Hitler’in Mein Kampf kitabı Almanya’da 70 yıl fiilen yasak kitaptı. Ama telif hakları temelinde basılması mümkün değildi. Zira Hitler’in ölümünden sonra bir varisi olmadığı için telif hakları Bavyera federal eyaletine kalmıştı. Federal hükümet de basılabilmesi için gerekli izni vermemişti.
Telif haklarının 70 yıl sonra serbest kalmasından sonra Almanya’da basılabildi.
Türkiye Cumhuriyeti’nde Hitler’in Kavgam’ı zaten hiçbir zaman yasaklanmadı.
1961 Anayasası yürürlüğe girene kadar kitaplar Bakanlar Kurulu kararı ile yasaklanırdı Türkiye’de.
Ama bu kitaplar arasında Hitler’in “Kavgam” kitabı hiç yer almadı mesela.
T.C.’de “Kavgam” kitabı, telif hakları temelinde yasaklandı ancak. 2005 yılında “Kavgam” best seller olmuştu, “Yeni Türkiye“nin yükselişte, Ergenekon’un cirit attığı günlerde. Alman devleti, bu baskının “korsan” nitelik taşıdığı, izinsiz olduğu yolunda dava açınca yasaklama kararı çıkabildi 2007 yılında nihayet. Ve bir patlama yaşandı yine, dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen.(*)
“Kavgam”ın telif hakları varisi olmadığı için Bavyera federal Alman devletindeydi. Ve o da basılmasına izin vermiyordu. Ancak 70 yıl sonunda 2015’de telif hakkı serbest kalınca Bavyera federe devleti önüne gelen atlamasın diye 4 bin adet eleştirel bir baskı yaptı. Kimse de basmaya kalkmadı Almanya’da.
Türkiye’de 1961’den sonra Bakanlar Kurulu kararı ile yasaklanan tek kitap 1993 yılında Salman Rüşdi’nin “Şeytan Ayetleri” kitabı olmuştu.
Reklam
Sebebi belki de bir TV kanalında A. Dilipak ile katıldığı bir panelde Aziz Nesin’in, Salman Rüşdi’nin kitabını okumadığını, ancak düşünce ve yayımlama özgürlüğü bağlamında “Şeytan Ayetleri“ni yayımlayacağını açıklamasıydı.
Hatta Aydınlık gazetesinde birkaç bölüm yayımlandı.
Ve bundan sonra, resmen “Sünni” bir ülke olan Türkiye’de, İran Şia dini lideri Ayetullah Humeyni’nin fetvası bir anlamda yürürlüğe girdi.
Bu Şia Engizisyonu’nun bir kararıydı.
1600 yılında büyük İtalyan filozofu Giardono Bruno diri diri yakıldı Engizisyon kararı ile.
Ve Şia Engizisyonu hâlâ 1600’lerde takılıp kaldığını kanıtladı verdiği bu fetva ile.
Hristiyan dünyası bir anlamda reform ve Fransız Devrimi sayesinde aştı bu karanlığı. Bakalım İslam dünyası ne zaman aşacak.
Aziz Nesin, Sivas’ta hedef yapıldı gösterilerle ve ölümden döndü.
Reklam
Yüce Tanrı izin vermedi katledilmesine. Günahı Sivas’ta insanları Giardano Bruno gibi diri diri yakanların üstüne kaldı.
Ve Yüce Tanrı, Salman Rüşdi’nin katledilmesine de olanak tanımadı.
Bir gözünü yitirdi Salman. Ama Yaşar Kemal gibi o da öğrenecek tek gözle idare etmeyi, okumayı yazmayı.
Bugün konuşmaya başlayabilmiş Salman Rüşdi. Şükürler olsun.
Salman Rüşdi ile yolumuz 2014 yılında Sydney Operası’nda düzenlenen Tehlikeli Düşünceler Festivali’nde kesişmişti.
Evet, tehlikeli düşünceler hep risk de barındırır içinde ve cesaret ister.
Bana bir mimari harikası olan bu binayı gezdiren Opera Müdürü İstanbullu Hay çıkmaz mı. Dünya küçük!
Onu öldürmeye kalkan 24 yaşındaki Hadi Matar’ı soracak olursanız Amerikalı. Lübnanlı Şia bir ailenin çocuğu. New Jersey’in Fairview kentinde doğmuş. Hemen New York’un yakınında. İslamofaşizme kapılmış. İslam Devrim Muhafızları’nın bir hayranı.
Bu suikastten Humeyni’nin fetvasını kaldırmakla yükümlü İran Hükümeti de sorumlu değil mi?
Ancak fetvayı veren Humeyni’nin kaldırabileceği, onun da öldüğü bahanesi ileri sürülemez.
Hile-i şeriyye ile her şey mümkün! Eğer istenirse…
(*) Kavgam, Türkçeye İttihat Terakki Partisi ideologlarından ve İsmet İnönü tarafından 1939’da milletvekili yapılan Hüseyin Cahit Yalçın tarafından 1939 yılında tercüme edildi. 1945 Aralık’ında onun makalesinde hedef gösterilmesinden sonra TAN gazetesi ve sol yayınlar, kitapevleri saldırıya uğradı. 74 yaşında DP hükümeti tarafından kısa süreliğine hapsedildi. Tercümesinin üstünde oynanarak 30 farklı yayınevi tarafından birçok baskısı yapıldı günümüze kadar. Bu yayınevlerinin sadece 3’ü adı bilinen yayınevi.
İlk yorum yapan siz olun