Ankara ve Erivan ilişkileri düzeltmek için adımlar atmaya devam ediyor. Hasanov, “Nereye kadar böyle devam edecek? Sınır kapıları ne zamana kadar kapalı kalacak?” diyerek sürecin hızlandırılmasın ve ilişkilerin normalleştirilmesi gerektiğini söyledi
Ermenistan, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) parçalanması üzerine 21 Eylül 1991’de bağımsızlığını ilan etti.
Türkiye, Ermenistan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden biri oldu.
Ancak, Erivan yönetiminin Dağlık Karabağ’ı işgal etmesi ve Ermenistan ile Azerbaycan arasında patlak veren savaş nedeniyle Ankara-Erivan ilişkilerinin bozuldu.
1993’e gelindiğinde Türkiye, Ermenistan ile olan sınır kapılarını insan ve mal trafiğine kapattı.
İmzalanan protokol de sonuç vermedi
Zaman zaman iki ülke arasında yakınlaşma olsa da diplomatik ilişkilerin tesis edilmesi için uygun koşullar oluşmadı.
Ankara-Erivan arasında 10 Ekim 2009’da Zürih’te “Diplomatik İlişkilerin Tesisi Protokolü” ile “İkili İlişkilerin Geliştirilmesi Protokolü” imzalandı.
Protokol, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin atılacak karşılıklı adımlarla yeniden kurulmasının bir yol haritasıydı. Fakat Erivan yönetiminin onay sürecini askıya alması nedeniyle protokol uygulanmadı.
İkinci Karabağ Savaşı sonrası yeni ivme yakalandı
Bu durum Eylül 2020 Azerbaycan-Ermenistan arasındaki savaşa kadar devam etti.
Azerbaycan-Ermenistan savaşı / Fotoğraf: AA
Azerbaycan’ın zaferiyle sonuçlanan İkinci Karabağ Savaşı’nın ardından Türkiye-Ermenistan ilişkileri yeni bir sürece girdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dağlık Karabağ zaferinden sonra Ankara ile Erivan ilişkilerinde yeni bir sayfa açılabileceğinin mesajını verdi.
16 Haziran 2021’de Azerbaycan Meclis Binası’nda yaptığı konuşmada, Türkiye ile sınırların açılmasının Ermenistan’a çok sayıda faydası olacağını dile getiren Erdoğan, “Ermenistan, Azerbaycan ile problemlerini çözdükçe Türkiye olarak biz de gereken adımları atacağız” dedi.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan da 8 Eylül 2021’de yaptığı açıklamada Erdoğan’ın açıklamalarına olumlu yanıt verdi.
İki ülke özel temsilci atadı
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 15 Aralık’ta yaptığı açıklamada Türkiye’nin eski Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç’ın Ermenistan Özel Temsilcisi olarak görevlendirileceğini söyledi.
Açıklamanın ardından Ermenistan da Parlamento Başkan Yardımcısı Ruben Rubinyan’ı, Türkiye ile ilişkilerin normalleşmesi kapsamında özel temsilci olarak atadı.
TürkiyeAnkara ve Erivan ilişkileri düzeltmek için adımlar atmaya devam ediyor / Fotoğraf: Twitter
Atanan özel temsilciler arasında normalleşme süreci kapsamında ilk görüşme 14 Ocak’ta Rusya’nın başkenti Moskova’da yapıldı.
Temsilciler arasındaki ikinci görüşme ise 14 gün sonra Avusturya’nın başkenti Viyana’da gerçekleşecek.
İki ülke arasındaki ilişkilerin düzelmesi karşılıklı ve kararlı atılacak adımların seyrine bağlı.
Görüşmelerin ne sonuç doğuracağı bilinmez ama daha şimdiden ilişkilerin düzelme umudu iki ülkedeki insanları sevindirmiş durumda.
Peki, Ermenistan tarafında neler konuşuluyor?
“Her şeye rağmen ilişkiler gelişmeli”
Ermenistan Kürtleri Birliği Başkanı ve Milletvekili Kinyaze Hemid Hasanov, iki ülke ilişkilerini Independent Türkçe’ye değerlendirdi.
Hasanov, “Ankara-Erivan nereye kadar böyle devam edecek? Sınır kapıları ne zamana kadar kapalı kalacak?” diye sordu.
Kinyaze Hemid Hasanov / Fotoğraf: Twitter
Cumhuriyet’ten önce Osmanlı’nın Ermeni halkına karşı “soykırım” uyguladığını iddia eden Hasanov, “Buna rağmen Ermenistan hükümeti Türkiye dahil tüm komşu ülkelerle iyi ilişkiler kurmak istiyor” dedi.
3 milyon nüfusa sahip Ermenistan’ın orta düzey bir ekonomiye sahip olduğunu aktaran Hasanov, Nikol Paşinyan başbakanlığındaki hükümetin ekonomiyi düzeltmek için yoğun çaba sarf ettiğini söyledi.
Ermenistan’da halkın ne kadarının Türkiye ile ilişkilerin düzelmesini istediği yönünde ellerinde istatistiki veri olmadığını kaydeden Hasanov, “Bunu istemeyen bir kesim var ama halkın büyük çoğunluğu ve hükümet bu konuda kararlı. İki ülke arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkilerin düzelmesinden yana tavır aldığını biliyoruz. Mesela sınır kapılarının açılması iki ülkenin de faydasına olur. Bu bölgelerdeki kentler ziyadesiyle bu sınır ticaretinden yararlanırlar” diye konuştu.
“İstenildiğinde aşılmayacak sorun yoktur”
“Neden Ermeni diasporasının büyük çoğunluğu Ankara-Erivan ilişkilerinin gelişmesine karşı çıkıyor?” sorusuna Hasanov, “Diaspora her zaman Ermenilerin ‘soykırım’a maruz kaldığını söyledi. Bu söylem yeni değil, uzun yıllardır bunu dillendiriyor. Diasporanın da bir kısmı Türkiye ile ilişkileri destekliyor ama büyük çoğunluğu karşı çıkıyor. Herkes bir şeyler söyleyebilir, önemli olan iki ülke hükümetlerinin kararlılığı ve yavaş da olsa ilişkileri geliştirme arzularıdır. İstenildiğinde aşılmayacak sorun yoktur” diye cevap verdi.
Alican Sınır Kapısı / Fotoğraf: Twitter
Hasanov, şöyle devam etti:
“Şimdiye kadar özel temsilciler aracılığıyla bir görüşme gerçekleşti. Yakın zamanda bunun ikinci görüşmesi de gerçekleşecek. İlkinin olduğu gibi ikincisinin de iyi geçeceğini düşünüyorum. Çünkü iki taraf da yapıcı yaklaşım sergiliyor. Doğal olarak gelişen ilişkiler beraberinde yeni fırsatlar da getiriyor. Kürtler arasında ‘düşmanlığın sonu yoktur’ diye bir laf vardır. Ermenistan ve Türkiye arasında ilişkilerin düzelerek daha iyi olmasını umut ediyorum.”
“Erivan, dış politikası gereği herkesle iyi ilişkiler kurmak istiyor”
Ankara-Moskova arasındaki iyi ilişkilerin Türkiye-Ermenistan görüşmelerine olumlu yansıyacağı öngörüsünde bulunan Kinyaze Hemid Hasanov, sözlerini şöyle tamamladı:
Ermenistan ve Rusya’nın dostluğu uzun yıllara dayanıyor. Bu dostluk hala devam ediyor ve bunun hiçbir zaman kesileceğini düşünmüyorum. Erivan’ın Türkiye ya da Batı ile ilişkilerini geliştirmek istemesi Rusya karşıtlığı olarak sunuluyor, ancak bu doğru değil. Devletler için çıkarlar esastır. Bağımsız her devlet başka bir devlet ile siyasi ve ekonomik anlamda ilişkilerini geliştirmek istemesinden daha doğal bir şey olamaz. Ermenistan’da bu anlamda ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere Batı ile ilişkilerini daha da ileriye taşımak istiyor. Erivan dış ilişkiler politikası gereği tüm ülkeler ile ilişkilerini hep geliştirmek istemiştir. Dolayısıyla Rusya ile olan yakın dostluk diğer ülkelerle olan ilişkilere engel değildir.
© The Independentturkish
İlk yorum yapan siz olun