Serin bir yaz gecesi. Büyükadalılar San Pasifiko Katolik Kilisesi’nin kapısında kuyruk oluşturdu. Şostakoviç, Borodin, Fauré, Ravel dinlemek için erkenden geldiler. Bu parçaları “Büyükada Ensemble” seslendirdi. Zarif süslemeleriyle, renkli tavanıyla adanın yaşayan kiliselerinden San Pasifiko’nun sıraları doldu.
Kenarlara sandalyeler kondu. Bir kısım izleyici de konseri ayakta izledi. “Büyükada Ensemble” yaylı çalgılar dörtlüsü, dört genç kadın müzisyenden oluşuyor; Rüzgar Turgay (keman), Ekin Güldoğan (keman), Doğa Gürcan (viyola), Lale Efendiev (viyolensel). Konserin açılışında küçük not kağıtlarıyla James Ross bir açılış konuşması yaptı. Sempatik görünüşü, gülümseyen yüzüyle ve kırık Türkçesiyle kısa bir tanıtımda bulundu. Adanın havasına uygun etkileyici bir konser izledik. Genç müzisyenler James Ross’un yönetiminde başarılı bir performans sergiledi.
Neden adalı oldu?
James Ross, sanat kariyerine baktığınız zaman oldukça başarılı bir müzik insanı. Pandemi öncesi bir konserini izlemiştim. Ross, Oxford Üniversitesi Modern Tarih ve Müzik bölümlerinden mezun. Fransız Operası, Politika ve Basın üzerine doktora yapmış. 1998 yılı BBC Filarmoni Orkestrası Şefliği Yarışması finalistlerinden biri olmuş. Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika’da on sekiz ülkede orkestra şefliği yapmış.
İngiltere’deki performansları arasında Kraliyet Festival Salonu, Royal Albert Salonu, Birmingham Senfoni Salonu, Kraliçe II. Elizabeth şerefine Westminster Abbey’de resmi münasebetler ve Oxford Sheldonian Tiyatrosu’nda Beethoven’ın Dokuzuncu Senfonisi’nin 350. yıldönümü kutlaması yer alıyor. 2019 İstanbul Bienali kapsamında Avrupa’nın ileri gelen müzik akademilerinden sanatçılar ve Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası üyeleri ile Büyükada Bianel Konseri’ni gerçekleştirmiş.
James, “Nasıl adalı oldunuz?” sorusunu şöyle cevapladı: “2001 yılında Oxford’da sınıf arkadaşım olan ve Büyükada’da evlenen Owen Matthews’un düğününe geldim. Bir metropolün yanı başında sakin, olağanüstü güzellikler içindeki Büyükada beni büyüledi.
Sonra defalarca geldim. O günden bu yana senenin önemli bir bölümünü Büyükada’da geçiriyorum. Çok özgün bir yer. Barışçı ilişkiler kendini hissettiriyor. Mistik bir havası var.” Bir müzik tutkunu olan hayat arkadaşı AB iletişim uzmanı Ebru Taşkın da Büyükadalı. Büyükada’nın, her köşesinden bir sürpriz çıkabilir. James Ross da bu sürprizlerden birisi.
https://www.posta.com.tr/yazarlar/oral-calislar/17-25-araliktan-15-temmuza-2539945
İlk yorum yapan siz olun