İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeni provokasyonları ve şehitlerimiz

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***

Gaffar Yakınca

Ermenistan ve Azerbaycan arasında dün gece başlayan çatışmalar, İkinci Karabağ savaşının yeni bir merhalesi olarak okunabilir.

Kırk dört gün süren savaşta Azerbaycan ordusu kesin bir zafer kazanmış, Ermenistan, daha ağır sonuçlardan kaçınmak için 10 Kasım 2020 tarihinde ateşkes masasına oturmuştu. Şimdi Ermenistan, ateşkes karşılığında Azerbaycan’a bıraktığı toprakları vermemek için ‘ipe un seriyor’, “bölge ülkelerinin katılımı ile çözümü tartışalım” diyor. Savaş sırasında neredeyse tüm ordusu dağılan, “Erivan’ı bile kaybedeceğiz” korkusuna düşen Ermeni yönetimi, biraz “biti kanlanınca” büyük ağabeylerini yardıma çağırıyor.

Ancak Azerbaycan’ın kararlı tutumu ve Türkiye’nin açık desteği, Ermenistan’ın bu emeline ulaşmasını engelliyor. Erdoğan-Putin arasındaki yakın ilişki, Rusya’yı daha adil bir pozisyonda tutuyor. Ermenilerin sınırda provokasyonlar yaparak savaşı yeniden alevlendirmek istemelerinin sebebi de bu. Yeni bir savaş, eski anlaşmayı kadük hale getirir, Rusya tekrar devreye girer, hatta yapabilirsek Fransa’yı da masaya dahil edebiliriz diye boş hayaller kuruyorlar.

Dün geceki saldırının zamanlaması da bu plana uyuyor. Erdoğan, iki gün sonra Semerkant’ta Şangay İşbirliği Örgütü zirvesine katılacak ve Putin ile görüşecek. Ermenistan’ın imzaladığı anlaşmaya uymasının sağlanması da masadaki konulardan biri. Ermenilerin zirveden hemen önce kriz çıkarma planı, Azerbaycan’ın uyanıklığı sayesinde boşa çıkarıldı. Azerbaycan ordusu, saldırılara çok şiddetli yanıt vererek Ermenistan’ı saatler içinde ateşkese zorladı.

TEK MİLLET, TEK YÜREK

Ancak, vatan savunmasının bedeli hiç de hafif değil. Ermeni saldırganlardan kırk dokuzu etkisiz hale getirildi ama bizim de on üç şehidimiz var. Onlarla beraber Vatan Muharebesi’nin başlangıcından beri verdiğimiz şehitlerin sayısı üç bini buluyor.

İşte o şehitlerden birinin, Kelbecer’in kurtuluşunda şehit düşen Binbaşı İlkin Ahadzade’nin ailesi, şu günlerde Türkiye’yi ziyaret ediyor. Azerbaycan’da başlatılan “Kardeş Aile” projesi ile Sivas’a gelen aileyi, Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alim Yıldız misafir ediyor. Üniversite, aynı zamanda Azerbaycanlı şehit çocuklarına eğitim bursu veriyor. Şehitlerin emaneti on dokuz yavrumuz bugünlerde eğitimlerinin üçüncü yılına başlıyorlar.

Kardeş Aile Projesi, Türkiye-Azerbaycan İş Adamları ve Sanayiciler Birliği (TÜİB)’in girişimi ile kurulan “Tek Millet Tek Yürek Platformu” tarafından hayata geçirilmiş. TÜİB başkanı Hüseyin Büyükfırat, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in “şehit ailelerine destek” çağrısı ile harekete geçtiklerini ve Büyük Zafer’den beri 2.300 şehit ailesini ziyaret ederek şükranlarını sunduklarını, destek verdiklerini söylüyor. Bunlar arasından seçilen 44 ailenin Türkiye’de misafir edilmesi, şehit çocuklarına burs verilmesi gibi konular da aynı girişim içinde yürütülüyor.

Azerbaycan devlet kurumlarının desteklediği projenin bizde de daha çok kurum tarafından desteklenmesi, sahiplenilmesi gerekiyor. “İki devlet bir millet” dediğimize göre, Azerbaycanlı şehitlerin bizim Kurtuluş Savaşımızda Kıbrıs’ta ve şimdi terörle mücadelede verdiğimiz şehitlerden bir farkı yok. Hepsinin hatırası bizim için mukaddes. Bunun için, şehitler ve onların emaneti olan aileler, Türkiye ve Azerbaycan arasında eşi bulunmaz bir bağ kuruyor. Bu bağın görünür kılınması, her iki ülkenin daha yakın ve daha güçlü olması için çok önemli.

https://www.aydinlik.com.tr/koseyazisi/ermeni-provokasyonlari-ve-sehitlerimiz-339153

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın