHP heyeti Amerika’ya gitti, Büyükelçimiz ile görüşmedi.”dedi.
Erdoğan’ın bu iddiasına cevap veren CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, heyetin Büyükelçilik önündeki fotoğrafını da göstererek şunları söyledi:
“Bakıyor fotoğrafta büyükelçi yok. Ben bunu söyleyeyim, iki ihtimal var; büyükelçi ile 35 dakika, biz oturduk. Genel Başkanımız, büyükelçinin çayını içti. Soranlara da giderken devlet geleneğidir, ülkenin temsilcisine uğramadan olmaz dedi ve gitti. Görüşmeyi yaptı. Nezaketle ayrıldı. Sadece büyükelçi ile fotoğraf paylaşma noktasında büyükelçinin de heyetin de bir talebi olmamış. Büyükelçilikte fotoğraf var, büyükelçiyle olan yok. Biz anlayış gösteriyoruz böyle şeylere. Kızar mızar, ‘Niye randevu verdin’ der, falan diye herhalde… Büyükelçi de fotoğraf paylaşmamışlar. Ama görüşme var. Devletin kaydında var. Siz nasıl devlet yönetiyorsunuz? Çıkıp bunu söyleyeceksin. Bir telefon açıp… Ülkenin ana muhalefet lideri gidecek, 35 dakika büyükelçi ile görüşecek; bundan Dışişleri Bakanlığı’nın haberi yok, Cumhurbaşkanının haberi yok.”
Vazgeçtik ülkenin ana muhalefet lideninin Washington Büyükelçiliği ya da -gittiği eyaletlerdeki- konsolosluk yetkililerimizce karşılanmasından veya görüşmelerinde eşlik edilmesinden; Kılıçdaroğlu’nun Büyükelçi Murat Mercan’ı ziyaret etmesi bile sorun haline getirilip gizlenmeye çalışılıyor.
Beyaz Saray’dan Sonra Buckingham Sarayı’nda Bir Türk
İktidar ve muhalefet arasındaki durum bu iken bir başka ziyarete değinelim.
Fener Rum Patriği Bartholomeos, geçen Perşembe’den beri İngiltere’de.
Takip etmeyen veya bilmeyenler için tekrarlayalım. Lozan’a göre Fener Rum Patrikhanesi, sadece İstanbul’daki Rum azınlığın dini sorunlarıyla ilgilenmesi, siyasete bulaşmaması kaydıyla İstanbul’da kalmasına izin verilen, Fatih Kaymakamlığı’na bağlı bir Türk kurumu. Başındaki isim de bir Türk vatandaşı.
Ancak özellikle AKP iktidarı döneminde “ekümenik”, yani 300 milyonluk Ortodoks dünyasının “lideri” hâline geldi. Bir devlet başkanı gibi yabancı ülkelere resmi davetle gitti, gidiyor; keza ülkemize gelen yabancı devlet adamlarını kabul ediyor.
Nitekim Erdoğan da 2017’de; “Mesela Patrik yurt dışına çıkmak istese Lozan’a göre, Fatih Kaymakamlığı’nın müsaadesiyle çıkabilirdi. Ama biz bunu bile bir kenara koyduk, ‘Patriklik makamı farklıdır’ dedik, önünü açtık.” sözleriyle bu gidişatın sebebini itiraf etti.
Bartholomeos’un İngiltere gezisine dönersek; tümüyle Fener Rum Patrikhanesi’nin hazırladığı, kalabalık bir papaz heyetiyle gerçekleştirilen “ekümenik” unvanlı bu “resmi” program kapsamında düzenlenecek çeşitli dini toplantı ve ayinlere örneğin Türkiye düşmanlığı ile bilinen Rum Kilise’si yetkilileri de katılacak.
Bratholomeos İngiltere’de sadece dini faaliyetlerde bulunmuyor. Programında, İngiliz yetkililerle görüşmeler de var.
Dahası, yarın beraberindeki küçük bir heyetle Buckingham Sarayı’nda Kral III. Charles tarafından kabul edilecek.
Örneğin Erdoğan’ın yeni Kral Charles’la görüşme ihtimali bile söz konusu değilken Patrik Bartholomeos’un Buckingham’da ağırlanması bile başlı başına önemli; ama asıl bir başka ayrıntıya dikkat çekmek istiyoruz.
Patrik ve heyeti, Perşembe günü Londra Heathrow Havaalanı’nda Yunanistan’ın Londra Büyükelçisi İoannis Raptakis tarafından karşılandı. Tüm yurtdışı gezilerinde Bartholomeos’un Yunan diplomatlar ve yetkililer tarafından karşılanması sıradan bir olay haline geldi. Çünkü epeydir Türk kurumu olmaktan çıkıp Yunan kurumuna dönüşmüş durumda.
Dikkat çekici kısım şu; Bartholomeos’u karşılayanlar arasında Londra Büyükelçiliği Müsteşarı’mız da vardı.
Londra Büyükelçiliğimiz kendi kendisine böyle bir insiyatif kullanamayacağına göre, besbelli ki, Dışişleri Bakanlığı’ndan bir talimat gitti.
“Bunun anlam ve önemi ne?” derseniz;
Yukarıda da belirttik: Bartholomeos Londra’ya da “ekümenik” unvanıyla gitti. Lozan kapsamında yeri belli olan bir Türk vatandaşının Büyükelçilik Müsteşarı tarafından karşılanması, Fener Rum Patrikhanesi’nin bu yeni konumunun Türkiye Cumhuriyeti Devleti nezdinde de artık enikonu kabullenilmesi, yani ülkemizde ikinci “başkanlığa” olur verilmesidir!..
Takip ettiğimiz kadarıyla, Bartholomeos ne bugüne kadarki yurtdışı gezilerinde ne de geçen yıl 23 Ekim-3 Kasım tarihleri arasında “ekümenik” unvanı ve “resmi davet” ile ABD’ye gidip Beyaz Saray’da ağırlandığında havalanında Büyükelçilik yetkililerimiz tarafından karşılandı.
Sadece bir sabah Washington Büyükelçimiz Murat Mercan tarafından, onuruna verilen bir kahvaltıda ağırlandı ve Mercan, Kılıçdaroğlu’nun ziyaretinde olanın aksine bu kahvaltının görüntülerini paylaştı.
Bartholomeos’un İngiltere programında bugün, Londra Büyükelçimiz Ümit Yalçın’ı ziyaret de var. Ama hemen ardından Yunanistan’ın Londra Büyükelçisi İoannis Raptakis’in onuruna düzenleyeceği özel bir akşam yemeğine katılacak.
Acaba biz mi yanlış anlıyoruz diye Londra Büyükelçiliği Müsteşarı’nın Bartholomeos’u karşılamasını sorduk soruşturduk; Dışişleri’ni bilen herkes bunun “sıradışı bir protokol” olduğunu belirtti.
Dedesi İzmir Kasabıydı
Bartholomeos-Biden görüşmesinde, Ruhban Okulu’nun yeniden açılması için Türkiye’ye baskı yapılması konusunun ele alındığını, keza Bartholomeos’un o ziyareti sırasında Ayasofya’nın camiye çevrilmesini eleştirdiğini hatırlatıp Kral Charles’la olası görüşmesine gelelim.
Malûm; Yunanlıların İzmir’i işgâlinde rol alan ve “Yunan kasabı” olarak bilinen Prens Andrew, Kral Charles’ın dedesi.
Yunanistan’ın Osmanlı’ya karşı kanlı isyanının 200’üncü yıl dönümü münasebetiyle geçen yıl Atina’da düzenlenen törenlere İngiltere adına o zaman Prens olan Charles’ın katıldığını ve “Batı medeniyetinin kaynağı Yunanistan’dır.” deyip, “200 yıl önce 1821 yılında Osmanlı’ya başkaldıran Yunanistan’ın cesaretinden ilham alınması gerektiğini” söylediğini de hatırlatalım.
Kral Charles-Bartholomeos görüşmesinde nelerin gündeme gelebileceği konusunda fikir vermesi açısından son bir not:
Bartholomeos’un Londra heyetinde -yine Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmasına karşın- Türkiye karşıtı faaliyetleriyle tanınan, son olarak İzmir’in kurtuluşu yıldönümünde, işgâl sırasında Yunan askerlerini karşılayıp “Türkleri öldürmenin görev olduğunu” bildiren İzmir Metropoliti Hrisostomos’u “şehit” ilân eden, hemen ardından Rum Lider Nikos Anastasiadis’in katıldığı bir toplantıda Türk askeri için “işgâlci”diyen ABD Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Elpidophoros Lambriniadis de var.
Ayasofya’nın camiye çevrilmesinden sonra Türkiye aleyhine dünya çapında kampanya başlatan Lambriniadis’in, Londra’ya gelmeden iki gün önce UNESCO Özel Danışmanı Mounir Bouchenaki’yi kabul edip, “Ayasofya’nın statüsündeki son gelişmeler” ve “Türk makamlarının tutumuna ilişkin yaptığı soruşturmaların bulguları” hakkında kendisinden bilgi aldığını da kaydedelim.
ABD “Not” Etmişti
Toparlarsak;
2004’te ABD’nin Ankara Büyükelçiliği, Patrik Bartholomeos onuruna “ekümenik” unvanıyla resepsiyon verdiğinde; Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı tepki olarak yetkililerimizin bu resepsiyona katılmaması için genelge yayınlamış, ABD tarafı da bu tavrı “not ettiklerini”açıklamıştı.
O “not etme” yerini bulmuş olmalı ki; şimdi “Ekümenik Patrik” yurtdışında Büyükelçilik Müsteşarı’mız tarafından karşılanıyor.
Nereden nereye!..
Geçen Ağustos’taki Trabzon ziyaretinde Bartholomeos’a, “Ekümenik Patrik” yazılı Trabzonspor üniforması hediye edilmesine tepki gösteren Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP Lideri Devlet Bahçeli, acaba Londra’daki bu “sıra dışı protokole” ne der?
Müyesser YILDIZ
24 Ekim 2022
İlk yorum yapan siz olun