İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türk’ün kapısında bir İspanyol Papa

S.Koray Er / Hartford Seminary

Papa VI. Alexander kendi saltanatını korumak için Türk’ten yardım alamamıştı ama bu hamlesi onun Türk’ün kapısını çaldığı gerçeğini de gözler önüne sermişti. Türk, döneminin en haşmetli gücüydü ve krallar, yerel lordlar hatta papa dahi başları sıkışınca son bir umut olarak İstanbul’a gözlerini dikmekte “büyük Türk” olarak tanımladıkları Türk sultanına müracaat etmekteydi. Papa VI. Alexander, Fransız kralı VIII. Charles tehlikesine karşı II. Beyazıt’tan yardım istemişti. Papa, Türk sultanını uyarıp eğer kendisine yardım etmezse, yani VIII. Charles İtalya’yı ele geçirirse bir sonraki hedefinin İstanbul olacağını anlatan bir mektup yazmıştı. İkna için her şeyi denemiş, bir anlamda “Roma düşerse İstanbul da düşer” demişti.

1492 yılında papalık makamında seçkin bir İspanyol aileye mensup Rodrigo de Borja oturmaktaydı. VI. Alexander ismiyle Hristiyan dünyasının en kutsal makamını işgal eden Rodrigo`nun çok da müspet bir şöhrete sahip olduğu söylenemez. Rüşvet karşılığı dini rütbelerin satımı, akraba kayırımı ve türlü entrikalar ona yöneltilen suçlamaların sadece bir kaçıdır. Zaten papalık makamına da rüşvet ile ele geçirmişti. Sadece o mu? Çocukları da birçok şaibeli aktivitenin başrolünü oynamıştır. Evet yanlış duymadınız, Papa VI. Alexander`in çocukları vardı, üstelik metresinden gayr-i meşru olarak dünyaya gelmişlerdi. Daha papa olmadan önce kardinallik görevini üstlenirken Vannozza de Catanei`yi metres almış ve dört çocukları dünyaya gelmişti. 1492 yılında ise papa olunca Vannozza`yı atıp yerine güzelliğiyle ün salmış daha genç Guilia Farenese`yi metres olarak almıştı. Belki de papa olunca en güzelini almayı kendisine hak görmüştü. Metres Guilia da ona iki veya üç çocuk vermişti. VI. Alexander`in başka kadınlardan da çocukları olmuş ancak onların isimleri tarih sahnesinden silinmiştir. Papanın özellikle gayr-i meşru çocuklardan ikisi, Cesare ve Lucrezia kötü şöhretle diğerlerini geçmiş hatta babalarını dahi gölgede bırakmıştırlar diyebiliriz. Cesare, erkek kardeşini öldürtmekle suçlanmış, Lucrezia`nın ise hem kardeşi Cesare hem de babası papa Alexander ile ensest ilişki yaşadığı dedikoduları çıkmıştır. İlaveten Papa Alexander`in papalık konutunda uygunsuz dans partileri düzenlettiği bilgisi dönemin kaynaklarında mevcuttur.

En büyük entrikası

Papa VI. Alexander`in başrolünü oynadığı skandalları kelime sınırından dolayı burada sıralamamız mümkün olmamaktadır. Dolayısıyla, bu yazımızda onun Hristiyan dünyasını derinden sarsacak en büyük entrikasına yani Türk ile iş birliği çabalarına değineceğiz.

1494 yılında İtalyan yarımadasının üzerinde Fransız kralı VIII. Charles`in kara bulutları dolaşmaktaydı. İtalya sadece Türklerin değil Avrupa’daki değişik monarşilerin de iştahını kabartmaktaydı. İtalyanlar tarafından çok da sevilmeyen İspanyol Papa Alexander, umutsuzluk içerinde yârdım için Doğu’ya yöneldi. Fransızlardan kurtulmak için II. Beyazıt’a müracaat etmekten onun kapısını çalmaktan elinde başka bir seçenek kalmamıştı.

28 Haziran 1494`te Papa Alexander, Giorgio Bucciardo isminde Türkçe bilen bir Cenevizliyi II. Bayezid’e mektup ulaştırması için İstanbul’a gönderdi. Bucciardo Türk sultanının huzurunda papanın mektubunu takdim ettikten sonra II. Beyazıt’ın özel temsilcisi Kasım Çavuş ile birlikte aynı yılın Kasım ayında İtalya’ya dönüş yolculuğuna başladı. Kasım’ın bu İtalya’ya ilk yolculuğu değildi. II. Beyazıt’ın elçisi olarak daha önce birkaç defa daha gitmişliği vardı.

Roma`ya dönüş yolculuğu -birçoklarının tercih ettiği gibi- Venedik üzerinden sağlanmaktaydı. İki elçi (birisi papa VI. Alexander`in, diğeri II. Beyazıt’ın) Venedik’te karaya ayak bastılar. Daha sonra karayoluyla Roma`ya doğru yola çıktılar. Ancona`yı geçtikten kısa bir süre sonra Giorgio ve Kasım, Senigallia Lordu Giovanni Della Rovere`ye bağlı haydutlar tarafından saldırıya uğradılar. Giovanni`nin kardeşi Giuliano Della Rovere (geleceğin Papa II. Julius`u) Fransız kralını desteklemekteydi ve VI. Alexander ile hasımdı. Dolayısıyla papaya zarar vermek için her türlü hakkı kendisinde görmekteydi.

Cem Sultan için ödenen para

Senigallia Lordu Giovanni`nin eline düşen iki elçi canlarını zor bela kurtarmışlar ama soyulmaktan kaçamamışlardı. Kasım yanında taşıdığı II. Beyazıt’ın Cem Sultan için papaya senelik ödediği 40 bin dukayı haydutlara kaptırdı. Önce yakında bulunan papanın kontrolü altındaki bir kaleye sığındı oradan da Venedik`e geçip İstanbul’un yolunu tuttu.

Papanın elçisi Bucciardo`nun haydutlara kaptırdığı Kasım’ınkinden değersiz değildi: II. Beyazıt’a gönderilen mektup ve Beyazıt’ın cevabi beş mektubu. Türk sultanının gönderdiği mektuplardan birisi Latince diğer dördü Yunanca veya Türkçe idi.

Roma düşerse…

Papa VI. Alexander`ın mektubunun içeriği beklenildiği gibi Fransız kralı VIII. Charles tehlikesine karşı II. Beyazıt’tan yardım isteğiydi. Papa, Türk sultanını uyarmakta ve eğer kendisine yârdım etmezse yani VIII. Charles İtalya’yı ele geçirirse bir sonraki hedefinin Konstantinopolis/ İstanbul olacağını yazmaktaydı. Anlaşılan VI. Alexander, II. Bayezid’i ikna edebilmek için her şeyi denemekte hatta Türk başkentinin tehlike altında olduğunu ifade etmekte ve bir anlamda Roma düşerse İstanbul da düşer demekteydi.

Bununla da yetinmedi, üstüne II. Bayezid’e oldukça cazip bir teklifte de bulundu:

“Napoli Krallığını size veriyoruz ve topraklarını, halkını kendi korumanız altına almanızı tavsiye ediyoruz. (İlaveten) kendi devletimize (papalık), topraklarımıza ve Kilisemize aynı nazarla bakmanızı istiyoruz…”

Çaresizlik insana daha önceden ihtimal dahi veremeyeceği her türlü hamleyi yaptırır misali papa VI. Alexander da Türk’ün yardımını alabilmek, daha doğrusu kendi konumunu güvence altına alabilmek gayesiyle hem Napoli krallığını vermekte hem de Türk’e bağlılığını bildirmekteydi. Hristiyanlığın en büyük düşmanı Türkler şimdi onun en önemli kurtarıcısı olmuştu. Papalık ve Katolik kilisesinin geleceği Türk’ten gelecek yardıma bağlıydı. Çıkarlar, menfaatler ise değişken siyasi manzarayı şekillendirmekteydi.

İtalya’dan bile önemli

II. Beyazıt’ın Papa VI. Alexander ile ilişkisinde ise İtalya’nın fethinden çok daha önemli bir madde etken rol oynamaktaydı: Cem Sultan sorunu. Kendisini ve dolayısı ile Türk devletini uzun süre meşgul eden bu hadiseyi kökünden çözmek istiyordu. 12 Eylül 1494 tarihli Kasım’ın haydutlara kaptırdığı Papa’ya yazılan beşinci mektup II. Beyazıt’ın hem niyetine hem de kararlığına örnek teşkil etmektedir:

“Hem sizin makamınızın hayrına hem de benim memnuniyetime uygun olarak Giorgio[Bucciardo]ile şu şekilde düşündük: Her hâlükârda ölüme tabi olan/ maruz kalan kardeşimiz Cem`in ölümünü siz ekselansları hızlandırabilirseniz iyi olur…”

Mektubun devamında:

“Siz ekselanslarından ricamız – bize bir iyilik/lütuf olarak- Cem`i bu dünyanın yüklerinden halas eylemeniz… ve ruhunun huzura kavuşacağı öteki dünyaya devretmeniz/göndermeniz.”

Bu mektuptaki ifadelerden de anlaşılacağı üzere II. Beyazıt’ın birinci önceliği Cem Sultan meselesini kökünden çözmekti. Bu gayeyle de Papa’ya 300 bin duka altın vermeyi dahi vaad ediyordu – her sene verdiği yıllık ücretin tam yedi katından fazla.

II. Beyazıt, VI. Alexander ve ailesinin karstiği akraba kayırma ve rüşvet ilişkilerinin farkındaydı ve bu sebeple Papa’ya en büyük sorununu çözmek için rüşvet teklif etmekteydi.

Açıktan iş birliği

Bütün planlar elçiler Kasım ile Bucciardo`nun haydutlar tarafından yolları kesilip soyulması ile birlikte altüst oldu. Papa’nın Hristiyan dünyasının en büyük düşmanı olarak kabul edilen Türk Sultanı ile geliştirmeye çalıştığı entrika bütün İtalya tarafından duyuldu. Bu gelişme Hristiyanlığın en üst makamındaki birisinin yani papanın açıktan Türkler ile iş birliğinin önünü kesti.

Papa VI. Alexander kendi saltanatını korumak için Türk’ten yardım alamamıştı ama bu hamlesi onun Türk’ün kapısını çaldığı gerçeğini de gözler önüne sermişti. Türk döneminin en haşmetli gücüydü ve krallar, yerel lordlar hatta papa dahi başları sıkışınca son bir umut olarak İstanbul’a gözlerini dikmekte “büyük Türk” olarak tanımladıkları Türk sultanına müracaat etmekteydi.

s.korayer@aya.yale.edu

https://www.star.com.tr/acik-gorus/turkun-kapisinda-bir-ispanyol-papa-haber-1653349/

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın