Esin Övet
Tarih 18-05-2016’yı gösteriyor.
Bu köşede; “Cenazede de selfie yarışı” diye şöyle bir yazı kaleme almışım.
Bir kadın gelip Sibel Bilgiç’e “Hülya Avşar ne zaman gelecek?” diye sordu. Bir adam Polat Yağcı’nın eline telefon tutuşturmaya çalışıyordu. Nedeni de taziyeleri kabul eden Oya Aydoğan’ın oğlu Gurur’la fotoğraf çektirmek istemesi. Hatta birkaç kişi Gurur’la selfie yapmaya çalışıyordu. Ciddi bir selfie yarışı vardı. Bir ara Cenk Eren, Safiye Soyman ve Ceylan bir köşede duruyorduk. Birkaç yaşını başını almış kadın ellerindeki cep telefonlarıyla görüntü alıyorlardı. Hatta video çekiyorlardı. Gelen çiçekleri dahi çekiyorlardı. Gazeteciler bu kadar kapsamlı çalışmıyor. Cenk Eren’in yanına gelip defalarca “Fotoğraf çektirebilir miyiz?” diye soranlar oldu. Ben bir ara Oktay Kaynarca ve Pelin Akat’la sohbet ediyordum. Karşımızda kocaman üç adam ellerinde telefonla Oktay Kaynarca’yı görüntülemeye uğraşıyordu. Hatta bir kadın küçücük çocuğunu ünlülerle fotoğraf çektirmek için itiyordu. O kadını daha sonra Ulus Mezarlığı’nda mezar başında gördüm. Çocuk en öndeydi. Kadir İnanır gelince derinlerden “Koş koş Kadir İnanır geldi” diye bir erkek sesi duydum. Ben gazeteciler sandım ama hiç öyle değildi. Fotoğraf çekmek için ünlü kollayan bir hayrandı. Tamam bizim normal insana saygımız yok ama cenazeye, ölüye, hayatını kaybedene de yok. Ne tuhaf insanlarız. Benim aklım almıyor. Almayacak. Hayır ünlüler de haklı olarak sıkılıyor, bunalıyor. Biri o sinirle kötü bir şey yapsa herkes “Vay şımarık ünlüler” diye söylemediğini bırakmaz. Ama ortada bir cenaze var. Normal zamanda fotoğraf çektirmek istemeyen ünlüye kızıyorum ama cenazelerde yapmayın hanımlar beyler. Gerçekten çok ayıp yapmayın. Az biraz utanın. Az biraz sıkılın. Az biraz saygılı olun. Sizin acınız olduğunda hangi kafalarda oluyorsunuz bilmiyorum ama yapmayın. Yazıktır, günahtır.
Tarih 23-08-2022’yi gösteriyor.
Bugün bu köşede ne yazacağım. Bazı insanların değişmeyen saygısızlığını. Hatta daha betere doğru yol alışını.
Bakın Civan Canova’yı kaybetmişiz. Cenaze töreninde bir kadın Açelya Akkoyun’un yanına gitmiş selfie yapmaya çalışıyor. Oradan birisi, “Abla cenaze evinde olur mu şimdi bu yaptığınız çok ayıp” diyor. Kadının umurunda değil. Kadın tutmuş telefonu selfie yapmak için yırtınıyor. Ve ben kocaman bir kadın yüzünden yine utanıyorum. Yaşından, başından utanıyorum. Terbiyesizliğinden, saygısızlığından utanıyorum.
Açelya Akkoyun tüm kibarlığı ile “Lütfen teyzeciğim, lütfen teyzeciğim lütfen kırmayayım sizi” diyor tüm mahcubiyetiyle. Belli ki, o da utanıyor o an düştüğü durumdan.
Ben izlerken, “Ah be Açelya kırsana. Kır bu terbiyesizleri” diyorum. Sonra da, “Ne kıracak, ne laf anlatacak. Ne muhatap olacak bu saygısızı. Yüzüne bakması bile lütuf!!!”
Ayarlar bozuldu
Sonra diyorum ki, “Ayarlar bozuldu.”
Sonra diyorum ki, “Yok zaten bozuktu.”
Sonra yine diyorum ki, “Yok ya eskiden böyle bozuk değildi.”
Ve sonra yine diyorum ki, “Çünkü eskiden sosyal medya şebekliği yoktu.”
Bu resmen sosyal medya şebekliği artık çoğu insanın kanına girdi. Yaşı ne olursa olsun fark etmez. Bir kesim resmen şebek oldu şebek. Yeminle selfie’den midem bulandı teyze yüzünden. Kendimi bile bir arkadaşımla, eşimle dostumla çekmek istemedim, istemiyorum. Hoş benim ortamım selfie ortamına çok müsaitken çekmek istemedim.
Her şeyin bir yeri, yolu, yordamı vardır.. Huuuu ahali… Bir kendinize geliniz.
Heyyy insanımız.
Yahu nerede kaldı sizlerin duyarlılığı. Bir cenazede, bir taziye evinde, bir hastane ortamında böyle şeyler yapılmaz. Gülünmez, yüksek sesle konuşulmaz, selfie yapılmaz. Tuhaf hareketler sergilenmez.
Sizlere ananız, babanız hiç öğretmedi mi böyle şeyleri Allah aşkına yapmayınız. Yeter!!!
Özellikle cenazede oldukça sessiz olunur. Dua okunur. Rahmet istenir. Yapmayın hanımlar, beyler, teyzeler, amcalar yapmayın.
Bunlardan birini bile yapıyor ve uyarılmıyorsan
-Cenazelerde, mezarlıklarda.
-Camii ya da kilise. Hiç fark etmez. İbadethanelerde.
-Serumlu anne ya da babanın elini tutarken.
-Hasta yoğun bakımdayken.
-Namaz kılarken.
-Kilise de mum yakarken.
-Dua okurken.
-Saçma sapan hallerde görüntünü paylaşıyorsan.
Ve hala bir dostun seni arayıp, “Sen ne yapıyorsun kendine gel” diye sana kızmıyor, seni kendine getirmiyorsa…
Vah ki ne vah.
Hayır asla yapmam ama ola ki, şuurumu kaybederim falan aman Allah korusun.
Bil ki, hiç sevilmiyorsun demektir.
İlk yorum yapan siz olun