İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

‘Uzuncaburç Antik Kenti’ korunmuş arkeolojik kalıntılarıyla öne çıkıyor

Mersin’in yaklaşık 70 kilometre kuzey doğusunda, Silifke ilçesinde yer alan Uzuncaburç Antik Kenti’ndeki kazı çalışmaları, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Mersin Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ümit Aydınoğlu’nun başkanlığında devam ediyor. Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı; “Mersin gerçekten Türkiye’deki en önemli turizm yerlerinden birisi ve çok da büyük bir antik altyapıya sahip” dedi.

Mersin’in yaklaşık 70 kilometre kuzey doğusunda, Silifke ilçesinde yer alan Uzuncaburç Antik Kenti’ndeki kazı çalışmaları, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Mersin Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ümit Aydınoğlu’nun başkanlığında devam ediyor. Çok iyi korunmuş arkeolojik kalıntılarıyla öne çıkan ve Helenistik, Roma ve Geç Antik Dönem eserlerini içerisinde barındıran antik kentte gerçekleştirilen kazı ve restorasyon projeleri, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2021 yılı yatırım programına da alındı.

Mersin’in turizm potansiyelinin çok fazla olduğunu belirten Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı; “Mersin gerçekten Türkiye’deki en önemli turizm yerlerinden birisi ve çok da büyük bir antik altyapıya sahip. Uzuncaburç da bu antik kentler arasında en önemlilerinden. Burası hayranlık uyandıracak güzellikte bir yer. Kız Kalesi, Erdemli, Tarsus, Soli Pompeiopolis gibi pek çok noktada da benzer kazı çalışmalarımız olacak. Mersin Üniversitesi, şehirdeki tüm antik kentlerin turizme kazandırılması için tüm birimleriyle çalışmaya devam edecek” dedi.

Uzuncaburç’un antik dönemin en önemli şehirlerinden birisi olduğunu ifade eden Mersin Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ümit Aydınoğlu “Uzuncaburç, bölgenin hem başkenti hem de dini merkezi. Burada görkemli bir kutsal alan ve Zeus tapınağı, rahip ve krallık hanedanlığı var. Dolayısıyla burası dini açıdan çok önemli. Roma bu önemi görmüş ve kente anıtsal yapılar, çeşmeler, yollar eklemiş böylece buranın önemi artmış. Kentin en önemli özelliği ise çok iyi korunmuş olması” dedi.

Uzuncaburç Antik Kenti’nin Mersin için çok önemli bir değer olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ümit Aydınoğlu, kentte yıl boyu çalışma yapabilecek bir altyapıya sahip olduklarını ifade etti. Prof. Dr. Aydınoğlu, “Buraya geldiğimizden beri çok yol aldık. 4.5 dönüm üzerinde araştırma kampüsü kurduk. Çok fazla sayıda bilimsel ekip ve öğrencilerimiz ile çalışıyoruz. Laboratuvarlarımız, yatakhanelerimiz, banyolarımız, eser depolarımız var. Buradaki bilimsel çalışmaları yıl boyu sürdürebilecek bir altyapıya sahibiz.” şeklinde konuştu.

Kazı çalışmalarından çıkan parçaların koruma altına alınması için hazırlanan restorasyon ve konservasyon laboratuvarının bölgedeki en kapsamlı laboratuvar olduğunu aktaran Prof. Dr. Ümit Aydınoğlu, “Çalışmalara başladığımızda toprak altında çok değerli bulgulara ulaşacağımızı biliyorduk. Bunların da anında koruma altına alınması büyük önem taşıyor. Rektörümüz Prof. Dr. Ahmet Çamsarı’nın da desteğiyle bir restorasyon ve konservasyon laboratuvarı kurduk. Günlük olarak eserler buraya giriyor, temizlenip bilimsel çalışmalarda kullanıldıktan sonra müzelere gönderiliyor. Bu laboratuvarın, yakın çevremizdeki en kapsamlı tek laboratuvar olduğunu söyleyebilirim.” dedi.

Mersin’in arkeolojik olarak çok zengin bir bölge olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ümit Aydınoğlu, Uzuncaburç, Kızkalesi, Adamkayalar, Kanlıdivane gibi pek çok önemli merkezin Mersin’de yer aldığını ve bunların hak ettiği değeri görmesi için çalışmalarına destek T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na, Mersin Valiliği’ne, Üniversitemize ve diğer tüm paydaşlara teşekkürlerini etti.


Sabah Gazetesi

Yorumlar kapatıldı.