İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Halifelik ve Vatikan

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***

İSMET KOYUNCU

Geçtiğimiz yıl vefat eden futbol efsanesi Maradona’nın bir cümlesi ile yazımıza giriş yapalım.

“Evet, ben Roma Papası’na karşı çıktım. Neden böyle oldu, çünkü ben Vatikan’a gittiğimde oradaki çatıların saf altından olduğunu gördüm. Sonradan da Papa’nın vaazını dinledim ve o diyordu ki, Kilise yer yüzündeki tüm fakir çocuklardan dolayı üzüntü duyuyor.

Külahıma anlat, üzüntü duyacağına satsana çatıları, birşeyler yapsana…”

Diego Armando Maradona.

Bizim din bezirganları ise hocalar en çok bu sözle kandırıyor. “Hrıstiyanlarının halifesi var bizim yok, bize bir halife lazım”. 

Bizde halifeliğin olmadığını saltanatın olduğunu çok kere yazıldı. Halifelik Emevilerle birlikte 1300 yıl önce tarihe karıştı.

Peki Hıristiyanlık halifesi nasildir?

Hırıstiyanların halifesi Papadir. Papalar tarih boyu değişik krallar ve soylu aileler tarafından Vatikan`da ki seçimlere aday gösterilmiş en büyük parayı verenler onları Papa seçtirmiştir. Papalar asla insanların hakkı ve adaleti için çalışmamış onların kanı üzerine kiliselerin içini milyarları geçen soygun altınlarla kaplattırmıştır. Kardinallar onun yardımcılarıdır. Kardinal şapkaları para karşılığı satılıyor. Ya kendileri zengin kişilerdir, ya da onlara para verenler onlar için Vatikan`da koltuk satın alıyor. Vatikan bir Kardinal öldüğü zaman yerine başka birisini getiriyor. O kişi için yine para alıyor. Her ölen Kardinal kilise için gelir kaynağıdır. Bu u yüzden cok sayıda Kardinal zehirlenerek öldürülmüştür. Vatikan`da görev yapmak için çok değişik ruhban sınıfları var her sınıf ayrı paralar karşılığı satılıyor. Bir Kardinal koltuğu 1 milyon euordan başlıyor.

Tarih boyu Engizisyon ve değişik suçlarla insanlar cadı veya dinden döndü diye mahkemelere çıkartılmıştır. Adı bu olaylara karışanların ilk önce bütün mallarına el konulmuştur. Kiliselerin hakimiyetinde olan tarım arazileri sırf bati Avrupa`da yüzde 20 civarındadır. Çok sayıda, bankaları, milyonları geçen kiralik daireler, ormanlar ve dünya zenginlikleri kiliseye aittir.

Kiliseler insanları soymak için ünvan satıyorlar. Ünvanına göre değişik fiyatlar var. Papa ile görüşmek bir fotoğraf çektirmek 25 bin euro`dur. Vatikan kilisesine girenler değişik kapılardan girerek günahlarını azaltmayı düşünüyorlar. Her kapının ayrı giriş ücreti var. Son dönemler bunu değiştirmiş kapılara bağış kutuları koymuşlar ne kadar çok para ok kadar aff geliyor diye halk böyle kandırılıyor.

1978 yılında kiliselerin soygun ve talanına karşı çıkan Papa Johannes Paul I 1978 yılında 33 gün papalik yaptıktan sonra yine Vatikan`da zehirlenerek öldürülmüştür.

Papaların evlenmesi ve çocuk yapması yasak olduğu halde hep çocuk yapmış onları kilise okullarında büyütüp ömür boyu hizmetçi olarak yine vatikan için çaliştırmışlar. Avrupa`da köylüleri geçtiğimiz 200 yıl önceye kadar köle gibi tutmuşlar.

Kiliseler ve Vatikan bir yasal Mafya örgütü gibi çalışmıştır ve Mafya görevini üstlenmeyi ihmal etmemiştir. İngiltere`de bir İtalyan bankeri kilise rahipleri tarafından para yüzünden öldürülmüştür.

Halkı kandırmak için ayetler uydurmuşlar. Varlığını kilise yerine çocuklarına bağışlayan Tanrıya karşı geliyor. Kilise değişik vergiler uydurmuştur. Vergi vermeyenlere halk önünde akıl almaz işkenceler uygulanmıştır. Hapishanelere düşen katilleri para karşılığı kiliseler Italya`da serbest bıraktırmıştır. Öbür dünyada cennet veriyoruz diye bu dünyada para karşılığı cennetten tapular satmışlar.

Martin Luter 16. yüzyılda kilisenin düzenine karşı çıktığı için o güne kadar İbranice ve Latince (eski yunanca) okutulan incili Almancaya çevirip matbaada bastırıp kısa sürede 3 bin adet satmıştır. Aradan geçen 50 yıl sonra Avrupa`da halk uyanmaya başlıyor ve mezhep savaşları çıkıyor. Adına 30 yıllık savaş deniyor. 30 yıl içinde milyonlarca insan ölmüş on binlerce kilise ateşe verilmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk aynı Martin Luter gibi halkın bilinçlenmesi için Kuranı Türkçeye çevirtirmiştir. O güne kadar Kuranın tercümesi yoktur. 

Vatikan Türklere karşı yapılan savaşları finanse edebilmek için genel evler açmış, parayı fahişelerden toplamıştır. Haçlı seferleri sırasında şovalyelere borç vermiş karşılığında mallarına ipotek koymuşlar, ölünce bütün malları kiliselerin eline geçmiştir. Bugün de kiliseye kayıtlı her kişi aylığından vergi ödüyor. Değişen hiç bir şey yok.

Kısca sizin sandığınız gibi Vatikan ve Papa Hırıstiyanlarının halifesi değil onları soyan bir çetedir.

Şunu da hatırlatalım erkek kılığına giren bir kadın Papa 1000 yıllarında hamile kalmış bir ayin sırasında doğum yapmıştır. Ayrıca 3 Papa aynı anda değişik ülkeler tarafından meydana sürülmüştür. Kiliseler bundan dolayı değişik mezhepler ve yöneticiler tarafından bölünmüştür.

https://www.bursahaber.com/halifelik-ve-vatikan-makale,22006.html

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın