Yaşar Değirmenci
Bir kısım insanların imansızlıklarını internet, Youtube, Facebook, Twitter… Sosyal medyanın bütün imkânlarını kullanarak yayarken devirdikleri çamlar dinsizlerin de din bilgisine sahip olmalarının ehemmiyetini gösteriyor.
Her fert yaşayışında serbesttir. Başkasının inancıyla alay etme, dinsizliğini yayma (yayarken başkasının özgürlüğüne müdahale) tahkir etme, bu ülkenin insanı olmadıklarını gösterir davranışlarıyla, insanlıktan çıkmış çirkeflikleriyle toplumu fitne ve fesada sürüklemektedirler. Bunların yaptıklarını, konuştuklarını birkaç cümle ile nakledeyim:
Maltepe Belediyesi Kurban Bayramı’ndan önce kurban dağıtıyor. Tepkiler üzerine özrü kabahatinden büyük cinsinden açıklama yaptı: ‘Tatile girdiğimiz için kurbanları erkenden kestik. Dağıtımına başladık’ Cuma namazını da evde kılıyorlardı. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ‘Trabzonlu hafızların cübbeli sarıklı yürüyüşünü kınıyoruz. Bu yürüyüş, laikliğe ve Atatürk inkılaplarına meydan okumadır.’ CHP’nin başındaki adamın 28 Şubat döneminde başörtüsü sebebiyle görev verilmeyenleri utanmadan, sıkılmadan, ziyareti. ‘Başörtü serbestliği’ gündeme geldiğinde buna engel olmak için mahkemeye koşan kendisi değilmiş gibi, helalleşmemiz lazım diyen, LGBT tarafından desteklerinden dolayı fahri üye seçilen, Kılıçdaroğlu! Yaz Kur’an Kursunu hazmedemeyerek Cumhuriyet Savcılığı’nı hesap sormakla tehdit eden CHP Grup Başkanvekili TBMM’de 4-6 yaş Kur’an kurslarını eleştirerek, okul öncesine verilen eğitimine ‘ortaçağ zihniyeti’ diyebilmesi, dinle imanla alakası olmayanların rezillikleri.
CHP İzmir milletvekili ‘Cinayet işleyip adına kurban diyorlar. Kurban cinayettir. Bu bizim bayramımız değil, olamaz, bayram diyemem’ diyebiliyor. Bu rezillere ses çıkarmayıp bulundukları konumlarında ‘din düşmanlığı’ yapanlara hiç dokunmayan sicili bozuk adamdaki yüzsüzlüğe, istismara, oy avcılığına bakın. Ermeni patriğinin cenazesine koşarken Mahmut Efendi’nin cenazesine katıldığı için Cumhurbaşkanı’nın suç işlediğini söyleyebilen insanlar bu milletin oylarına talip. Tek hak din olan İslâm ile uzaktan yakından alakası olmayan kitle bu! Bu çizgiden olup bir dönem Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yapan adamın şu sözlerini de hatırladım: ‘Size bayramdan önce maaş ödemeyeceğim. Çünkü benden alacağınız maaşla gidip kurban kesersiniz. Maaşlarınızı bayramdan sonra vereceğim.’ Mahmut Efendi’nin cenaze törenini ‘laikliğe aykırı’ olduğu gerekçesiyle yargıya taşıyanlara ve benzerlerine birkaç cümleyle de olsa yaşamasa, inanmasa bile haddini bildirmek de bizim vazifemiz. Tatbik etmeyecek olsalar bile ne olur birazcık öğrenseler. Millî manevi değerlerden bu kadar habersiz olmasalar.
İslâm, dünya gündeminden hiç düşmemektedir. İletişimin bu kadar ileri ve hızlı olduğu global dünyada istesek de istemesek de, hoşumuza gitse de gitmese de, Müslüman olsak da olmasak da, hepimizden beklenen İslâm’ı öğrenmek. Bu da entelektüel bir gereklilik ve dünya vatandaşlığının icabıdır. İslâm hakkında ön yargılı olan çevreler, özünde siyasal ve sosyal sebeplere dayalı çatışmaları fırsat bilerek ön yargılarını medyalar aracılığı ile yaymaktadırlar. Özü itibariyle bilmek iyi, bilmemek kötüdür. Kişi bilmediğinin düşmanıdır. Kur’an’ın bakış açısına göre İslâm; insanlığın bütün zamanlardaki ortak doğrularına verilen isimdir. İslâm, insanlığın değişmez değerlerinin öbür adıdır. “Ey insanlık ailesi!” hitaplarıyla bütün insanlığa seslenir. “Teslimiyet yolu” olan İslâm, bütün Peygamberlerin dinidir.
İslâm; inanç sisteminin adı, Müslüman ise, İslâm inanç sistemine bağlı olan kişiye verilen isimdir. Bilinçli bir tercihe dayalı olarak kendini Allah’a teslim eden kişi demektir.
İslâm; “Allah’a kayıtsız şartsız teslim olanların dini”dir. İslâm; dünyada barışı ve ahirette ebedî kurtuluşu sağlar. Yaşayanların da kurtuluş reçetesidir. İslâm; kelimenin tam anlamıyla barış, Müslüman ise, bu barışı içinde yaşayan ve dışında yaşatan bir ‘barış gönüllüsü’dür.
İslâm; hakikati teslim alanların değil, hakikate teslim olanların yoludur. İslâm; ahlâk, inanç, ibadet ve insan ilişkilerine dair kurallarıyla bütüncül bir sistemin adıdır. Her mümin İslâm’ı bir hayat tarzı olarak uygulamak durumundadır.
İslâm, yaratıcıdan insana akıl, irade ve vicdan verdiğini ön gören, insanın iyiyi ve kötüyü özgür olarak seçme iradesinin olduğunu kabullenenlerin yoludur. İslâm; dinlerden bir din değil, bütün Peygamberlerin tebliğ ettiği insanlıkla yaşıt ortak değerler ve doğrulardır.
Müslüman; Tek Tanrı’ya iman eden, O’nun emirlerini pazarlıksız uygulayan kişidir. Müslüman; ‘canının istediğinin’ yerine “Allah’ın istediğini” koymak demektir.
Allah’a kayıtsız şartsız teslim olma yolu olan İslâm’ı hayat tarzı edinen herkes “Müslüman” olarak isimlendirilir. İslâm; hayatın bütün alanlarına dair sözü olan bir hayat sistemidir, evrensel barış yoludur. Bu özellikleriyle İslâm; insanın sadece inanç dünyasına değil, hayatına taliptir. Sadece inanç esaslarını değil, davranış kurallarını da barındırır. İslâm; iman ve ameldir. Sadece inanç güzelliğini değil, davranış güzelliğini de hedefler. İslâm, vicdana, bir ideolojiye de indirgenemez. İslâm; dünyevileşmeyi ‘fıtrata yabancılaşma’ olarak algılar. Kalıcı hayatın adresi olarak, bu dünyayı değil, ahireti gösterir. İslâm’ın temizliğe bakışına gelince: İman, kalbin temizliğidir. Namaz, ahlakın temizliğidir. Abdest, dış organların temizliğidir. Gusül abdesti, bütün bedenin temizliğidir. Zekât, kazancın temizliğidir.
Oruç, egonun temizliğidir. Hac, ümmetin temizliğidir. Cihad, eylemin temizliğidir.
Emr-i bil-ma’ruf, nehy-i anil-münker, toplumun temizliğidir. Hikmet, aklın temizliğidir.
Tevhid, akidenin temizliğidir. Tevbe, kalbin temizliğidir. Helal gıda, yiyeceğin temizliğidir.
Kurbanı Allah adına kesme, niyetin temizliğidir.
https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/yasar-degirmenci/dinsizlere-din-bilgisi-39594.html
İlk yorum yapan siz olun